TEPAV Direktörü Güven Sak, Türkiye’de kayıtlı 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere toplam 4,5 milyon mülteci kitlesinin yaşadığına dikkat çekerek, göçmenliğin yönetilmesi gereken bir konu olduğunu vurguladı. Türkiye’nin yoğun göç aldığını belirten Sak, buna rağmen göçmenler konusunda tasarlanmış bir politika bulunmadığını ve göçmenlerin kendi entegrasyonlarını sağlamaya çabaladığını söyledi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliğinde ‘Suriye Krizinde KOBİ’ler, Bölge Ekonomisine Entegrasyon’ konulu konferans düzenlendi. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yürütülen Mülteciler Tarafından Yönetilen Firmalar Odağı ile İş Dünyası ve Yatırım Performansı Araştırması Sonuç Raporunun açıklandığı toplantıda göçmen sorununa da dikkat çekildi. Konferansa MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, EBRD Kıdemli Yöneticisi Serpil Çetinçift, TEPAV Direktörü Güven Sak, Danimarka Sanayi Konfederasyonu Kıdemli Danışmanı Peter Helk ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve iş insanları katıldı.
Kızıltan: “Göç, dünyanın en önemli konusu”
Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan, göçün sadece Türkiye’nin değil, dünyanın bir sorunu olduğunu vurguladı. Ülkeler arasında gelişmişlik konusundaki uçurum çok olursa göçün de kaçınılmaz olacağına değinen Kızıltan, bu durumun bir ülke içinde iç göçte de geçerli olduğunu anlattı. Dünyayı ve ülkeleri yönetenlerin bu dengeyi iyi kurmaları gerektiğini kaydeden Kızıltan, “Dünya genelinde gelişmişlik seviyeleri arasındaki fark azaltılmalı. Hiç kimse yaşadığı yeri terk edip gitmek istemez. İnsanlar daha iyi yaşama, daha iyi geçinme peşinde. İnsanlar, nesillerinin daha iyi yetişmesi ve aç kalma konularında endişeli. Onun için tüm dünya çok büyük çaba sarf etmeli. Gelişmişlik derecelerinin birbirine yaklaştırılması lazım. Çevre konusu da önemli ama bence gelişmişlik farkının azaltılması da dünyanın en önemli konusu. Tüm dünya bunu ele almalı” dedi.
“MTSO olarak kucak açtık ve her türlü desteği veriyoruz”
MTSO’nun, zorunlu olarak ülkesini terk edip Mersin’e gelen Suriyeli göçmenlere kucak açtığını ifade eden Kızıltan, “Mersin, birlikte yaşama kültürü gelişmiş bir kent. Gelen yabancıların yadırganmadığını biliyoruz. Biz de MTSO olarak kucak açtık ve her türlü desteği veriyoruz. Bu misafirlerin şehrimize ve ülkemize adapte olmaları, meslek sahibi olup kendi yaşamlarını iyi sürdürebilmeleri konusunda MTSO ve EBRD desteğiyle çok iyi çalışmalar yaptık. Umarım, misafirlerimizin ülkesindeki şartlar düzelir ve dönmek isterler. Ülkeleri düzeldiğinde oraya dönünce burada aldıkları mesleki eğitimlerle daha iyi imkanlarla iyi işler yapabileceklerine inanıyorum” diye konuştu.
Sak entegrasyonun önemine dikkat çekti
TEPAV Direktörü Güven Sak ise ‘Mülteciler Tarafından Yönetilen Firmalar Odağı ile İş Dünyası ve Yatırım Performansı Araştırması Sonuç Raporu’nu katılımcılarla paylaştı. Türkiye’de yaklaşık 3,6 milyon Suriyeli olduğunu belirten Sak, bunların özellikle Türkiye ekonomisine entegrasyonlarının önemli bir problem olduğunu vurguladı. EBRD ile birlikte 2017’de anket çalışması yapmaya başladıkları ve 2018’de sonuçlandırdıkları bu raporun da bunun bir parçası olduğunu söyledi. Çalışma çerçevesinde, Mersin, Hatay, Kilis, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adana’da 200’ü Suriyeli, 200’ü Türk toplam 400 firmayla anket yaptıklarını anlatan Sak, rapor sonucuna göre belediyelerin imkan sağladığı illerde entegrasyonun daha sorunsuz sağlandığını anlattı.
Entegrasyonun mevcut durumda Türkiye’de kendiliğinden gerçekleştiğine dikkat çeken Sak, şunları söyledi: “Anket yapılan illerde şu anda 14 bin 680 Suriyeli ya da Suriye ortaklı firma faaliyet gösteriyor. İktisadi faaliyetin yüksek olduğu bölgelere yerleşmeyi tercih ediyorlar. Büyüklüklerine bakılacak olursa, ortalamaya bakıldığında Türk firmalarında 24 kişi çalışan firma sayısı fazlayken Suriyelilerde 7 kişi çalışıyor. Yani ağırlıkları mikro işletmeler. Suriyeli firmalarda çalışanların yüzde 60’ı, Türk firmalarında çalışanların da yüzde 10’u Suriyeli.”
“Artan kutuplaşma sosyal uyum açısından sorun”
Suriye’de iç savaşın çıktığı ilk yıllarda Suriye’ye yapılan ihracatta düşme olmasına rağmen, Türkiye’de Suriyeli firmaların kurulmaya başlanması ile birlikte düşen ihracatın da yeniden eski seviyelere geldiğini anlatan Sak, “Ancak burada da algıda görüş ayrılıkları var. Suriyeli firmalar ihracatın kendileriyle birlikte arttığını düşünürken Türk firmalar böyle düşünmüyor. Algı farkları sorun haline geliyor ve yönetilmesi gereken bir konu. Artan kutuplaşma yönetilmezse sosyal uyumla ilgili önemli sorunlara neden oluyor” değerlendirmesini yaptı. Karşılaştıkları finansal sorunlardan Türkiye ekonomisine bakış açısına kadar hemen her noktada Türk ve Suriyeli firmaların farklı görüşlere sahip olduğuna değinen Sak, “Türkiye’nin içinde bulunduğu iktisadi durum nedeniyle giderek sosyal uyum sorununun artmasını beklemek normal. Ortada da bir gerçeklik var. Göçle gelen kişilerin düzenli şekilde nasıl entegre edileceği önümüzdeki dönemin temel sorunu olarak gözüküyor” dedi.
Konferansta EBRD Kıdemli Yöneticisi Serpil Çetinçift, önce kurumunu tanıtıp ardından başta mültecilere yönelik olmak üzere verdikleri destekleri anlatırken Danimarka Sanayi Konfederasyonu Kıdemli Danışmanı Peter Helk ise, ‘Mülteci Girişimcilerin Ekonomik Entegrasyonunda Ticaret ve Sanayi Odalarının Rolü’ konulu sunum gerçekleştirdi.
Konferansın video kaydını izleyebilirsiniz.