Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımı ile açıldı.
Arabuluculuk uygulamasının Mart ayında zorunlu hale gelmesinin ardından MTSO; üyelerinin daha konforlu bir ortamda hizmet alabilmeleri adında MTSO Hizmet Binası içerisinde Arabuluculuk Merkezi açtı. Merkezin açılışının ardından Uluslararası Arabuluculuk Konferansı düzenlendi. Konferansın açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, arabuluculuk ve tahkimin dünyada uzun süredir uygulanan bir sistem olmasına rağmen Türkiye’de bu sistemin yeni yeni yaygınlaşmaya başladığını söyledi. “Hani bir söz vardır, geç gelen adalet, adalet değildir derler. İşte bu sistem, adalet sistemindeki yoğunluk nedeniyle geciken davaların kısa sürede çözülmesine katkı sunması nedeniyle sorun yaşayan taraflar için olağanüstü önemli bir araçtır” diyen Aşut sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gelişmeleri iş dünyası olarak takdirle karşılıyoruz. Ümidimiz; gelecekte, ticari uyuşmazlıkların çözümünde de bu sistemin kullanılmasının katkı sağlaması ve hukuk sistemindeki gecikmeleri by pass ederek, çözümsüz kalan durumların, ekonominin damarlarının tıkanmasına engel olmasıdır.”
Sistemin layıkıyla çalışması adına fiziki ortamın da uygun olması gerektiğini vurgulayan Aşut, “Bu çerçevede en uygun mimari fonksiyonları düşünerek, mobilyasından aksesuarlarına, görüşmelerin gizliliğini sağlayan ses yalıtımlarından renk seçimlerine kadar, tüm detaylarıyla bu merkezi üyelerimizin hizmetine sunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Bu hizmetlerin kendiliğinden ortaya çıkmadığına, eksikleri görüp ihtiyaçları en üst yetkililere anlatabilen ve gerekliliğini ortaya koyarak yetkilileri harekete geçiren bir güç bulunduğuna dikkat çeken Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Özellikle, bu sistemin Türkiye’de uygulanmaya başlamasına büyük emek veren T.C. Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Sayın Hakan Öztatar’a teşekkür ediyorum. Ayrıca, gerek ekonomimizi, gerekse tüm Oda ve Borsaları dünya kalitesi ve dünya kriterleri ile hatta çoğu noktada dünya seviyesinin üstüne çıkaran, değerli TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’na da huzurlarınızda bir kez daha Türk iş dünyası adına teşekkür etmeyi bir görev ve borç bilirim. Bu sistemin ve Odamıza açtığımız bu merkezin ekonomimize, iş dünyamıza hayırlar getirmesini diliyorum.”
Hisarcıklıoğlu: “Hukuk sadece devletin değil, ekonominin de direği”
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konferanstaki konuşmasında hukuk sisteminin yalnızca devletin değil, ekonominin de diğeri olduğunu vurgulayarak, “Hukuk demek, güven demek, güven olursa yatırım da olur, üretimde olur, istihdam da artar. Adil ve etkin hukuk sistemi olması bu nedenle çok önemli” diye konuştu.
Mahkemelerin iş yükünün çok fazla olması nedeniyle dava sürelerinin uzadığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
“Uzayan süreler vatandaşın adalete erişimini zorlaştırıyor. Oysa adalet zamanında tecelli etmeyince güven azalıyor. Avrupa’da bir hakim yılda 200 dosyaya bakarken ülkemizdeki bir hakim yılda 700-800 dosyaya bakıyor. Böylesi ağır bir yük hakimleri zorluyor. Mahkemelere her yıl 7 milyona yakın dosya geliyor ve 4 milyonu o yıl karara bağlanırken 3 milyon dosya ertesi yıla kalıyor.”
