MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Şair, Yazar İpek Ongun’un 14.12.2018 tarihinde yayınlandı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde 12 yıldır sürdürülen ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, çağdaş edebiyatın usta Yazarı İpek Ongun değer görüldü.


Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Şair, Yazar İpek Ongun’un

Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) girişimiyle 2007 yılında başlayan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 12’ncisi düzenlendi. Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak adına aralıksız düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek edebiyat ödülünün bu yılki sahibi Yazar İpek Ongun oldu. 
“12 yıl boyunca o kadar değerli yazarlara ve şairlere verildi ki bu ödül, benim ismimin de onların arasında anılması ayrı bir gurur” diye başladığı konuşmasında Ongun, şunları söyledi: 
“Beni pek çok etkileyen ikinci bir konu ise bu ödülün bana verilmesiyle, özellikle de gençlik yazımla verilmesiyle edebiyat dünyasının gençlik yazınını nihayet kabul ettiğini görebiliyorum. Uzun yıllardır bunun mücadelesini veriyordum ve bunu görebilmiş olmak da beni ayrıca çok mutlu ediyor. Ben gençleri çok önemsiyorum ve her yönden, her açıdan beslenmeleri, desteklenmeleri gerektiğine inanıyorum. O bakımdan gençlik yazınını çok önemsiyorum ve bu ödülü bana verenlere tekrar teşekkür ediyorum.” 

Kızıltan: “Bu ödüle bizler de sahip çıkacağız”
Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün Mersin’e mal olmuş bir ödül olduğuna dikkat çeken MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise törende yaptığı konuşmada, “Bu ödülü başlatan ve bugünlere kadar büyük bir başarıyla gelmesini sağlayan tüm Yönetim Kurulu Başkanlarına ve Meclislerine teşekkür ediyorum. Bizler de bu ödüle sahip çıkacağız. Bu ödül Türkiye ve dünya çapında bir ödül haline gelecektir” dedi. Kendisinin edebiyatla tanışma evrelerini de anlattığı konuşmasını Kızıltan, “Gençlik yıllarımda edebiyatın yalnızca harfler ve kelimelerden ibaret olmadığını, bize farklı dünyaların kapılarını araladığını öğrendim ve bu bakış açısının iş yaşamımda da büyük faydalarını gördüm. İpek Ongun’a da bizi farklı dünyalara götürdüğü için tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

İzol: “Edebiyat insanın kendisini ifade etmesinin güzel bir yolu”
MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise edebiyatın insanın kendisini ifade edebilmesinin en güzel yollarından birisi olduğunu anlattı. Edebiyatı daha çok kendisini konuşarak ifade edemeyen kişilerin başvurduğu önemli bir kaynak olarak gösteren İzol, “Ben de bu gerekçeyle başladığım edebiyat hayatımda 5 kitaba ulaştım. Bugün ülkemizde çok sayıda yazarımız bulunmasına rağmen maalesef okuyan sayımız aynı ölçüde artmıyor. Bunu da artırmamız gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

Soycan: “İpek Ongun’un yaptığı has edebiyattır”
Seçici Kurul Üyesi ve Eleştirmen Celal Soycan da edebiyatın önemine değindiği konuşmasında, “Edebiyat, dilin de ötesine geçen bir olgu. Dünya üzerinde 3 bin civarında dil konuşuluyor ancak 78 dilin edebiyatı var” dedi. Ardından İpek Ongun’a yönelik değerlendirmeler yapan Soycan şunları söyledi: 
“İpek Ongun’un yaptığı has edebiyattır. Bunun karşılığını okurlarından da doğrudan alıyor. Bir yazar nasıl böyle bir okur yaratabilir. Bir okurunun İpek Ongun’un peşinden nasıl koştuğunu ben biliyorum. Her bir yazar böyle bir tek okuru olsun diye tüm yazdıklarını feda edebilir.”

Yeşilyurt: “Ongun iyi ki de anılarını yazmış”
Ongun’un ‘Anlat Anneanne’ isimli kitabını yorumlayan bir okuru Türkan Yeşilyurt ise değerlendirmelerinde şu ifadelere yer verdi: 
“Çok kibar yazılmıştı. Erkeklerin daha etkin olduğu bir türde bir anlamda kadın zarafetini, bakış açısını getirmiş olması bakımından önemliydi. Benim anlayabildiğim kadarıyla açık ve dürüst şekilde kendisini ifade etmiş ve çağdaş bir Cumhuriyet kadını sesini duydum. Hanım efendi ve beyefendi olmanın inceliklerini çok güzel anlatıyor ve çağdaş eğitimin altını çiziyordu. Kitapta daha çok torunlarının zorlamasıyla anılarını yazdığını söylüyor. İyi ki de öyle yapmışlar. İlk gençlik edebiyatı denildiğinde akla gelen ilk isim İpek Ongun. Bu nedenle iyi ki de anılarını yazmış.”

Sakallı: “İpek Ongun, büyük hikayelerin yazarı”
Seçici Kurul Üyesi Prof. Dr. Cemal Sakallı da konuşmasında Ongun’un edebi özelliklerine değindi. Türkiye’nin genç nüfusu fazla bir ülke olduğunu hatırlatarak, “Bunun edebiyatının olmaması mümkün mü?” sorusunu yönelten Sakallı, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Biz bu zamana kadar edebiyat bilimi olarak çocuk ve gençlik edebiyat bilimini yeterince araştırıp soruşturmadık. İpek Ongun’u sınıflandırabilmek için çocuk ve gençlik, ilk gençlik edebiyatı diye sınıflandırma yaptık. Ama bu yeterli değil. Çünkü onun dili çok farklı. Onun nezaket, saygı, değer dili var. Çocuklarımızdan başka çok büyük hikayelerimiz yok. Dönüp dolaşıp onların etrafında eğleniriz. Çocuğumuz olduktan sonra artık yaşam merkezimizde onlar oluyor. İşte İpek Ongun onlarla ilgili hikayeleri yazmayı tercih etti. Bu büyük hikayelerin yazarıdır kendisi.”



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER