Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Akdeniz Bölge Toplantısı’nda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Mersin’e Tarım ve Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulması kararını imzaladıklarının müjdesini verdi. En kısa sürede Bakanlar Kurulu kararını çıkaracaklarını kaydeden Bakan Özlü, Mersin Tarım ve Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin ilk etabını Tarsus’ta, ikinci etabını Erdemli’de hayata geçirmeyi planladıklarını anlattı.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) ev sahipliğinde OSBÜK Akdeniz Bölge Toplantısı Mersin’de düzenlendi. Bölge genelindeki 8 şehirde faaliyet gösteren 28 OSB’nin başkan ve sanayicileri Mersin’de buluştu. Toplantıya Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ile Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da katıldı. Toplantıda üzerinde durulan öncelikli konular yeni sanayi parsellerinin oluşturulması, istihdam sorununa çözüm üretilmesi ve üretimde, sanayide ihracatta yüksek teknolojili ürün oranının artırılması oldu. Aynı zamanda Türkiye’deki OSB’lerin genel durumuna da değinilen toplantıda geleceğe yönelik hedefler anlatıldı.
Tekli: “MTOSB’ye yatırım talebi çok yüksek”
Toplantının açılışında konuşan MTOSB Başkanı Sabri Tekli, OSB’de yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek önümüzdeki süreçte yapılması planlanan yatırımları anlattı. Tarsus’taki iki OSB’de 200 parselde 170 sanayici bulunduğunu anlatan Tekli, her yıl üretimi artırarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. MTOSB’nin çok ciddi yatırım talebi aldığına da dikkat çeken Tekli, 3. OSB için çalışmaların devam ettiğini, bu OSB’nin hayata geçmesiyle birlikte yatırımcıya 750 bin metrekare sanayi parseli sağlayabilecek olmalarına rağmen gelen talebin 7 milyon metrekarenin üzerinde olduğunu bildirdi. Mevcut durumdaki yatırımlarla her iki OSB’de 16 bine yakın kişiye istihdam sağladıklarını, 3. OSB’nin de hayata geçmesiyle 5 bin kişiye daha iş imkanı oluşacağını ifade eden Tekli, yeni OSB’lerin çalışmalarının da devam ettiğini söyledi.
Üretimin yanı sıra eğitime ağırlık verdiklerini de anlatan Tekli, OSB içerisinde mesleki eğitim verdiklerini, aranan elemanlar yetiştirdiklerini bildirdi. İlk bölgede 630 öğrenciye eğitim verdiklerini kaydeden Tekli, 2. bölgeye de 2 bin öğrenci kapasiteli yeni bir okul yatırımı planladıklarını ifade etti.
Aşut: “Doğu Akdeniz, Türkiye’nin yeni Marmara’sı olmaya adaydır”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise konuşmasında ülkenin ekonomik profilini çizerek, tüm zorlu süreçlere rağmen bugüne kadar güzel rakamsal verilere ulaşıldığını, ancak ülkenin ekonomide yeni bir başarı hikayesi yazma zamanının geldiğini söyledi.
Bu başarı hikayelerinin yazılmasında yeni ekonomi, yeni endüstri bölgeleri yaratılmasının önemli rol üstleneceğini vurgulayan Aşut, Doğu Akdeniz Bölgesi ve hinterlandını bu bağlamda Türkiye’nin yeni Marmara’sı olmaya aday gösterdi. Doğu Akdeniz’in ekonomik potansiyeline de değinen Aşut, Türkiye’nin en büyük iki limanına Mersin ve İskenderun’un sahip olduğunu, toplamda 25 kamu ve vakıf üniversitesi ile çağın gücü bilgiye sahip olduklarını, 30’a yakın OSB bulunduğunu, 5’i uluslararası 6 adet havalimanına sahip olduklarını ,10’a yakın teknopark, sayısız küçük sanayi sitesi, lojistik gücü bulunduğunu, tarımsal gücünü anlattı.
Sanayi arazi üretilmesinin gerekliliğini vurgulayan Başkan Aşut, özellikle OSB yer seçim heyetinde bulunan kişilerin daha toleranslı olması gerektiğini söyledi. Bekledikleri desteklere de değinen Aşut şöyle konuştu:
“İPA-Rekabetçi Sektörler Programı’na sunduğumuz projemizin ve Tarım 4.0’ı destekleyecek olan; Tarım TeknoParkı projelerimizin onaylanması Endüstri 4.0’a geçişimizin ilk adımı olacaktır. Bu beklentimizin gerçekleşmesiyle bölgemizin, üretimde de ülkemizin daha çok katma değer yaratan bir yeri olmasını diliyorum.”
