KOBİ kabul edilmediğimiz için KOSGEB destekleri de dahil olmak üzere KOBİ’lere sağlanan bir çok destekten faydalanamıyoruz. KOBİ olarak kabul edilmemiz adına çalışma yürüteceğiz.
MTSO 39 No’lu Emlak ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Nurettin Su, önümüzdeki süreçte önceliği kayıtdışı ile mücadeleye vereceklerini söyledi. Su, bu mücadelede başarılı olmalarında Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğin sektöre getirdiği standartların büyük kolaylık sağlayacağını vurguladı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 39 No’lu Emlak ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Nurettin Su, sektörün gelişimini desteklemek adına bir dizi çalışma yürütüp sektör sorunlarına çözüm üretmek istediklerini söyledi. İlk olarak 5 Haziran 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikle ilgili değerlendirme yapan Su, Yönetmelik ile bir adresi, ofisi dahi bulunmayan kişilerin sektörde çalışmasının önüne geçildiğini, bu sayede belirli standartlar getirildiğini söyledi. Yönetmeliğin getirdiği standartlar öncesinde kayıt dışı çalışan kişilerin sektörü zedelediğini, bir kişinin birden çok kişiye aynı daireyi satıyor gibi gösterip kapora alıp dolandırabildiğini belirten Su, “Yeni yönetmelikle kayıtsız çalışmanın önüne geçilecek. Ticaret İl Müdürlükleri yetki belgesi bulunmayan firmalara ağır yaptırımlar uygulayacak” dedi. Su, komite olarak kayıtdışı çalışan sektör temsilcilerinin tespiti noktasında titiz bir çalışma yürütüp Ticaret İl Müdürlüklerine destek olmayı planladıklarını vurguladı.
“Halkı bilinçlendireceğiz”
Komite olarak yeni gelişmelerle ilgili halkı bilinçlendireceklerini de anlatan Nurettin Su, ilk olarak Ticaret İl Müdürlüklerinden yetki belgesi bulundurulması zorunluluğu ile ilgili yazıyı site yönetimlerine ve kapıcılarına dağıtacaklarını söyledi. Ardından kayıtdışının önüne geçebilmek adına yeni Yönetmeliğin getirdiği bu standartları anlatan toplantılar düzenleyebileceklerini, AVM’lerde stant kurup etkinlikler yapabileceklerini kaydeden Su, “Aslında bu toplantılara önce sektör temsilcilerimizi bilgilendirerek başladık, sırada halkı bilinçlendirmek var” diye konuştu.
Sözlerine sektörün gelişim sürecini özetleyerek devam eden Su, şöyle konuştu:
“Cumhuriyet tarihinde emlakçılık mesleği ilk kez yasalar karşısında bir sektör olarak tanındı. Bu meslek geçmişinde tellallık ya da simsarlık olarak adlandırılıyordu. Bir masa ve bir kasası olan herkesin bu işi yapabileceğine inanılıyordu. Ancak Türkiye’de inşaat sektörünün gelişmesi, toplu konutların yapımı, nüfus artışı ve köyden şehre göçlerin etkisiyle sektör hızla gelişti. Örneğin geçmişte konut kredisi yokken bugün öyle bir kavram var. Geçmişte ilkokul mezunları ya da emeklilerin yaptığı bir işken bugün sektörde bu işi yapanların büyük bölümü üniversite mezunu. Bu gelişimlerden yola çıkarak sektörümüzün artan temsilci sayısıyla birlikte bağımsız bir komite olarak değerlendirilmesi gerektiği inancı ile bu yıl bağımsız bir komite olarak kurulduk. Sektörün ihtiyaçlarını tespit edip sorunlarını çözme arzusundayız.”
“Emlakçılar da KOBİ kabul edilmeli”
Komite olarak önceliği sektörün sorunlarına vereceklerini anlatan Nurettin Su, hükümet tarafından sektör adına bir takım adımlar atılmasını memnuniyetle takip ettiklerini ancak bazı eksikler bulunduğunu ve bu eksiklerin giderilmesi mücadelesi vereceklerini de söyledi. Öncelikli sorun olarak emlak sektöründe faaliyet gösteren firmaların KOBİ olarak kabul edilmemesini gösteren Su, “Sigorta firmaları KOBİ kabul edildiği için KOSGEB destekleri de dahil olmak üzere KOBİ’lere sağlanan bir çok destekten faydalanabiliyor. Oysa biz yararlanamıyoruz. KOBİ olarak kabul edilmemiz adına çalışacağız” dedi. Ardından Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikle ilgili değerlendirme yapan Su, sektörün artık ciddiyetinin farkına varılması, gelişimi adına bir adım atılmış olmasını büyük memnuniyetle karşıladıklarına değindi. Ancak bu yönetmelikte bir takım eksikler bulunduğunu da vurgulayan Su, yönetmeliğin icrasında yaşanan eksiklerin giderilmesi adına takipçi olacaklarını söyledi.
