Kamu Gözetim Kurumu İkinci Başkanı İmdat Ersoy, bağımsız denetimde kalitenin artması adına eğitime büyük önem verdiklerini belirterek, yaklaşık iki ay içinde bağımsız denetçiler için Sürekli Eğitim Tebliği yayınlamaya hazırlandıklarını söyledi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Kamu Gözetim Kurumu, Mersin SMMMO ve SGD Bağımsız Denetim iş birliğinde ‘Bağımsız Denetimin Bugünü ve Geleceği’ Konulu Toplantı düzenledi. Toplantıya Kamu Gözetim Kurumu İkinci Başkanı İmdat Ersoy, Mersin SMMO Başkanı Faruk Tokgöz, Mersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör, Mersin Ticaret İl Müdür Vekili Hacı Akif Yıldız’ın yanı sıra mali müşavir ve yeminli mali müşavirler katıldı.
SGD Bağımsız Denetim Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Uçak’ın oturum başkanlığını yürüttüğü toplantının konuşmacıları arasında KGK Muhasebe Standartları Daire Başkanı Murat Yünlü ile İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Karabınar yer aldı. Yünlü, Bağımsız denetime tabi şirketlerde finansal raporlamanın bugünü ve geleceğini anlatırken Karabınar, bağımsız denetimin standartları ve raporlama konusunda sunum yaptı. Toplantıda şirketlerin daha emin ve güvenilir adımlarla yola devam etmesi, kredi imkanlarına daha rahat ulaşabilmeleri, güven verecek mali tablolarıyla gerektiğinde yabancı yatırımcılarla yollarının kesişebilmesi adına bağımsız denetimin önemi anlatıldı. Toplantıda ayrıca bağımsız denetim konusunda önümüzdeki süreçte yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi verildi.
Ersoy: “3 yıl içinde 120 puan uygulaması geliyor”
Toplantının açılışında konuşan Kamu Gözetim Kurumu İkinci Başkanı İmdat Ersoy, bağımsız denetimde gerçekleştirilen son düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Bağımsız denetimin önemine dikkat çekerek bu alanda kalitenin artırılmasına yönelik yapılan çalışmaları anlatan Ersoy şunları söyledi:
“Kaliteyi artırmak adına sürekli eğitim tekniğini uyguluyoruz. Yapılan denetimin, denetim yapılan kuruma ciddi bir katmadeğer oluşturması en büyük isteğimiz. Hep birlikte şirketlerimizin ihtiyacı olan değeri üretebileceğimize inanıyorum. Biz de kurum olarak bunun takipçisi olacağız. Kalitenin artması için bağımsız denetçilerimizin de kendisini sürekli geliştirmesi gerekiyor. Bu noktada bir takım mesleki yayınların takibi önemli. Bunun sağlanması adına Sürekli Eğitim Tebliği üzerinde çalışıyoruz ve önümüzdeki iki ay içinde bu tebliği yayınlamaya hazırlanıyoruz. Bu tebliğ ile 3 yıl içinde 120 puana ulaşma uygulaması getireceğiz. Denetçi arkadaşlarımız farklı alanlardan puan elde edecekler ve 3 yıl içinde puanı 120’ye ulaşmayan arkadaşlarımızı dinlendireceğiz.”
Tüm dünyada şirketlerin finansal tablo ve bilgilerinin doğru ve tarafsız olduğunun belirlenmesi konusundaki kabul gören uygulamanın denetimin bağımsız kişi ve kuruluşlarca yapılması ve bu denetimin yine bağımsız denetçiler tarafından gözetlenmesi uygulaması olduğunu anlatan Ersoy, küresel gelişme ve ihtiyaçlar doğrultusunda Türkiye’de de bu uygulamanın yaygınlaşmaya başladığını söyledi. Temel hedefin doğru ve ihtiyaca uygun finansal tablo üretmek olduğunu kaydeden Ersoy, “Bunun sağlanması yatırımcılara, tedarikçilere ve kimi zaman da kamu kuruluşlarına doğru bilgi verilmesi adına önem taşıyor. Yöneticilerin alacakları kararlar ve atacakları adımlarda ihtiyaca yönelik ve gerçekçi finansal bilgiye ulaşılması gerekiyor. Ülkemizde mevcut durumda vergi odaklı bakış açısı ile oluşturulan finansal tablolar yerine bağımsız denetçilerin hazırladığı geniş tablolar bu anlamda önemli. Muhasebe altyapımızı bu doğrultuda yapılandırmalıyız” dedi.
Mevcut durumda 20 ilde 235 bağımsız denetim kuruluşu bulunduğunu bildiren İmdat Ersoy, bu sayının artması yönündeki çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Tokgöz: “Denetimleri yalnızca denetim kuruluşları yapmalı”
Mersin SMMMO Başkanı Faruk Tokgöz ise bağımsız denetim uygulamalarına değindi. Bugün Türkiye’de bağımsız denetimin şahsi bağımsız denetçiler tarafından ve bir denetim kuruluşu tarafından gerçekleştirilen olmak üzere iki şekilde yapılabildiğini kaydeden Tokgöz şunları söyledi:
“Bu denetim süreci aslında 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun temel felsefesine aykırıdır. Bu icranın sadece denetim kuruluşları tarafından gerçekleştirilecek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bugün Türkiye’de 14 bin 916 bağımsız denetçi yetkilendirilmiştir. Bu sayıya denetim kuruluşu bazında bakılacak olursa 235 sayısına ulaşılır.”
Tokgöz, Mersin’de ise 203 bağımsız denetçi olmasına rağmen yetkilendirme süreci tamamlanan Mersin merkezli bağımsız denetim kuruluşu bulunmadığını ifade etti. Ardından sektörde yaşanan sıkıntılar hakkında da bilgi veren Tokgöz, yaşanan sorunların yerelde oluşacak birlikteliklerle sağlanacak denetim kuruluşlarının önünü açmayla mümkün olacağını, teşvik ederek eğitip yol göstermeyle mümkün olacağını söyledi.
Yel: “Her şirketin denetime tabi olması ihtiyaçtır”
MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Yusuf Yel ise her şirketin denetime tabi tutulmasının bir gereklilik olmaktan ziyade ihtiyaç olduğuna değinerek, “Mali tablolar güvenilir olmalıdır. Bu da tarafsız ve bağımsız denetimlerle mümkündür” dedi. Güvenilir bir mali tablonun şirketlere sağlayacağı faydalara da değinen Yel, “Bu durum ortaklar arası güveni artırır, kaynakların verimli kullanımını sağlar. Hataların düzeltilmesine olanak tanır ve muhtemel suiistimallerin önüne geçer. Yöneticilerin zamanında ve doğru pozisyon alabilmesini sağlar” ifadelerini kullandı.
Bağımsız denetimin kredi veren kuruluşlara, partnerlere, kısacası üçüncü şahıslara güven verilmesi noktasında da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Yel, bu nedenle gerçekleşen toplantıyı önemsediklerini dile getirdi.