Kütükçü: “2017 OSB’ler için milat oldu”
OSBÜK Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükçü ise toplantıda sanayicilere verilen destekleri değerlendirdi. 2017 yılını OSB’ler için ‘Milat’ olarak nitelendiren Kütükçü, yıl içinde yalnızca Üretim Reform Paketi ile OSB’lerde üretim yapan sanayicilerin üzerinden 1 milyar liralık yük kaldırıldığını anlattı. “Yıllardır ödediğimiz TRT katkı payı ve Emlak Vergisi gibi birçok yükten kurtulduk” diyen Kütükçü, bu kazanımlarını sanayicilerden üretime, yatırıma yönlendirmesi, Türk sanayisinin rekabetçi yapısını güçlendirmeye ayırması talebinde bulundu.
Bu dönemde OSBÜK’ün özel bir hukuk tüzel kişiliği kazandığı ve temsil gücünün arttığını da anlatan Kütükçü, önümüzdeki süreçte gerçekleştirmeyi planladıkları çalışmayı ise şöyle özetledi:
“Hepimizin ortak sorunu nitelikli eleman yetiştirilmesidir. Bu nedenle soruna biz sahip çıkıyoruz ve başlatılan 300 OSB’de 300 teknik kolej çalışmasını koordine ediyoruz. Tüm OSB’lerimizi taradık ve yetkinliği olanları belirledik. Bu OSB’lerimiz kendi teknik kolejlerini kurmak ve kendi ihtiyaç duydukları personeli yetiştirmek istiyor.”
Bakan Özlü: “OSB’lerimizin daha da büyümesi, işlevlerinin pekişmesi gerekiyor”
Toplantıda konuşan Bakan Özlü, OSB Akdeniz Bölgesi’nin imkanlarına değindi. Akdeniz Bölgesi’nin, bir yandan kendi potansiyelini geliştirirken, diğer yandan yatırımcılar için cazibe merkezi olmaya devam ettiğine işaret eden Özlü, “Akdeniz’in lojistik ve ulaşım imkanları, hem bu bölge hem de ülkemiz için ciddi bir avantajdır. Organize Sanayi Bölgelerimiz, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Akdeniz ekonomisi için de lokomotif işlevi görmektedir. Türk sanayisinin gelişmesi, modernize olması ve dışa açılması için OSB’lerimizin daha da büyümesi, işlevlerinin pekişmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Sanayiye Yeni Nesil OSB kavramını getirdiklerine de değinen Özlü, bu kavramı şöyle açıkladı:
“Yeni Nesil OSB demek enerji ve hammaddenin verimli şekilde kullanıldığı, atıkların minimize edildiği, işletmeler arası eşgüdümün üst düzeyde olduğu, yerel kamuoyu ile entegrasyonun sağlandığı, ekolojik kalite ve sosyal dengenin kurulduğu OSB’ler demek. Bu anlayışı bütün şehirlerimize getiriyoruz.”
“OSB’lerde 1 milyon 720 bin kişi istihdam ediliyor”
Hükümetin ve Bakanlığın gerçekleştirdiği çalışmaları rakamlarla açıklayan Bakan Özlü, 2016 yılı sonuna kadar 173 OSB projesini tamamlayarak sanayicinin hizmetine sunduklarını kaydetti. Tamamlanan bu projeler için Bakanlığı tarafından 2017 yılı fiyatlarıyla toplam 4,2 milyar TL tutarında kredi kullandırıldığını bildiren Özlü, “1962-2002 arasında yıllık ortalama 2 adet OSB projesi biterken, 2003-2016 arasında yıllık ortalama 8 adet OSB projesi tamamlanmıştır. 2002’ye kadar üretime geçilen parsel sayısı 11 bin 395 iken, son 15 yılda 50 bin 437 parselde üretime geçilmiştir. 3 binden fazla parsel inşaat aşamasında, 5 bin parsel ise proje aşamasındadır. Ayrıca 13 bine yakın parsel tahsis edilmeyi beklemektedir. Şu an üretime geçen parsellerde 1 milyon 720 bin kişi istihdam edilmektedir. OSB’lerdeki boş parsellerin de üretime geçmesiyle birlikte, bu sayının 2,5 milyon kişiye ulaşılmasını bekliyoruz. 2023 hedefimiz ise 65 yeni OSB kurarak, 1 milyon ilave istihdam oluşturmaktır” ifadelerini kullandı.