“Yasaların verdiği sorumluluklarla uygulama örtüşmeli”
Yeni çıkan Yönetmelikle ilgili yaşanan sıkıntılardan bazılarını Nurettin Su şöyle özetledi:
“Örneğin yeni Yönetmelik, emlakçıya satacağı ya da kiralayacağı emlakla ilgili tüm belgeleri müşterisine gösterme, detaylı bilgi verme zorunluluğu getiriyor. Emlağın çevresinde şu cami, bu okul, hastane var diye tarif edilecek. Emlak üzerinde kısıtlayıcı şerh var mı yok mu bilgisi verilecek. Hatta gayrimenkul satılırken üzerinde elektrik, su borcundan dolayı tutan ya da satın alanı kısıtlayan bir durum var mı bilgilendirecek diyor.
Bunun uygulamasına geldiğimizde bu bilgilere ulaşamadığımız için bilgi de veremiyoruz. Elektrik su borcunu sorgulamak istediğimizde Kişilerin Haklarını Koruma Kanunu’na göre bilgilendirme yapılmıyor ya da Tapu Müdürlüğü’ne gidiyorsunuz aynı kanun gerekçesiyle tapu üzerinde şerh olup olmadığını öğrenemiyorsunuz. Bu bilgilerin verilmesi için gayrimenkul sahibinden vekaletimiz olması gerekiyor.
Bize böyle bir vekaleti veren de olmuyor, çünkü yeni çıkan Yönetmelikte bilgilendirme yapmamız istenmesine rağmen vekalet alma zorunluluğu getirilmemiş. Kimse bizimle notere gelip de vekalet vermiyor. Yönetmelik bizi bu bilgilerden haberdar olmamız noktasında sorumlu tutuyorsa bilgilere ulaşabilmemizde kolaylık sağlaması adına da zorunluluklar getirmeli.”
“Komisyonlarla ilgili düzenlemeye gidilmeli”
Bir diğer sıkıntıyı komisyonlar noktasında yaşadıklarına değinen Nurettin Su, yeni yönetmeliğin komisyonun satış sonrasında hak edilebileceğini söylediğini oysa satış sonrasında komisyonun tahsil edilebilme ihtimalinin zorlaştığını anlattı. Satış sonrası para ödenmezse tahsilatı sağlayacak bir yaptırım bulunmadığını kaydeden Su, “Alım satım sözleşmesinin yapılması uzlaşmanın sağlanması anlamına gelip emlakçı komisyon hakkı kazanmalı” dedi. Yönetmelikle komisyonlardaki tarifelerde değişikliğe gidildiğini de bildiren Su, şunları söyledi:
“Geçmişte, işlemin tamamlanmasıyla emlakçı yüzde 3 alıcı ve yüzde 3 de satıcıdan komisyon alırdı. Yeni düzenlemede bu oran alıcı ve satıcıdan yüzde 2’şer komisyona indirildi. Zaten hiçbir zaman uygulamada yüzde 3 olmaz, mutlaka indirim talep edilirdi. Şimdi bu yüzde 2 üzerinden feragat etmemiz gerekecek. Sektörde zaten ciddi bir kriz var ve konut kredi faiz oranları çok yüksek. O zaman piyasanın hareketlenip sektörün canlanması adına yasa çerçevesinde Ekim ayı sonuna kadar yüzde 2’den 1,5’a indirilen tapu harçları, Ekim ayından sonra da kalıcı olarak yüzde 1,5’tan devam etsin görüşündeyiz.”
Avrupa’da yaşayan Türklere tanıtımın tam zamanı
Konuşmasının sonunda yurtdışında yaşayan Türklere tanıtımın tam zamanı olduğuna da değinen Nurettin Su, Avrupalıların Mersin’deki konutlara ciddi bir talep gösterdiğini hatırlatarak, “Döviz kurlarının yükselip Türkiye’den ev satın almanın cazip hale geldiği bir dönemde özellikle Türklerin yoğun yaşadığı Avrupa ülkelerine tanıtımı artırmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Yeni dönemde sektörün sorunlarına eğilme yanında özellikle döviz kurlarının yükseldiği bu dönemde ticareti canlandırmak adına yurtdışında yaşayan Türklere yönelmek istediklerini kaydeden Su, emekliliği yaklaşan ve Türkiye’ye geri dönmek isteyen kişilerin döviz kurlarının da kendilerine cazip gelmesi nedeniyle ev alma taraftarı olduğunu belirtip yurtdışında yaşayan Türklere tanıtım yapmak istediklerini söyledi.