Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TOBB 73. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, "Her yerde yüksek faizden şikayet var mı, var. Bunu dillendiren bir başbakan, bir cumhurbaşkanı olarak hep gündemimde tuttum, hala da gündemimde. Gündemimde olmaya da devam edecek. Çünkü çok açık net söylüyorum, yüksek faizi bir sömürü aracı olarak görüyorum. Burada kar amaçlı bir faiz mantığı yok, sömürü aracı olarak bir faiz mantığı var" ifadesini kullandı.
Geçmiş dönemin muhasebesinin yapılmasının yanı sıra geleceğe ilişkin beklentilerin tartışıldığı Genel Kurulun, 2019 ve 2023 projeksiyonlarına da ciddi katkılar sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Esasen ülkemizde bizim kadar, iş dünyasıyla hesap veren sanatkarlarımızla toplumumuzun her kesimiyle yakın ilişki içinde olan bir başka siyasi hareketin olduğunu da sanmıyorum. Her sabah ekmek teknesini besmele ile açıp, akşama kadar nafakasını çıkarmak için ter döken, esnaf ve sanatkarımızın daima yanında yer aldık. Aynı şekilde ulusal ve uluslararası düzeyde projelere imza atan büyük yatırımcılarımıza hep destek olduk. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerimizde bir fırsatını bulup mutlaka iş dünyamızla bir araya gelmeye çalıştık.”
"Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak hep gündemimde tuttum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışı seyahatlerinde de mümkün olan her yere iş adamlarıyla birlikte gittiğine, onların meselelerinin takipçisi olduğuna dikkati çekerek, şu görüşlere yer verdi:
“Mevzuat veya bürokrasi engeli varsa bunu kaldırmak için birlikte çalıştık. Az önce Sayın Başkan'ın ifade ettiği gibi 'mevzuat amcadan' hala kurtulmuş değiliz ama dediğim gibi özellikle de bürokratik oligarşi, 14-15 yıldır kavgasını, savaşını verdiğim en önemli konu. Fakat dünyanın neresine giderseniz gidin, ne yazık ki bu bürokratik oligarşi her yerde sorun olmaya devam ediyor. Kredi imkanlarının genişletilmesine ihtiyaç varsa, teşvik gerekiyorsa onun mücadelesini birlikte verdik fakat oluşumların içerisinde dahi az önce yine burada şikayet edildiği gibi, örneğin kredi faizleri noktasında bakıyorsunuz, her yerde yüksek faizden şikayet var. Bunu dillendiren bir Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak hep gündemimde tuttum. Hala da gündemimde olmaya da devam edecek. Çünkü çok açık ve net söylüyorum, yüksek faizi bir sömürü aracı olarak görüyorum. Burada kar amaçlı bir faiz mantığı yok, sömürü aracı olarak bir faiz mantığı var. 'Ben kredi faizini uygun şartlarda vereyim de ülkem de kazansın ben de kazanayım' anlayışı yok. Krediye mahkum olan girişimci ne yapıyor, karınca yazısı ile yazılı sözleşmelerin altına imza atıyor. İçinde ne var ne yok, bundan haberi yok. Geri çağırma olduğu zaman eli mahkum, elinde ne var ne yok onu da vermek durumunda kalıyor. Bu anlayış tabii ki adil değil, çözülmesi şart. Allah'ın izniyle bunu da çözeceğiz. Takdir edersiniz ki her şey bir anda olmuyor ama çözeceğiz”
“İş dünyamızın temsilcileriyle sürekli istişarede bulunuyoruz”
Tek derdi üretmek, kendisiyle birlikte ülkesini geliştirmek, büyütmek, kalkındırmak olan herkesin yanında yer almaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Ülkemizde çalışmak, üretmek, kazanmak isteyen hiç kimseye engel olmadığımız gibi tam tersine her türlü desteği sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalarda iş dünyamızın temsilcileriyle sürekli istişarede bulunuyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, istihdam seferberliğiyle ilgili olarak ise, "7 Şubat'ta TOBB'da yaptığımız davete iş dünyamız sağolsun, gayet başarılı, net bir cevap verdi ve rakam 1 milyon 170 bine ulaştı. Demek ki benim milletim, benim girişimcim, istediği zaman bunu yapabiliyor. Bundan sonraki süreçte de bunu yapabileceğine inanıyorum" dedi.
