MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Mükemmel bir bütün, Mükemmel parçalardan oluşur… 20.03.2017 tarihinde yayınlandı

Siyaset kendi işini yapmalı, iş dünyası da kendi işine odaklanmalı. İş dünyası gerektiğinde siyasi makamları tespit ettiği yapısal eksiklere yönlendirmelidir. Ne yazık ki ülke olarak tüm kesimlerin siyaset çemberi içinde bir kısır döngüye girdiğini, görüyoruz. Gündemimiz hep siyaset… Hiç kimse kendi alanındaki eksiklere ve gelişmelere odaklanmıyor, odaklanamıyor. Siyasetin, özellikle de ayrımcı, kutuplaştırıcı siyasetin olumsuz atmosferinde umutlarımız tükeniyor. Bilim insanlarından akademisyenlere, iş dünyasından eğitimcilere, esnaftan girişimcilere kadar herkes kendi işinden çok siyasetin yarattığı bulutun içinde kaybolmuş ve kendi amaçlarını unutmuş durumda.  Bizler nasıl ki geçmişte siyaset üzerindeki askeri vesayete, bazı baskı gruplarının anti demokratik vesayet ve baskılarına itiraz ettiysek; bugün de iş dünyasının siyasetin merkezinde olmasına karşıyız. Bireysel siyasi tavır ve tercihlerden bahsetmiyoruz; aksine bir camia olarak, ülkenin soysal ve ekonomik refah ve huzurunun payandası olan bir iş camialarından bahsediyoruz. Bu anlamda, iş dünyası siyasetin sis ve bulutu içinde kaybolmamalıdır, siyaset lokomotifinin vagonu olmamalıdır. Bizler gibi siyaset üstü olmak zorunda olan Ticaret ve Sanayi Odalarının, iş dinamiklerinin, STK’ların siyasi bir taraf olmak için değil, iş dünyasının gelişmesi temelinde çalışması gerekmektedir.


Mükemmel bir bütün,  Mükemmel parçalardan oluşur…

İş dünyası siyaset üstü olmak zorundadır

Eğer iş camiası, iş dinamikleri ve iş STK’ları kurumsallaşma, markalaşma, ar-ge yerine, tüm zamanlarını siyasete ayırıyorsa, gündemlerini siyaset oluşturuyorsa, enerjilerini buna ayırıyorlarsa iş dünyası bir adım ileriye gidemez. Tabi ki ülke ekonomisi de…

Eğer iş camiası, iş dinamikleri ve iş STK’ları nasıl daha fazla katma değer yaratırız, nasıl yenilikçi olabiliriz, ihracatımızı nasıl arttırabiliriz, yeni pazarlara nasıl ulaşırız, geleceğin yeni üretim şekline, sanayi 4.0’a, yüksek teknolojili üretime nasıl ulaşabiliriz gibi sorular sormak, buna zaman ayırmak yerine;  siyaset merkezli bir atmosferin içinde yaşamayı tercih ederse, güçlü bir ekonomiden, güçlü KOBİ’lerden nasıl bahsedebiliriz?

Herkes kendi alanında, kendi sorunlarına odaklanmalıdır

Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek gibi bir hedefimiz var. 2023’te – ki sadece altı yıl kaldı – 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefimizi var – ki son beş yıldır 150 milyar doları aşamadık. Yüksek teknolojili üretimle ilgili bir sanayi strateji belgemiz ve hedeflerimiz var. İşsizliği azaltmak, cari açığımızı azaltmak gibi hedeflerimiz var… Peki, sormak istiyorum: Ülke olarak tek gündem siyaset olursa, iş dünyasının tek gündemi siyasetin getireceği sonuçlara odaklanmak olursa, bu ekonomik hedeflere nasıl ulaşılacak? Bunun tek bir çözümü var. Herkes olumsuz ve ayrıştırıcı, zaman ve enerji tüketen siyasetin tuzağından sıyrılıp, kendi alanında mükemmel olmaya çalışması gerekmektedir. Bu kimimize göre fazla idealist görünebilir ama akılcı olan budur. Hani derler ya; “mükemmel bir bütün mükemmel parçalardan oluşur”… Eğer öğretmenlerimiz kendini yeniliklere göre eğitir, revize ederse; yeni çağın gelişmelerine göre hizmet içi eğitimlerine ve sürekli eğitimlere odaklanırlarsa, her bir eğitim çalışanı okulunun, kentinin ve ülkesinin eğitim sorunlarının çözümüne duyarlı olursa, inisiyatif alırsa, bana ne demeden kendi alanında küçük bir sorunu çözerse, bir proje üretirse, eğitim işte o zaman tepeden değil, tabandan gelen gerçek güçle gelişir. Bu örnek her alanda olduğu gibi iş dünyası için de geçerlidir. Her kent iş dünyasıyla, STK’larıyla, yerel yönetimi ile öncelikle kendi firmalarımızın, daha sonra kentimizin eksiklerine odaklanır ve buna göre projelere yönelirse mükemmel bir parça oluştururuz.  Her camianın, her kesimin oluşturduğu mükemmel parçalar mükemmel bir bütün oluşturacaktır.

