MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

“Sanatın yüreği yöresel, dili evrenseldir” 28.04.2017 tarihinde yayınlandı

Ressam Bünyamin Balamir, 42’nci sanat yılını Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde açtığı 46’ncı kişisel resim sergisiyle kutluyor. Ulusal birçok ödüle sahip sanatçı, ‘Sanatın yüreği yöresel, dili evrenseldir’ diyor.


“Sanatın yüreği yöresel, dili evrenseldir”

Ressam ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Bünyamin Balamir, 46’ncı kişisel resim sergisini MTSO Sanat Galerisi’nde açtı. Mersin’de 2’nci kez sergi açan sançtı, aynı zamanda 42’nci sanat yılını kutladı. Sanatçı sergisinde, akrilik ve yağlı boya tekniği kullanarak hazırladığı 28 eserini sergiledi. Açılışa MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un yanı sıra Meclis Üyesi Yalçın Darıcı ve Serhat Dövenci, Komite Üyeleri Bilge Taşkın, Kadir Telli ve Mehmet Gök, MTSO Başkan Danışmanı Orhan Çapan, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek ve MTSO Sanat Galerisi Sorumlusu Seda Şahbaz ile çok sayıda sanatsever katıldı.

Açılışta konuşan Ressam Bünyamin Balamir, ortaokulda kendisine, “Ben şair, yazar ve ressam olacağım” dediğini ve o günden buyana resim yaptığını söyledi. Sanat üzerine basılı 4 kitabı olduğunu belirten Balamir, her gün günlük tuttuğunu ve henüz basılmamış birçok şiir ve roman kitabının olduğunu anlattı. Sanat çalışmalarına hiçbir zaman ara vermediğini kaydeden sanatçı, ülkeye mal olmuş sanatçıların da belli bir yerde durmamaları ve sürekli gezerek üretmeyi misyon edinmeleri gerektiğini vurguladı. Turneye çıkmış gibi Türkiye’nin her ilinde sanat çalıştaylarına katıldığını belirten Balamir, “Gittiğim şehirlerin kültürünü ve geleneklerini öğreniyorum bu da beni çok mutlu ediyor” dedi.

“Sanat, üretim değil araştırmadır”

Fantastik soyutlama alanında eserler verdiğini anlatan Bünyamin Balamir, “Sanat, üretim değil araştırmadır. Sevgi, dostluk, barış, samimiyet gibi insanlarda kaybolan değerleri arıyorum. Bu değerleri sonsuzluk duygusu içerisinde eserlerime yansıtıyorum” diye konuştu.

Sanat çalışmalarının, bir zanaat bir de sanat yönü olduğunu vurgulayan Balamir, zanaatın beceri olduğu, sanatın ise insan yüreğinin sesi olduğunu kaydetti. Balamir, “İnsan yüreğinde hissettiklerini sanata dönüştürdüğü gün özgür olduğu gündür” ifadelerini kullandı. Özgür olmanın bir diğer yolunun da insanın yaptıklarını sorgulamasından geçtiğini vurgulayan Balamir, “Ben hayatımı sanata feda ettim. Böylece bir yerlere geldim. Sanatta bir yere gelmek için hiç durmadan çalışmalısınız. Bırakırsanız kaybedersiniz” dedi. Eserlerinde olağanüstü doğa tutkusu ve özlemi de çokça işlediğine değinen Balamir, çocukluğunun köylerde geçtiğini daha sonra Ankara’ya taşınması üzerine buralara duyduğu özlemi eserlerine yansıttığını ifade etti. Aynı zamanda resimlerinde akademisyen bir dil de kullandığını aktaran Balamir, “Katlanamadığım dünyaya, resimle katlanıyorum. Gerçek sanatçılar, dünya yöneticileri olsaydı, dünya bugün barış ve huzur içerisinde bir yer olurdu” dedi. Atölyesinin özgürlük ve yaşam alanı olduğunu kaydeden Balamir, 3 yerde olmanın kendisini mutlu ettiğini belirterek bu yerleri, “Ailemin yanı, atölyem ve öğrencilerinin yanı” sözleriyle açıkladı.

11 Mayıs tarihine kadar açık kalacak olan sergi, hafta içi 08.30-18.00, Cumartesi günü ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER