Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) da ortakları arasında yer aldığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde Avrupa Birliği’nin (AB) finanse ettiği Mahir Eller Projesi başladı. Proje ile projenin uygulanacağı 12 ilde Türk vatandaşlarının ve geçici koruma altındaki Suriyelilerin mevcut mesleki becerilerinin belgelendirilmesi amaçlanıyor.
“Mesleğini Belgele, Farkını Koy Ortaya” sloganıyla başlatılan Mahir Eller Projesi’nin Açılış Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in katılımıyla yapıldı. Toplantıda ayrıca Suriye’den gelip Türkiye’de yatırım yapmış iyi uygulama örneği olarak Mersin’de faaliyet gösteren MTSO Üyesi GAMA Pharma firması da girişim hikayesini katılımcılarla paylaştı. Aralarında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın da bulunduğu 12 ildeki Oda tarafından yürütülecek proje ile toplam 20 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.
Hisarcıklıoğlu: “Huzur olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan da zenginlik olmaz”
Projenin açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en ağır sığınmacı sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Türkiye’de bulunan Suriyelilerin hayatını kolaylaştırmak için 32 milyar dolar harcama yapıldığını aktaran Hisarcıklıoğulu, “Bölgemizde huzur ve sükuneti sağlamak adına yaraları sarıyoruz. Zira biliyoruz ki huzur olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan da zenginlik olmaz” dedi.
Bu projenin sadece bir istihdam projesi olmadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “12 şehrimizde yer alan firmalarımızın tümünü, 'birlikte yaşamak ve birlikte çalışmak için' gönüllü işveren olmaya davet ediyorum” dedi. Proje kapsamında istihdam edilen ilk Suriyeli çalışan için firmalara teşvik verileceğini de bildiren Hisarcıklıoğlu, toplam istihdam maliyetinin yüzde 10’unun 6 ay boyunca karşılanacağını kaydetti.
Şelçuk: “Proje toplamda 20 bin kişiye ulaşacak”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da Türkiye’nin dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumunda olduğunu söyledi. Bakanlık olarak sosyal yardım ve hizmetlerin yanı sıra mültecilerin istihdama katılmasına katkı sunduklarını vurgulayan Selçuk, “Bu anlamda ticaret ve sanayi odalarımıza mülteci kardeşlerimizin çalışma hayatına kazandırılmasına yönelik çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu proje ile 12 ilde yüzde 65’i geçici koruma altındaki Suriyeli, yüzde 35’i vatandaşlarımız olmak üzere toplam 20 bin kişiye ulaşılacak olması önemli bir hedef. Yaklaşık 15 bin kişinin sınavlarda başarılı olması ve belge almaya hak kazanması iş piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücüne kavuşması adına da önemli bir adım” diye konuştu.
Berger: “Türkiye’deki yaklaşık 2 milyon Suriyeli çalışabilecek yaşta”
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ise “Mahir Eller Projesi’ne ilişkin olarak, temel amacın mesleki yönlendirme, deneme ve sertifikalandırma yoluyla sığınmacıların istihdam edilebilirliğini pekiştirmek olduğunu söyledi. Berger, şu an Türkiye’de 4 milyon civarındaki kayıtlı sığınmacının yaklaşık 2 milyonunun çalışabilecek yaşta olduğunu belirtti. Berger, AB’nin, sığınmacıların istihdam edilebilirliğini ve iş piyasasına entegrasyonlarını desteklemeye devam edeceğini, Türk hükümetinin etkileyici çabalarına katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını kaydetti.
Güven: “Suriyeliler, iş gücü piyasasına kendiliğinden entegre oluyor”
Açılış konuşmalarının ardından TEPAV’dan Dr. Sibel Güven, katılımcılara istatistiki veriler paylaştı. Türkiye’de 3 milyonun üzerinde Suriyeli bulunduğunu bildiren Güven, savaşın üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, Türkiye’deki Suriyelilerin durumu hakkında henüz yeterli bilgiye sahip olamadıklarını belirtti. Türkiye’deki Suriyelilerin yalnız çalışan değil aynı zamanda işveren ve şirket sahibi/ortağı olarak iş gücü piyasasına kendiliğinden entegre olduğunu kaydeden Güven, Türkiye’de 10 bine yakın Suriyeli firma bulunduğunu söyledi. Girişimci 400 Suriyeli firmanın yüzde 55’4’ünün ihracat yaptığını aktaran Güven, ayrıca Suriyeli girişimcilerin, Türkiye’deki Suriyelilerin yaklaşık yüzde 7’sinin geçimine katkı sağladığına da dikkat çekti.
