Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut kendisi de bir sanayici olması nedeniyle sanayinin temel noktalarından birisi olan Organize Sanayi Bölgesi sorunları ve Sanayi Odası kurulma taleplerini değerlendirdi. MTSO’nun kent sanayisine verdiği katkıları anlatan Aşut, ilk olarak OSB’nin sorunlarına değinerek, “En önemli sorun OSB-Otoban bağlantı yolu. İnşallah bu sorunu MTSO tüm gayretini göstererek çözecek ve hem sanayicimizi rahatlatacak hem de kent içi trafiği rahatlatacaktır” dedi. Konuşmasında Mersin Sanayi Odası kurulması taleplerini de değerlendiren Aşut, bunun yasal kriterlerin yerine getirilmesi halinde mümkün olabileceğine dikkat çekerek, bu kriterlerin yerine getirilmesi halinde Oda’nın da konuyu destekleyeceğini söyledi.
MTSO: Sayın Başkanım Odaların ve Mersin özelinde MTSO’nun kent sanayisinin gelişimindeki rolü ve yasal görevleri nelerdir?
Odalar ve ifade ettiğiniz gibi Mersin özelinde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası sanayinin, üretiminin, istihdamının ve katma değer yaratmanın mihenk taşları olan Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesinin, Mersin Serbest Bölgenin, Teknoparkın kuruluşunda yasanın verdiği yetki ile öncü olmuş, Bakanlık görüşmelerini ve girişimleri yapmış ve bu değerleri Mersin’e kazandırmak anlamında hem gereken vizyonu göstermiş, lobi yapmış hem de yasal görevlerini yerine getirmiştir.
MTSO: Bu konu ile ilgili yasa Odalara nasıl bir rol biçiyor?
Ticaret ve Sanayi Odaları; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Odalar ve Borsalar Kanunu’nda belirlenen yetki ve sorumlulukları uyarınca OSB’lerin kurulmasının gereğini tespit eden ve ilk adımı atma yetkisi olan kurumlardır. Ticaret ve Sanayi Odaları yetkili bakanlıkça uygun görülen alanlarda sanayi siteleri, endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoparklar kurmak ve yönetmek görevlerini de yaparlar. OSB müteşebbislerinde mutlaka kurucu rolü ile Oda temsilcileri bulunur. Biz de, Mersin ve Tarsus Ticaret ve Sanayi Odaları olarak, bizden önceki değerli büyüklerimizin katkılarıyla, yıllar önce ilimizin sanayisinin gelişmesi adına bu ihtiyacı gördük ve sanayi anlamında Mersin-Tarsus OSB’sinin kuruluşunun adımlarını o dönemde Mersin ve Tarsus Odaları olarak, Valiliğimizle beraber attık. Bu süreçte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak sanayimizi ve sanayicimizi asla ihmal etmedik, ikinci planda bırakmadık. Ben bir sanayici Oda başkanı olarak bu dengeyi tüm arkadaşlarımın da desteği ile her zaman korudum. Ticaretin ve sanayinin dengeli büyümesi adına tüm hassasiyeti gösterdik. Yani, Odalar olmadan Organize Sanayi Bölgesi kurulamaz. Yasa bizlere bu öncü rolü vermiş. Biz de bu desteğimizi OSB ve diğer tüm oluşumların kurulması anlamında verdik, vermeye devam ediyoruz. Bakınız, sadece Organize Sanayi Bölgesinin kurulmasında değil, Serbest Bölgenin kurulmasında Odanın öncü rolü ve girişimleri var, Teknoparkın OSB içinde kurulmasında Odamızın büyük çabası ve emeği var. Bunlar kentin sanayisinin, dış ticaretinin, ihracatının ve istihdamının temek noktalarıdır. Hepsinin ya yönetiminde ya da müteşebbis heyetlerinde bulunarak desteğimizi devam ettiriyoruz.