Ülkenin geleceğini planlarken yaptıkları hizmetlerden güç aldıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Sürekli ecdada atıfta bulunmamızın, sizlerle sohbet ederken dahi söze ahilikle başlamamızın sebebi budur. Geçmişini bilmeyen, gelecekte nereye yürüyeceğini de kestiremez. Bunun için yakın, uzak tüm geçmişimizle irtibatımızı sıkı tutmalıyız. Biliyorsunuz Türkiye'nin 2023 hedeflerini 2011 seçimlerinin ardından ilan ettik. Bu doğrultuda adım adım ilerliyoruz. 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bizden sonraki nesillere emanet ettik. Bu arada boş durmuyor, 2023 hedeflerimizi bir adım daha ileriye taşıyacak ve 2053'e hazırlık olacak mahiyette çalışmalar yürütüyoruz. Bu arada şunu özellikle ifade edeceğim, inşallah yılsonuna kadar bütün bakan arkadaşlara 'yol haritanızı 6 aylık hazırlayın getirin' diyeceğim ve bu 6 aylık yol haritasıyla birlikte biz 2019'un hazırlıklarını yoğun bir şekilde yürüteceğiz. Çünkü 2023 Türkiye'nin adeta bir dönüm noktası olacak. 100. yıl Türkiye'de sıçramanın ispat edildiği bir dönüm noktası olacaktır. Bunun içinde hazırlıklarımızı kararlılıkla yapmamız gerekiyor."
"Amacımız Türkiye'yi küresel düzeyde bir güce kavuşturmaktır"
Erdoğan, Türkiye'nin net ticaret ve cari fazla veren bir ülke haline gelmeden hedeflerine ulaşamayacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun için 2035 yılında üretim gücümüzü küresel değer zincirinin üst seviyelerine çıkartmak mecburiyetindeyiz. Endüstri 4.0 adıyla ifade edilen teknoloji yoğun üretim yapısına geçerken, insanlarımızı yeni ihtiyaçları uygun alanlarda hizmet vermek üzere hazırlamalıyız. Bu da geleceğin istihdam alanları için şimdiden hazırlık yapmamızı gerektiriyor. Kadınlarımızın halen yüzde 33 düzeyine yaklaşan iş gücüne katılma oranlarını yüzde 50'ye, toplam iş gücüne katılım oranını ise yüzde 59'un üzerine yükselterek sosyal politikalarımızı da destekleyeceğiz. Tüm bu çalışmalarla amacımız, Türkiye'yi bölgesel bir güç olmanın yanında küresel düzeyde bilgiye dayalı dayalı bir güce kavuşturmaktır."
Geleceğin bilgi temelli ekonomi üzerine kurulacağını belirten Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun için dijital dönüşümü, kurumsal kaliteyi, nitelikli iş gücünü yakalamış bir altyapıyı süratle tesis etmeliyiz. Ekonomik atılımlarımızı yeni yatırım fırsatlarıyla birleştirerek, bilişim, enerji, ulaştırma, lojistik ve ticaret alanlarında ülkemizi küresel cazibe merkezi haline getirmeliyiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere şehirlerimizi yenilik ve verimlilik temelinde yeniden ele almalı, cesur dönüşüm projelerini hayata geçirmeliyiz. Ben bugün TOBB'un bu genel kurulunda bir teklifim var. Bunu her yerde yapıyorum. Çünkü buna doğrusu hasretim. Bu milletin bir evladı olarak hasretim. Diyorum ki gelin şu yüzde 100 yerli üretim olan otomobilimizi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği camiası içerisinden çıkartalım."