Bugün itibariyle Bakanlığı tarafından tescil verilerek faaliyet gösteren OSB sayısının 308’e ulaştığına dikkat çeken Özlü, bunların 27’sinin Akdeniz Bölgesi’nde yer aldığını belirtti. Bakanlık olarak bugüne kadar Akdeniz Bölgesinde tamamlanarak sanayicilerin hizmetine sunulan OSB projelerine, 2017 yılı fiyatları ile yaklaşık 410 milyon TL kredi desteği sağladıklarını bildiren Özlü, “Bakanlığımız 2017 yılı yatırım programında, Akdeniz Bölgesinde devam eden OSB projelerine ise 2017 yılı fiyatları ile yaklaşık 18 milyon TL kredi desteği verilmiştir” dedi.
“Türkiye, Sanayi 4.0’ın aktif aktörlerinden biri olmak zorunda”
KOSGEB’in teknoloji üretimine, yerli üretime ve stratejik ürünlere yönelik destek paketlerinden bütün firmaların ve girişimcilerin mutlaka faydalanmaları gerektiğini vurgulayan Özlü, şöyle devam etti:
“KOSGEB, bundan sonra teknolojiye ve üretime yönelik desteklere daha fazla odaklanacaktır. Dünya hızla değişiyor ve dönüşüyor. Bu değişimin ve dönüşümün temel dinamosu, bilim ve teknolojidir.
Son birkaç yıldır, Sanayi 4.0’ın getirdiği yeni bakış açısı, bütün üretim ve pazarlama süreçlerini değiştirmiştir. Bizim de Türkiye olarak, bu yeni süreci tam anlamıyla kavramamız şarttır. Türk sanayisini büyütmenin ve ileri sanayi ülkesi hedefine ulaşmanın tek yolu, teknoloji odaklı üretimdir. Türkiye, yüksek teknoloji ile büyüyecektir. Ancak, Sanayi 4.0’ı kavramak yetmez. Bu sürecin aktif aktörlerinden olmak zorundayız. Pasif tüketiciler değil, aktif üreticiler olmalıyız. Teknolojiyi tüketerek değil, teknoloji üreterek ülkemizi büyütebiliriz. Açıkça belirtmek isterim ki; ülkemizin gelecekte nerede olacağı, bilime ve teknolojiye yapacağımız yatırımlara bağlıdır. Bugün teknolojiye yapacağımız yatırımlar, yarın nerede olacağımızı belirleyecektir. Teknoloji açığını kapattığımızda, cari açık problemimiz kalmaz. Bu nedenle, ihracatımız içindeki yüksek teknoloji ürünlerin payını, kademeli olarak yüzde 4’ten yüzde 15’e çıkarmamız gerekiyor. Yüzde 15 rakamına ulaşmak; ARGE, inovasyon, tasarım ve markaya yatırım yapmakla mümkün olacaktır. Sanayi savaşında zafere ulaşmak için cephaneliğimizi teknoloji ile doldurmak zorundayız. Sanayi savaşında mevzi kazanmanın tek yolu ihracattır. İhracatımızın dünya ticaretinden aldığı pay, geçen yıl yüzde 0,89’a çıkarak rekor kırmıştı. Hedefimiz, 2023 yılında, dünya ticaretinden aldığımız payı en az 2 katına çıkarmaktır.”
Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasına yönelik kararı dün imzaladıklarını da söyleyen Bakan Özlü, “İnşallah en kısa sürede Bakanlar Kurulu kararını çıkaracağız. Mersin’de Tarım ve Gıda İhtisas Geliştirme Bölgesi hayata geçecek. İlk etapta Tarsus’ta hayata geçecek. İkinci etap Erdemli’de olacak. 5 milyon 300 bin metrekarelik alana kurulacak olan Tarsus Gıda İhtisas OSB, tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde 15 bin kişilik ilave istihdam sağlanacaktır” diye konuştu.