MTSO: Daha önce Mersin-Tarsus OSB’nin Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapmıştınız. OSB’nin sizin için ayrı bir yeri olduğunu biliyoruz…
Bir sanayici Oda Başkanı ve geçmiş dönemlerde Mersin-Tarsus OSB’nin Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapmış bir kardeşiniz olarak bu gün üzerinde üretim yaptığımız OSB’nin bu çorak ve atıl topraklarının katma değer üreten yerlere dönüşmesinde adım adım çalıştık, tüm sanayicilerimize ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın tüm üyeleri ile birlikte emek verdik. Sanayici firmalar olarak; burada büyüdük, burada ihracatı öğrendik, burada küresel ekonominin ne olduğunu, ar-ge’nin önemini; kurumsallaşmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Bu anlamda Mersin-Tarsus OSB, kurulduğundan bu yana bizim için gerçekten bir okul oldu. Kuruluşundan bu güne emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Bizleri yetiştiren ağabeylerimizi minnetle anıyorum.
MTSO: Yani kurmakla işiniz bitmiyor… Peki, ne gibi destek ve işbirliği gösteriyorsunuz?
Elbette kurulmasını sağlamak ilk adım. Daha önemlisi bu kurum ve kuruluşları etkin ve verimli çalışmasını sağlamak. Bakınız Kentimizin sizin de çok iyi bildiği gibi planlamaya yönelik ciddi eksikleri var. 1/100 binlik; 1/beş binlik “çevre düzeni ve nazım imar planlarının” bölgemizin sürekli ve dengeli kalkınmasına izin verecek şekilde yapılması hayati bir konudur. 1/100 Binlik Planlara tek itiraz eden ve dava açarak konunun tek takipçisi olan kurumun MTSO olduğunu biliyor musunuz? Serbest Bölgenin genişleme arazisi olan bölge ile açılan davanın kurumsal anlamda tek takipçisinin MTSO olduğunu biliyor musunuz? Mersin Ticaret ve Sanayi Odası kentimizin gelişiminde karşımıza çıkan ve çıkabilecek tüm engel ve sorunların en etkin takipçisi olmaya devam edecektir. Yasal yolları kullanacaktır. 1/100 binlik plan anlamında ekonomik kararların ekoloji ile uyumu; doğal kaynakların rasyonel kullanımı ve buna uygun bir tarım turizm, lojistik ve sanayi stratejileri oluşturmak bu planlamaya bağlıdır. Alternatif turizm stratejilerimizden tarımda yüksek teknolojiyi sağlayacak olan tarım teknoparkına, organize tarım bölgesinden Seka limanının ekonomiye bir ticaret limanı olarak kazandırılmasına kadar MTSO işin takipçisidir.
OSB özelinde baktığımızda, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesinin ilk kamulaştırma çalışmalarını biz yürüttük. OSB’nin elektrifikasyon alt yapısını Bakanlıklarla bire bir MTSO olarak biz görüştük. Bir dönem OSB Yönetim Kurulu Bakanlığı yapmış bir sanayici olarak; o dönemde, o sıkıntılı ve zor günlerde, bürokrasinin labirentlerinde MTSO’nun desteği olmasaydı bunlar yapılmazdı diyorum. MTSO olarak OSB’nin su sorununu Belediyelerle, yol alt yapısını ise hem belediyeler hem de Karayolları ile uyumlu çalışmalar ile çözdük. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası OSB’nin kuruluşundan bu güne kadar her aşamasında vardır. Hatta çoğu sanayici bile bilmez; Mersin-Tarsus OSB kurulduğunda daha yönetim binası yokken, OSB Müdürüne MTSO binası içinde bir oda tahsis etmiştik. Yani, OSB kuruluş günlerinde MTSO binasından yönetiliyor, alt yapı işleri burada takip ediliyordu. O zamanlar da sanayinin hamisiydik, bu gün ve yarın da Mersin sanayisinin ve iş dünyasın üst çatı kuruluşu olarak hamisi olmaya devam edeceğiz.
