Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) üyelerine dünyanın en büyük tüketim pazarları arasında gösterilen Amerika’daki iş fırsatları, yatırım olanakları ve distribütörlükler hakkında bilgi verildi.
ABD Ankara Büyükelçiliği Ticaret Ataşesi Shari Stout, Vize Bölümü Konsolos Yardımcısı Mari Oye ve Ticaret Ataşe Yardımcısı Yaprak Çakılcıoğlu Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ı ziyaret etti. Ziyarette Kızıltan’a MTSO Sayman Üyesi Cem Bucuge ile Yönetim Kurulu Üyeleri Yalçın Darıcı, Çetin Kanar, Nedim İkanç ve Ali Fuad Budur da eşlik etti. Karşılıklı görüşmenin ardından Ataşe Stout ve Yardımcısı Çakılcıoğlu MTSO üyelerine ‘ABD’de yatırım yapmak, iş kurmak ve distribütörlük’ konulu bir sunum gerçekleştirirken Vize Bölümü Konsolos Yardımcısı Oye, Amerika’da yatırım yapmak için gereken iş vizelerini anlattı.
Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Amerika’ya iş yapma noktasında en çok vize konusunda sorun yaşandığına dikkat çekerek bu sorunun çözümü adına görüştüklerini bildirdi. Bu bağlamda verimli bir toplantı geçeceğine inandığını kaydeden Kızıltan, ardından sözü ABD Ankara Büyükelçiliği Ticaret Ataşesi Shari Stout’a bıraktı. Stout konuşmasında Amerika’daki yatırımı desteklemek için Select USA ismiyle bir program başlatıldığına değinirken programın detaylarını Ticaret Ataşe Yardımcısı Çakılcıoğlu özetledi.
Çakılcıoğlu: “ABD’de ortaklık yaparken ilk adım önemli”
ABD Ankara Büyükelçiliği Ticaret Ataşe Yardımcısı Yaprak Çakılcıoğlu, Ticaret Müsteşarlığı olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Amerikalı firmaların Türkiye’de iş yapmasına ve Türk firmalarının da ABD’de yatırım yapmasına yardımcı olduklarını bildiren Çakılcıoğlu, “Türk ve ABD firmaları arasında işbirliği oluşturuyoruz. Üreticilerin hammaddeye ulaşımını sağlamak için ABD’li üreticileri sizler için araştırabiliyoruz. Görüşmek istediğiniz bir firma varsa doğru isme ulaşmanıza yardımcı oluyoruz. İşbirliği kurmak istediğiniz ya da distribütörlük almak istediğiniz ürünleri sizler için araştırabiliyoruz. Fuar ve fuar dışı organizasyonlarda destek verebiliyoruz” dedi.
Amerikalı bir firma ile ortaklık kurulması noktasında da destek verdiklerini kaydeden Çakılcıoğlu, “Böyle bir ortaklık öncesinde karşı tarafa sunmanız için sizinle ilgili bir rapor hazırlıyoruz. Özellikle güvenlik konusunda. Bu rapor karşı firmanın sizinle daha hızlı ortaklık kurmasına yarıyor. Çünkü Amerika’da ortaklıklarda ilk adım biraz yavaş oluyor ama bu yapı kurulduktan sonra da uzun süreli çalışma yapılabiliyor. Biz, bu süreci doğru şekilde tamamlamanız ve süreci hızlandırmanız için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hangi eyalette yatırım yapacağınıza karar vermelisiniz”
Finansmana nasıl ulaşılabileceği konusunda da bilgi veren Yaprak Çakılcıoğlu, iki çeşit teşvik olduğunu söyledi. Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da da her yatırımcıya teşvik verilmediğine dikkat çeken Çakılcıoğlu, yatırımın türü, kaç kişiye istihdam sağlanacağı gibi kriterlerin teşvik biçimlerini etkilediğini anlattı. Bu teşviklerin eyaletten eyalete değişim gösterdiğini de vurgulayan Çakılcıoğlu, “Eğer bir üretim tesisi yapacaksanız ya da buradaki üretiminizi orada sonlandıracaksanız o zaman eyaletler bu yatırımı çekmek için birbiriyle yarışıyor ve siz oturup eyaletlerle pazarlık edebiliyorsunuz. Bu pazarlıklarla vergi indirimleri alabileceğiniz gibi kira, elektrik yardımları da sağlayabilirsiniz” diye konuştu. Eyalet teşvikleri yanında Federal düzeyde merkezi teşviklerin bulunduğunu da anlatan Çakılcıoğlu, “50 adet eyalet var ve bu durum sistemi biraz karmaşık hale getirebiliyor. Bu nedenle öncelikle hangi eyalette yatırım yapacağınıza karar verip bu sayıyı 3-4’e indirdikten sonra opsiyonları karşılaştırmanızda fayda olacaktır” tavsiyesinde bulundu.
Amerika’da kalkınma ajansı modeline benzer yapılar bulunduğuna da değinen Çakılcıoğlu, eyaletlerin, bölgelerin ya da şehirlerin ayrı ajansları olabildiğini, bu kurumların firmanın kuruluşundan finansmana erişime kadar her noktada destek verdiğini anlattı. Yatırım yapılırken hangi sektörün hangi bölgede daha hızlı geliştiği, hangi sektörün nerede daha çok desteklendiği, hangi sektörlerin tüketicisinin hangi bölgede daha yoğun olduğu verilerine ulaşılabilecek veriler içeren online siteler bulunduğuna da değinen Çakılcıoğlu, bu soruların yanıtlarına ulaşım noktasında destek verebileceklerini belirtti.
Oye: “Türkiye’ye açık vizelerimiz var”
ABD Ankara Büyükelçiliği Vize Bölümü Konsolos Yardımcısı Mari Oye ise vize türleri hakkında bilgi verdi. Genel olarak iki çeşit vize türü olduğunu anlatan Oye, bunlardan kısa süreli olanların göçmen olmayan vizesi, uzun süreli verilenlerin ise göçmen vizesi olduğunu anlattı. İş dünyasının B1 vizesi alarak iş alanında oldukça çok aktivite yapabileceğine değinen Oye, “Bu vize sahipleri bireysel araştırma yapabilir, anlaşma imzalayabilir, fuarlara katılabilir, iş kurabilir, danışmanlık hizmeti alabilir. Tüm bu girişimleri sonunda da firma kurmak isterse o zaman başka tür vizelere ihtiyaç duyar. Bu vizeyi işyeri sahipleri ya da üst düzey yöneticileri alabilir” dedi. Türkiye’ye açık olan E-1 Tüccar Vizesi ile E-2 Yatırımcı Vizesi bulunduğuna da değinen Oye, “Bu vizeler ise sizler tarafından az biliniyor. Bu vize türü tüm ülkelere açık değil. Türkiye ile ABD arasında yapılan özel bir anlaşma gereği Türkiye’ye açık” ifadelerini kullandı.
İş dünyasına bir de tavsiyede bulunan Oye, “Mevcut durumda öğrencilerin work and travel başvuruları nedeniyle vizeler oldukça yoğun. Bu nedenle eğer talebiniz varsa mümkün olduğunca erken başvuru yapınız ki başvuru süresi ile randevu süresi zaman alabilir, sıkıntı yaşamayın” diye konuştu.