Elvan: “Kalkınmamızın, gelişmemizin olmazsa olmazı sanayidir, teknolojidir”
Kalkınma Bakanı Elvan ise OSB’lerin ve imalat sanayinin Türkiye’nin kalkınmasında, gelişmesinde, motor görevini gördüklerini vurguladı. İmalat sanayinde yaklaşık 5 milyon istihdam olduğunu, bunun 1,7 milyonunun OSB’lerde yer aldığını kaydeden Elvan, şunları söyledi:
“İhracatımızın yüzde 90’ı yine imalat sanayinde. Bizim kalkınmamızın, gelişmemizin olmazsa olmazı sanayidir, teknolojidir. Bunun farkındayız ama elbette sorunlarımız var, aşılması gereken konular, atmamız gereken ilave adımlar var. Önümüzdeki pazartesi günü muhtemelen 3. çeyrek büyümesi açıklanacak. Çift hanelere çıkmaya yakın bir büyüme beklentimiz var. 2017 yılı için ise yüzde 6'nın üzerinde bir büyüme gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.”
Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde hükümetin gerekli tedbirleri alması ve uygulamaya koymasının yanı sıra iş dünyasının da inanılmaz bir performans sergilediğini vurgulayan Elvan, “Biz sizlere sonuna kadar inanıyor ve güveniyoruz. Artık Türkiye eski Türkiye değil, kimse kusura bakmasın. Toplam yatırımlarımızın yüzde 86'sını özel kesim yapıyor. Sadece yüzde 14'ü kamu tarafından gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla itici, körükleyici olan güç ekonomide özel kesimdir. Elbette sıkıntılarımız, aşmamız gereken adımlar var. Özellikle yatırımcılarımız için en temel problemlerden biri yatırım alanları, yatırım yeri tahsisi hususu. Sizler bu hususta sıkıntılar çekiyorsunuz. Ama ben sayın bakanımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Bu yatırım alanlarının üretilmesi noktasında çok yoğun bir çaba sarf etti ve ediyor” ifadelerini kullandı.
Sadece Konya ve Mersin’de yatırım yeri tahsisi yapıldığında 75 bin kişilik ilave istihdam sağlanacağına dikkat çeken Elvan, “Yatırım alanlarının süratle devreye sokulması ve özel kesimin de önünün açılması gerekiyor” diye konuştu.
"Yüksek teknolojili ürün ihracatımızın yüzde 10-15’e çıkması arzusundayız”
Ar-Ge ve yenilikçi kapasitesinin artırılması gerektiğini de söyleyen Elvan, “Bugün yüksek teknolojili ürün ihracatımızın oranı yüzde 4'e yakın. Ama bunun yüzde 10-15'in üzerine çıkmasını arzu ediyoruz. Bu noktada da hem bize hem de sizlere düşen sorumluluklar var. Orta vadeli programımızda özellikle yüksek teknolojili ürünler noktasında destek mekanizmalarımızı artıracağımızı ve ithalatta bağımlı olduğumuz ürünlerde de yerli üretimi artırıcı somut tedbirler alacağımızı açık şekilde ifade ettim. İthalatımızın yüzde 74'ü ara mal ithalatı. Bu oran düşmeli. Ülkemizde daha çok üretmemiz gerekiyor. Bu noktada hem bize hem de size düşen sorumluluklar var. Yüksek dünyadaki değişim ve dönüşüme uyum sağlama yeteneği yüksek olan bir iş dünyasının inşallah bizim vereceğimiz olan destekle çok daha iyi noktalara geleceğini ve dünyanın dört bir yanında güçlü bir şekilde Türkiye'nin sesini duyuracağına inanıyorum” dedi.
“Yatırım için inanılmaz bir süreç ve fırsat yaşıyoruz”
“Yatırım için inanılmaz bir süreç ve fırsat yaşıyoruz” diyen Elvan, 2008 krizi sonrası ilk kez 2017 yılından itibaren dünya ekonomisinde ciddi bir canlanma olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“AB’nin potansiyel büyümesi kriz öncesini geçti. İnanılmaz bir canlılık var. Avrupa pazarında diğer pazarlarda canlılık var. Bu inanılmaz bir fırsat. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz. Kapasite kullanım oranlarımızın yüzde 80’lere ulaştığı bir dönemde mutlaka yatırım yapılması gerekiyor. Gelin hep birlikte fırsata dönüştürün. Daha çok üretin, daha çok ihraç edelim ve Türkiye’mizi dünyanın 2023 yılında ilk 10 büyük ekonomisi arasına sokarak dünyada neler yapabileceğimizi gösterelim.”