MTSO: Mersin Sanayicisi ve özelinde OSB ile ne gibi ortak projeler yapıyorsunuz?
Bakınız, Mersin ekonomisinde sanayici ve tacir bir birinden ayrılamaz bir bütündür. Çoğu tacir aynı zamanda bir sanayicidir. Çoğu sanayici aynı zamanda ticaretle de ilgilenir. Bu ayrımı yapmak zor ve aslında gereksiz. Bu anlamda, Mersin ekonomisini ilgilendiren her alanda sanayici ve tacir el ele yürümüştür, yürümek zorundadır. Bundan dolayı MTSO’nun hemen hemen tüm projelerinde OSB’miz vardır, sanayicimiz vardır. AGFO-RİSE’den tutun Mersin’in her alanda dönüşümünü sağlayan RİS-MERSİN projesine kadar sanayicimizle birlikte çalıştık. Yurt içinde ve yurt dışında düzenlediğimiz Mersin Tanıtım Günlerinde OSB’miz her zaman en etkin paydaşımızı olmuştur. Katıldığımız tüm fuarlarda ve özellikle Mersin Fuarlarının daha başarılı olmasında OSB ve MTSO iş birliği içinde olmuştur. MTSO’nun öncü olduğu “Kümelenme” çalışmaları Sanayinin hizmetine sunulan, sanayicinin rekabet gücünü arttırmaya yönelik bir çalışmadır. MTSO olarak sanayicilerimizle, Mersin-Tarsus OSB ile neler yapmadık ki, aslında bu röportaja sığmaz. Şu an aklıma gelenlerden birisi 2012’de ambargonun en sıkıntılı günlerinde ciddi katılımlı bir İran ziyareti yapmıştık. Mersin sanayisinin yeni pazarlarını birlikte aramıştık. İstanbul Sanayi Odası’nın önemli bir organizasyonu olan “Sanayi Zirvesi” MTSO ve OSB’mizin her yıl ortaklaşa katıldığı ve neredeyse kaçırmadığı bir etkinlik. Bu alanlarda Mersin sanayicisi ile Mersin-Tarsus OSB ile her zaman uyum içinde olduk, sanayicimizin her an yanında olduk.
“MTSO, OSB-Otoban yol bağlantısı sorununu çözecektir”…
MTSO: Elbette OSB’ler canlı organizmalar gibi… Sürekli büyüyorlar ya da büyümek istiyorlar. Doğal olarak sorunlarda bu büyüme çabasının bir parçası… MTSO olarak sanayicinin bu alt yapı sorunlarına nasıl destek veriyorsunuz?
Sanayicinin derdi bizim derdimizdir. Daha önce ifade ettiğim gibi hem sanayici bir Oda Başkanı olarak hem de OSB’nin o sıkıntılı kuruluş dönemlerinde, alt yapı çalışmalarının tamamlanmaya başladığı o yıllarda OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış bir sanayici olarak sanayicini sıkıntılarına vakıf bir kişiyim. OSB’yi iyi tanıyan, her aşamasında çalışmış bir sanayiciyim. Bu anlamda OSB sanayicisinin derdi gerçekten bizim derdimizdir. Ben MTSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak Gazetemizin aracılığıyla şunu yüksek sesle bir kez daha ifade etmek isterim; MTSO her zaman sanayicinin yanındadır, yanında olacaktır. OSB’nin alt yapı sorunlarının çözümünde geçmişte nasıl öncü olmuş ve tüm girişimleri yapmışsa, bu günde yanında olacaktır. Somut bir örnek isterseniz. OSB’mizin şu an için önemli sorunlarından birisi de OSB-OTOBAN bağlantı yoludur. İnşallah bu sorunu MTSO tüm gayretini göstererek çözecek ve hem sanayicimizi rahatlatacak hem de kent içi kilitlenme noktasına gelen trafiği rahatlatacaktır.