Hala sanayi 4.0 yüksek lisans programımız yok

İşte bu felsefe ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, toplumun tüm kesimlerini kucaklayarak kendi işimize odaklanmaya çalışıyoruz. Siyaset üstü duruşumuzla, enerjimizi gerçek sorunlarımıza ve bizi geleceğe taşıyacak olan konulara harcıyoruz. Bunu ifade ederken de asla siyaseti küçümsemek ve kötülemek gibi bir amacımız yok. Aksine siyaset ülkemizin varlığının payandasıdır. Ancak demokratik bir ülke olarak, biz vatandaşlar olarak beklentimiz oy verdiğimiz vekillerimiz aracılığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisimiz ve hükümetimiz vasıtasıyla bu siyasetin yapılmasıdır. Siyasetin makamı iş dünyası veya başka kesimler değildir. Siyasetin makamı bellidir. Bu elbette bizlerin siyasete kayıtsız kalması anlamına gelmez, sadece siyaseti hayatımızın merkezine alarak gerçek hedeflerimizi ve işlerimizi unutmamamız anlamına gelir. Çünkü ülke olarak bizler sabahtan akşama kadar siyaset konuşurken, gelişmiş ülkeler veya gelişmekte olan rakiplerimiz geleceğin üretimini konuşuyor, hatta yeni uygulamalara geçiyorlar.  Biz siyasete daldıkça, rakiplerimiz aynı pazarlarda müşterilerimizi çalıyorlar. Biz siyasete daldıkça 21. Yüzyılın yeni ekonomisini kuramıyoruz. Milli Eğitim ve üniversiteler siyasete odaklandıkça, mesleki eğitimin geleceğini kim düşünecek, geleceğin müfredatını kim hazırlayacak? Hala Türkiye’deki üniversitelerde Sanayi 4.0’a yönelik bir yüksek lisans programı bile yok. Bunu düşünen birileri var mı? Meslek liseleri sanayi 4.0’a göre beceri sahibi nesiller yetiştirebilecek mi? Yoksa bu yüz yılda da meslek liseleri düşük teknolojili bir üretim Türkiye’sine göre mi insan kaynağı yetiştirecek? Dünyanın ticaret yöntemi değişirken ülkemizde e-ticaret ve e-ihracat oranı nedir? Üniversiteler hangi çağa ve hangi dünyaya göre insan kaynağı yetiştiriyor? Yoksa siyaset konuşmaktan bunlara sıra gelmiyor mu?

İnsan kaynağımız hala potansiyel durumda

Ülkemizin en değerli şeyi insan kaynağıdır. Ama böyle giderse bu kaynak bir potansiyel olarak öyle durur. Potansiyelin zenginliğe dönüşmesi gerekir. Bizim insan kaynağımız ne yazık ki hala bir potansiyel. Eğer bir ülkenin nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ekonomiye entegrasyonu çalışan bazında %25, girişimci bazında sadece % 6 ise biz o potansiyelin yaratacağı katma değerden bahsedemeyiz. Eğer bir ülke nüfusunun yarısı 30 yaş altı dinamik bir genç nüfus olduğu halde genç işsizlik % 20’lerde ise, gençlerin gücü, yeni dünyadaki vizyonu ve rolleri algılanamadıysa, hala yok sayılıyorlarsa o gücün bir zenginlik yarattığı söylenebilir mi? İşte bundan dolayı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kendi küçük dünyamızda, Mersin özelinde mükemmel bir parça olma çabası içindeyiz. Kurum içinde çalışanlarımız anlamında kadın sayısının fazlalığı ile bir rol model oluşturmaya çalışıyoruz. Öncelikle kendimiz bu işe önem vererek örnek olmaya çalışıyoruz. MTSO Kadın Girişimciler Kurulumuzla kadınlara ve genç kızlarımıza, kadın girişimcilere yönelik projelerle kadınlarımızın gücünü Mersin ekonomisine entegre etmeye çalışıyoruz. MTSO Genç Girişimciler Kurulumuzla “Fikir Otobüsü” gibi projelerle gençlerin yaratıcılığını yeni model girişimciliğin bir parçası yapmaya çaba gösteriyoruz. Meslek liselerini tek tek ziyaret ederek, konferanslar düzenleyerek hem geleceğin ara elemanlarını hem de meslek liselerinin öğretmen ve yöneticilerini motive etmeye, reel sektörün beklentilerini anlatmaya çalışıyoruz. Ülkenin meslek lisesi sorununu çözmeye belki gücümüz yetmez ama en azından Mersin özelinde ideal mesleki eğitimin kurulması için çaba gösteriyoruz. Ülkenin yüksek teknolojili üretim ve vizyonu sorununu çözmeye gücümüz yetmeyebilir ama en azında kurduğumuz Tedarik Zinciri Test ve Ar-Ge Laboratuvarıyla Mersin özelinde yeniçağın imalat şekli olan tersine mühendisliği, tasarımı, 3-D yazıcı ve tarayıcı kullanımını teşvik ediyor ve gösteriyoruz. Evet, siyasete değer veriyoruz ama onu odak noktamız yaparak bizi geleceğe taşıyacak olan gerçek vizyonumuzu unutmuyoruz. Aksi halde bu sorunlar bir gün çözülemeyecek duruma gelecektir.

Zaman bekleme zamanı değildir. Herkes kendi alanında kendi camiasının sorunlarına odaklanmak zorundadır. Firmalar bazında ise tüm girişimcilerimiz var olan sıkıntılar arasında kendilerini geleceğe taşıyacak olan kurumsallaşma, markalaşma, yenilikçilik, ar- ge, ihracat gibi konulara odaklanması gerekmektedir. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu konularda tüm birimlerimizle üyelerimizin hizmetindeyiz.

 

Şerafettin Aşut 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası

Yönetim Kurulu Başkanı 

 


Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER