Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (#MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, TRT Çukurova Radyosu’nda Hayatın İçinden Programında Mehmet Fatih Kılınç’ın sorularını yanıtladı. Programdan satır başları şöyle:
SORU: Küresel yeni bir dalgaya dikkat çektiniz iklim değişikliği ve dijitalleşme üzerine. Biz de bu konuyu konuşacağız. Dünyada son dönemin en önemli meseleleri. Bu etkiler hızla artıyor. Siz de küresel yeni bir dalgaya dikkat çektiniz. Biraz bu konuyu konuşalım. Bu konuyu biraz açabilir miyiz?
- Bunu biz nerede söyledik. Geçtiğimiz hafta ASCAME’nin bir toplantısı için davetli olarak Fas’a gitmiştik. Orada konuşmacı olduk. Önce size ASCAME’yi anlatayım Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin ticaret ve sanayi odalarının üye olduğu bir oluşum. Burada Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere, iş yaptığımız ülkelere seslenerek iklim ve dijitalleşme konusunda büyük bir dalga geliyor dedik. İklimle ilgili en büyük darbeyi yiyecek olan Akdeniz ülkeleri birlikte ortak hareket etmemiz gerekiyor dedik. İkinci büyük dalga da dijitalleşmeyle ilgili, yapay zekayla ilgili geliyor. Birlikte rakip olmadan neler yapabileceğimizi konuşmamız gerek demiştik.
- 21. yy’de artık yüksek teknoloji hayatın her alanında çığır açtı. Her dönem bir değişim oluyordu ama son zamanlarda değişimler hiç bu kadar hızlı olmadı. Hayatın her alanı dönüştüren teknolojilere sahne olmaya başladı. Sadece üretimde ekonomide değil eğitim, sağlık, gündelik yaşamda her alanda dijitalleşiyoruz. Bu konuda endişeler olsa da geride kalanların da kaybettiği bir dijital dünya oluyor.
- Belki kabul etmeyeceğiz belki endişeleneceğiz ama kabul etmezsek iş olarak da bireysel olarak da geri kalıyoruz. Rekabet için yaşamda olmazsa olmazımız. Dijital dünya olgusunu kabul etmeliyiz. Yapay zekayı kabul etmeliyiz.
- Öğrenen makineler, yeni teknolojiler ve hepsinin başında internet var. Buna sağlıklı şekilde entegre olmalıyız. Başka türlü işimizi yürütmek mümkün olmayacak.
- Artık bankalar şube açmıyor. Herkes online üstünden hareket ediyor. Artık ticaret, ithalat, ihracat fiziki mağazalarla değil aplikasyonlarla yapılacak. Toplantılar zoom üzerinden yapılıyor. Bu artık moda değil uyum sağlanması gereken bir zorunluluk olarak görünüyor.
- Doğru hareket etmeliyiz. Hatta önümüzdeki süreçte teknolojiyi üreten biz olmalıyız. Kendi yapay zekamızı üretmemiz lazım. Verilerin başkaları tarafından alınmaması gerekiyor.
SORU: Dünya dijitalleşiyor. Farklı yerlerde ciddi çalışmalar yapılıyor. Son olarak robotları gördük. Sürücüsüz arabalar yapılıyor. Yapay zeka için de aynısı geçerli.
- Robot ve insanın birlikte hareket ettiği kobotlar çıktı. Her şey çok hızlı ilerliyor.
SORU: Artık dil öğrenmek bile tarihe karışacak. Yapay zeka programlarıyla anlık konuşmanız karşınızdakinin diline çevriliyor. Dünya küçük bir köy haline geliyor.
- Dünya birbirine yakınlaşıyor ve bu yakınlaşmaya dur dememeliyiz. Artık klasik, tek yönlü, ezberci eğitim sistemi değil nasıl sanayi 4.0 diyorsak eğitim 4.0 da demeliyiz. Analitik düşünen, girişimci ruha sahip esnek, yeniliklere uyum sağlayan multi disiplin denen birkaç alanda eğitim alan beyinlere ihtiyaç var.
- Gençlerimizi bu sisteme uyumlu şekilde eğitmeliyiz ki mevcut dünyayı da kontrol edebilir durumda olsunlar. Hem sistem içinde olup hem de yönetebilecek durumda olan bir düzen oluşturmalıyız. Ama insan faktörünü burada kesin vazgeçmeden dijital dönüşümde de önceliği insana vermeliyiz. İnsan ruhunu, gelenek görenekleri bırakmamaya öncelik vermeliyiz.
SORU: İş gücü sorununu konuşalım tam da bu noktada. Özellikle işverenler bu anlamda kendisini yetiştirmiş, donanımlı eleman bulma konusunda sorun yaşıyorlar mı? Artık dil bilmek yetmiyor birkaç yapay zeka programına da hakim olmak gerekiyor.
- Kesinlikle en büyük sıkıntı göreve geldiğimizde gördük ki herkes personel arıyor. Personel de iş arıyor. Enteresan bir yapı var. Eğitimli kişi işyerine göre bir eğitim almış olsa meslek okulundan üniversiteden mezun olunca nerede çalışacağını bilse yaz tatillerinde iş yeriyle irtibatlı hareket edip çalışsa mezun olduktan sonra işi hazır olacak.