“Mersin Sanayi Odası bir ihtiyaçsa kurulmalı ama önce şartları yakalamak gerekir”
MTSO: Zaman zaman Mersin özelinde ayrı bir Sanayi Odası kurulması taleplerini duyuyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz. Yasa gereği bu kadar çok oluşumun kurulmasında öncü olan ve görevli olan bir kurumun Başkanı olarak ayrı bir Sanayi Odası kurulmasına nasıl bakıyorsunuz?
Bakınız 21’inci yüzyılda bir bilgi çağı yaşıyoruz. Bilimin ve bilginin gücü her şeyi kapsıyor ve kucaklıyor. Biz de böylesi bir çağda olaylara bilgi ve bilim ışığında bakmalıyız. İş dünyası realisttir, gerçekçidir. Bizim için verimlilik esastır. Nasıl ki kendi işletmelerimizle ilgili bir karar alırken verimliliğe bakıyorsak, karlılığa bakıyorsak; o halde temsilcisi olduğumuz kurumların doğru ve etkin işlemesi anlamında da aynı hassasiyeti ve mantığı göstermeliyiz. Çünkü buralar bize emanettir. Eğer olaylara kişisel, duygusal veya siyasal açıdan bakarsak bu bakış açısı bizi doğruya götürmez. İş dünyası ve MTSO gibi kentin birçok alanında hamisi ve ağabeyi olan kurumlar kişisel bakışlardan, duygusal yaklaşımlardan ve sadece ayrımcılık yaratan olumsuz siyaset dolu bakışlardan uzak durmak zorundadır. Bizim hareket noktamız verimlilik ve kaliteli hizmet üretmektir. Bu anlamda ayrı bir Sanayi Odası kurulacaksa işte bu sonucu verip vermeyeceği bilimsel açıdan ölçülmelidir. Eğer bilim ve bilgi bize ayrı bir Sanayi Odası kurmanın bu olumlu sonuçları vereceğini gösteriyorsa, emin olun ilk adımı her zaman olduğu gibi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası atacaktır. Ancak yasanın açık ifadesi ve Mersin’in gelişen sanayi yapılanması bunun bu gün için mümkün olmadığını gösteriyor.
“Yasadaki kriterler yerine gelirse Sanayi Odası’nı kurarız”
MTSO: Konu ile ilgili yasa ne diyor, kriterler neler?
Efendim konu ile ilgili yasa açık. Bu konu sadece bir istek konusu olamaz. Ben istiyorum demekle olmuyor. Önce yasanın kriterlerini sağlamak gerekiyor. Yasa açık; “5274sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanununun 5. Madde hükmü uyarınca; bir ilde Sanayi Odası kurulabilmesi için ticaret siciline kayıtlı ve bu Kanunda belirtilen niteliklere haiz il bazında en az bin (1000) sanayicinin varlığı zorunludur. Aynı zamanda en az 10 işçi ile faaliyet gösteren sanayicilerin yarısından fazlasının yazılı talebi ve Kanunda öngörülen usul ve esaslara uygun olmak şartıyla Birliğin olumlu görüşü ve Bakanlığın yazılı şartı aranır.”
Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ bu şartı sağlamasına rağmen ayrı bir Sanayi Odası kurulmasına izin verilmedi. Çünkü sonuç verimli çıkmadı. Ticaret ve Sanayi Odasının ayrılmasının yaratacağı küçük bütçe ile böylesi bir Sanayi Odasının verimli çalışamayacağı, ayakta kalamayacağı sonucu çıktı. Kaliteli hizmet veremeyeceği görüldü ve reddedildi. Kanun hazırlanırken önemli olan vurgu mesleki faaliyetlerin kolaylaştırılmasıdır. Sadece soruyor ve gerçeği arıyorum. Olaya tarafsız ve bilimsel bakmak istiyorum sadece. Ayrı bir Sanayi Odası kurulursa Anamur’daki, Mut’taki sanayici hizmet için Mersin’e gelmek zorunda kalacaktır. Hizmeti onların ayağına götürelim denirse, hangi bütçe ile Anamur’a veya Mut’a şube açılır ve maaşı ödenerek bir temsilci atanır? Yetişmiş vasıflı personel ihtiyacı, alt yapı masrafları, kurumsallaşma maliyetleri bu küçük bütçe ile nasıl karşılanır? Burada hangi hizmet kaliteli verilir veya hizmet kolaylaşır? Hangi sanayicinin mesleki faaliyeti kolaylaşır? Ayrı bir Sanayi Odası kuran bir çok ilin bu ayrışmadan kaynaklanan yüzlerce şikayeti ve sıkıntıları olduğunu herkes biliyor. Bu önerileri getirenler bu illeri ve Sanayi Odalarını incelediler mi? Kentin gerçeklerini görmek gerekir. Verimliliği, karlılığı ve hizmet kalitesi olmayan bir kurum nasıl ayakta kalır. İşte bundan dolayı yasa bu işi birçok kritere bağlıyor. Odalar insanların keyfine göre kurulan ve Başkancılık oynadıkları yerler değildir.
Biz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak ayrı bir Sanayi Odasına karşı değiliz. Keşke yasadaki o kriterleri yerine getirmiş olsak ve bu Odayı kursak. Dediğim gibi biz bu konuda kapıları açarız ve öncü oluruz. Bu görev zaten bize düşer. Ancak yasa açık ve net. Mersin şu an bu kriterleri yerine getirmiyor. Bundan dolayı yasayı okumadan, bu konuyu detaylı olarak çalışmadan laf olsun diye öneriler getirmeyi bırakmalıyız. Bu işler kişisel konular değildir. Bizim Mersin olarak ilk işimiz ve hedefimizi öncelikle 10’dan fazla çalışanı olan 1000 sanayi işletmesi yaratmak olmalıdır. Bu sağlandıktan sonra kentin sanayisi zaten kendi kendine bir Sanayi Odası oluşturur. Yani, bırakalım kuru sözlerle bizler değil, büyüyen kent sanayisinin kendisi ayrı bir Sanayi Odası kurulması ihtiyacını ve zorunluluğunu hissetsin. Yasanın öngördüğü kriterler sağlanmadan ortaya atılan boş öneriler Mersin iş dünyasının birliğini, beraberliğini ve gücünü bölme ve yok etme çabasından başka bir şey değildir.
MTSO: Sayın Başkanım son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak sanayicimizle, ticaret erbabımızla el ele çalışıyoruz. Ayrımlara girmeden, gücümüzü kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Mersin ekonomisinin ağabeyidir, hamisidir. Bahsettiğimiz tüm kuruluşların üyeleri bizim üyemizidir. Kuruluşlarında biz vardık, ayakta kalmalarında ve sonsuza kadar Mersin’in bir değeri olmalarında tüm desteği vereceğiz. Aklın ve bilimin ışığında Mersin adına en verimli, en karlı projeleri hayat geçirmeye ve Mersin iş dünyasının uyum içinde çalışması adına her çabayı göstereceğiz. Siyaset üstü tavrımız, kişisel bakışlardan uzak yaklaşımımız çalışma felsefemizdir. Bölen değil birleştiren, kavga eden değil uzlaştıran, küstüren değil barıştıran bir ağabey olmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm üyelerimizin mübarek Ramazanlarını kutluyorum, kentimiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini diliyorum. Öncelikle yakın komşularımızdan başlayarak bu mübarek ve kutsal günlerde savaşların sona ermesini yüzce Allah’tan niyaz ediyorum. Bu arada Mersin-Tarsus OSB’sinin yeni Müteşebbis Heyetini ve Yönetim Kurulunu kutluyorum, kent sanayisi adına başarılar diliyor ve her zaman yanlarında olacağımızı, sorunlarının çözümünde paydaşı olduğumuz her kurumun destekçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyorum. MTSO Haber Gazetesi ekibine bana yer verdikleri için teşekkür ediyorum.