İş dünyasını en çok ilgilendiren iş davalarında da durumun çok farklı olmadığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, yoğunluk nedeniyle iş davalarında da bir davanın mahkemeye gelişiyle karar arasındaki sürenin son 5 yılda 250 günden 450 güne uzadığını anlattı. Bazı mahkemelerde duruşma tarihlerinin 6 ay sonrasına bırakıldığını, bu kadar uzun süren yargılamaların da tüm tarafları zarara soktuğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Yine iş davalarındaki bir diğer sıkıntı ise iş mahkemelerindeki davaların yüzde 99’u işveren aleyhine sonuçlanıyor. Bu durumda insanın aklına şu soru geliyor. Bu ülkede işverenlerin, müteşebbislerin hepsi mi haksız?” dedi. Devrim niteliğinde arabuluculuk uygulamasının bu soruna da çözüm üreteceğine değinen Hisarcıklıoğlu, “Arabuluculuk fikri Anadolu’dan doğmuştur. Ahilik kültüründen gelmektedir. Geçmişte taraflar anlaşamazsa Ahi Babaya giderdi. Ama sonra bu anlayışı biz terk ettik ve gelişmiş ekonomiler bunu sahiplendi. Türkiye ise en son uygulayan ülkeler arasında yer aldı” dedi.
“MTSO gibi vizyoner Odalarımız bu uygulamaya sahip çıktı”
MTSO gibi vizyoner Odaların bu sisteme hemen sahip çıktığını ve bünyesinde merkez açtığını kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, Mersin’in bu anlamda 3 pilot bölgeden biri olma görevini üstlendiğini söyledi. Oda ve Borsaların yeni uygulamaları hakkında da bilgi veren Hisarcıklıoğlu, “Artık tüm Odalarımız yakın zamanda da Borsalarımız dijital dönüşüme geçiyor. Odalar, Online hale geldi. Artık evinizden ya da işyerinizden talep ettiğiniz bir belgeyi Oda’ya gitmeden temin edebileceksiniz. Aynı şekilde Odalar Tek Durak Ofisleri haline geldi. Bir ay önce şirket kurmak için 7 ayrı kapı ziyaret edilirken, bu sayı bire düştü. Oda’ya gelip bir saat sonra şirketinizi kurup fatura kesebilirsiniz. Bu da devrim niteliğinde bir iştir” değerlendirmesini yaptı.
Öztatar: “Tüm dünyada arabuluculuk sistemini ticaret odaları destekler”
Açılışta konuşan Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, tüm dünyada arabuluculuk ve tahkim merkezlerini Ticaret Odaları’nın desteklediğini hatırlatarak, “Çünkü iş dünyası sorunlarının biran önce çözülmesini ister. Bu anlamda MTSO da Arabuluculuk ve Tahkim Merkezi açarak bu konuda öncülük yapmıştır” dedi.
Arabuluculuğun davaların çözümünde önemli bir alternatif olduğuna dikkat çeken Öztatar, geçen yıl 27 bin 500 ihtiyari arabuluculuğun çözüldüğünü ve bunun yüzde 89’unun bir gün ya da daha kısa sürede çözüme kavuştuğunu anlattı. Bu yılın ilk 2,5 ayında ise 15 bin uyuşmazlığın olumlu şekilde arabuluculuk kanalıyla çözüme kavuşturulduğunu bildiren Öztatar, “Bu da 15 bin dosyanın mahkemeye gitmediği anlamına gelir” dedi. Geçen yıl iş mahkemelerinde ilk derece mahkemelerindeki davaların çözüm süresinin 542 gün olduğunu dile getiren Öztatar, arabuluculukta ise sorunun 28 günde çözüldüğünü anlattı. Bu sistemin en önemli özelliklerinden birisi olarak hızlı çözümü gösteren Öztatar, sürecin ekonomik avantajları, damga vergisi muafiyeti, gizlilik ve paralelinde emsal teşkil edilmemesi gibi diğer önemli özellikleri bulunduğunu hatırlattı. Bazen sorunların çözümünde ikinci bir yol olduğunun görülemeyebileceğine dikkat çeken Öztatar, arabulucuların bu ikinci yolu gösterdiğini söyledi. Arabuluculukla anlaşılan hususlarda bir daha dava açılamayacağını da vurgulayan Öztatar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Aynı zamanda yapılan düzenlemelerle vatandaşın idareyle uyuşmazlığının çözümü için de arabuluculuk sistemi getirildi. İşverenimizin tazminat, alacak ve ticari uyuşmazlıklarında da arabuluculuk yolu açıldı. Bir işadamı büyükşehir belediyesiyle bakanlığın bir birimiyle, karayollarıyla ihtiyari olarak arabuluculuk yapması mümkündür. Bu da sistemi büyük ölçüde rahatlatmıştır.”