- Fabrika sahibi ya da işveren de zaman kaybetmeden eleman yetiştirmiş olacak. Seçmeyle uğraşmayacak. Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Valilik ve MTOSB işbirliğinde büyük bir proje başlattık. Türkiye’nin Eğitimde Mersin Modeli dediğimiz bir çalışma ve geçtiğimiz günlerde lansmanını yaptık.
- Meslek liselerinden mezun olan çocuklar işverenlerle irtibatlı olacak ve nerede çalışacaklarını bilecek. Kalifiye işgücü oluşacak. Bu da bizim önemli projelerimizden biri. Bu Türkiye Modeli olacak. Bu konuda çalışan ilk şehirlerden birisiyiz.
SORU: Önemli bir mesele eğitim anlamında bazı reformlara ihtiyaç var. Bahsettiğiniz gibi okuldaki bilgiler teorik kalabiliyor pratiğe yansıması zaman alıyor. Bu anlamda Mersin özelinde planladığınız çok önemli. Projeyi biraz detaylandırabilir miyiz? Gençlere büyük fırsat sunuyorsunuz.
- Meslek Okullarıyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığıyla da konuşuyoruz. Milli Eğitim İl Müdürlüğüyle irtibattayız. Bir kitapçık hazırladık sorunlar ve çözümlerini içeren. Bunu hayata geçirmeye başlıyoruz. Ustalar okullara geliyor, öğretmen ve öğrenciler işyerlerine gidiyor. Okul ihtiyaç ve müfredatlarını birlikte belirliyorlar. Hem teknolojiyi kullanacak hem de geleceğin meslekleriyle ilgili birlikte çalışacaklar. Hem sanayi hem okul etkileşim içinde çalışıyor.
- Bazı okullarımızda haftada bir gün çocuklar okulda olup kalan dört günde işyerinde olacak. Mezun olunca da hareketli hale gelebilecekler.
- Bir de Mersin’de İŞKUR’a kayıtlı 50 bin işsizi var. Onların meslek sahibi olması için bir çalışma yürütüyoruz. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, MERYAP, İŞKUR, Nişantaşı Üniversitesi ile birlikte talep doğrultusunda kaynakçı, kalıp ustaları yetiştiriyoruz, belgelendiriyor ve sonrasında da iş garantisi sunuyoruz.
- Süre bitmeden iklime de değinmek istiyorum.
SORU: Haklısınız çok önemli hepimizi heyecanlandıran projeler haklısınız iklime de dönelim
- Asıl büyük dalga iklimde geliyor ve en çok Akdeniz ülkeleri etkilenecek. Barcelona’daki bir ASCEAME toplantısında bunu net söyledik. Biz sadece konuşuyoruz dünya da konuşuyor, toplantı yapıyor harekete geçen az bir grup var. Artık harekete geçmeliyiz. Gelecek geldi beklemeye gerek yok. İklim ısınıyor. Turizm, tarım, sanayi her şey etkilenecek. Birlikte çalışmalıyız. Birlikte ürün desenleri belirlemeliyiz. İspanya, Suriye, Mısır, Fas birlikte belirlemeliyiz dedim. Onlar da çok sıcak baktı.
- Hızlı bir dönüşüm var. İklim dönüşümünü durdurma şansımız yok sadece hazır olmalıyız. Daha fazla ısınınca ne yetiştireceğiz suyu nasıl daha efektif kullanacağız bunu iyi bilmeliyiz. Güzel bir coğrafyada yaşıyoruz geleceğe hazır olmalıyız. Tusunami geliyor buna hazır olursak dönüşmüş oluruz.
SORU: İklim değişikliği tüm dünyayı etkiliyor ve belli bir noktadayız geri dönüşü yok ama ileri gitmemesi hepimiz için önemli.
- En çok da bizi, Akdeniz Bölgesi’ni etkileyecek. Çok sıcak yerler mesela Pakistan diye bir ülke olmayacak. Göç edecekler buna da hazır olmalıyız. Çok iyi bir planlama yapılmalı. İlkokuldan itibaren çocuklara ne yapmaları gerektiğini, suyu nasıl kullanmaları gerektiğini öğretmemiz lazım.
SORU: MTSO olarak iklim değişikliği için düşündüğünüz projeler var mı? Okullarda konuşmalar yapmak, eğitim vermek gibi düşünceleriniz var mı?
- Projelerimiz var. Mersin’de geleceğin işlerine yönelik teknoloji tabanlı uygulamalı eğitim merkezi projemiz var. Geleceğin mesleklerine yönelik eğitim veren merkez kurduk. Diğer projelerimizden de konu başlıklarıyla bahsedeyim.
- İklimle ilgili Bitkilerin Sesini Duyun İklim Değişikliğine Uyum Sağlayın Projemiz var. Farkındalık projesi. Yeşil Bir Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı projemiz var. Tüm liman şehirleri ortak. ODTÜ, Büyükşehir Belediyesi de bu projede ortak. Temiz Akdeniz Projesi, Temiz Deniz Projesi. Bu konuda ne yapabiliriz diye çalışıyoruz. İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geç projemiz var. Nasıl bir ürün deseni oluşturulabilir diye çalışıyoruz. Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi oluşturuluyor. Hiç durmadan hazırlık yapıp bölgemizi hazırlamaya çalışıyoruz. Mersin, Adana, Antakya, Çukurova birleşmeliyiz sonra da Akdeniz ülkeleriyle işbirliği yapmalıyız. Sorunlara üniversiteler, ticaret odalar, ziraat odaları birlikte çalışmalıyız.