“Suriyeli firmalar Türkiye’de kalıcı. Bu yüzden yasal düzenlemelerin yanında pratikteki uygulamalar da önemli” diyen Güven, şunları söyledi:
“Türkiye’deki Suriyeli firmalar, Türk firmalara kıyasla daha mikro ölçekli. Türkiye’deki Suriyeli KOBİ’lerin yüzde 45,4’ü toptan ve perakende satış sektöründe faaliyet göstermekte. Yüzde 14,4’ü imalat sektöründe, yüzde 10’u ise yiyecek ve içecek sektöründe yer almakta. Suriyeli firmalardaki çalışanların yüzde 60,2’si Suriyeli, Türk firmalardaki çalışanların yüzde 11,3’ü Suriyeli. Türkiye’deki 2,2 milyon Suriyelinin yüzde 1’inin çalışma izni var.”
“En çok ilgi çeken il, Mersin”
Suriyeli firmaların yüzde 58,7’sinin iş ortamında yol gösterici olarak ticaret ve sanayi odalarından yararlandığını bildiren Güven, bu sayının Türk firmalarında ise yüzde 48 olduğunu söyledi. Suriyeli firmaların Türkiye’de en çok İstanbul’da şirket kurduğunu bir süre sonra da şirketlerini Akdeniz ve doğu illerine taşıdıklarını belirten Güven, bu noktada en çok ilgi çeken ilin ise Mersin olduğunu anlattı.
Türkiye’de bir Suriyeli Girişimci
Toplantıda Mersin’de dermo-kozmetik alanında faaliyet gösteren MTSO Üyesi Suriyeli firma GAMA Pharma, Türkiye’ye yatırım yapan iyi örnek uygulama olarak girişim hikayesini paylaştı. Firması hakkında bilgi veren GAMA Pharma CEO’su Badr Eddin Al Naessani, 2013 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’ye geldiğini ve önceleri başta dil sorunu olmak üzere birçok konuda zorlukla karşılaştığını söyledi. Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’de 30 yıllık dermo-kozmetik fabrikasına sahip olduğunu kaydeden Naessani, savaş sonrası geldiği Türkiye’de yeniden fabrika kurmak için yola çıkıp sıfırdan başladığını dile getirdi. Hayalini bir anda gerçekleştiremeyip önce yeterli sermayeye ulaşabilmek adına bir kafe açtığını ifade eden Naessani, diğer taraftan da hedefine ulaşabilmek adına bir aile şirketi kurduğunu belirtti. Ardından aynı yıl Mersin Serbest Bölge’sinde 49 yıllığına fabrika için yer kiraladığına değinen Naessani, şöyle devam etti:
“Fabrika kurulumu ve inşaatlar bittikten sonra 2015 yılında üretime tam anlamıyla başladık. Bu aşamada bütün sertifikalarımızı tamamladık. Bugün 200’ü aşkın katma değeri olan dermo-kozmetik ürünle 12 ülkeye ihracat yapıyoruz. 10 milyon dolardan fazla ihracat yaptık. Türkiye’de ürünlerimiz 14 ilde satılıyor. Yeni projelerimiz ve yatırımlarımız var. Önümüzdeki dönemde ilaç fabrikası kurmayı da hedefliyoruz.”
Mahir Eller Projesi ne getirecek?
AB destekli ve 15 Milyon Avro bütçeli proje, 12 ilde gerçekleştirilecek. TOBB ile TEPAV ortaklığında yürütülen “Birlikte Yaşamak ve Çalışmak: Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin Türkiye Ekonomisine Entegrasyonu - Mahir Eller Projesi” ile toplam 30 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor. İki sene sürecek “Mahir Eller Projesi”, Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeli nüfusunun yoğun olduğu Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kilis, Konya, Mardin, Mersin ve Şanlıurfa illerinde uygulamaya geçirilecek. Bu illerdeki Ticaret ve Sanayi Odaları işbirliği ile gerçekleşecek proje kapsamında 30 bin kişinin beceri haritası çıkartılacak ve mesleki yetkinlikleri belirlenecek. Bunların arasından 20 bin kişi mesleki yeterlilik sınavlarına alınacak ve 15 bini belgelendirilecek. Belgelendirilen kişiler arasından 3 bin kişi istihdam edilecek. Ayrıca 2 bin kişi de Türkçe dil kurslarından yararlandırılacak.
Projede her kesime yönelik teşvik var
Projenin uygulanacağı 12 ilde yaklaşık bin firmanın ‘gönüllü işveren’ olması hedefleniyor. Firmalar proje ile mesleki yeterlilikleri belgelendirilmiş kişileri istihdam etme fırsatı elde edecek. Mevcut çalışanlarının mesleki yeterliliklerini proje kapsamında ücretsiz olarak belgelendirme imkânına sahip olacak. Ayrıca proje kapsamında çalışan istihdam eden firmalar için çeşitli teşvikler verilecek. Bu teşvikler, çalışma izni ücretlerinin ödenmesi ve yeni istihdam edilen kişinin toplam maliyetinin yüzde 10’unun 6 ay boyunca ödenmesi şeklinde olacak. Süreç içinde firmalara, geçici koruma altındaki Suriyelilerin çalıştırılmasına ilişkin hukuki süreçler hakkında da danışmanlık verilecek.