MTSO Eylül ayı Meclis Toplantısında Kentin ekonomik odaklarında yaşanan sorunlar dile getirildi. Organize Sanayi Bölgesinden Serbest Bölgeye kadar birçok noktada yaşanan sorunlara dikkat çekildi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eylül ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleştirildi. Zoom üzerinden online düzenlenen toplantının açılışında konuşan Başkan İzol, sözlerine pandemi sürecinde rahatsızlanan üyelere geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı. Prof. Dr. Yusuf Zeren ile birlikte çalışmaya başlandığını belirten İzol, “Yusuf Zeren’in bizimle birlikte olması çok önemli. İyi bir akademisyen, iyi bir ağabey olarak danışabileceğimiz, bize doğruları anlatabilecek en sağlıklı kaynak olacak. Kendisine bir kez daha aramıza hoş geldiniz diyorum” dedi.
Attila: “Komitelerle ilgili konularda bilgi verilecek”
Toplantıda söz alan Sadık Erhan Attila Meslek Komitesi olarak Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleriyle bir toplantı yaptıklarını, toplantının çok verimli geçtiğini söyledi. Yapılan toplantı sonunda komiteleri ilgilendiren konularda karar verilmeden önce komitelerin bilgilendirilmesi konusunda görüş birliğine varıldığını kaydeden Atilla, “Bu toplantıdan çok memnun kaldık. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Sonucu sizlerle de paylaşmak istedim” dedi.
Kızıltan: “Sanayiye verdiğimiz hizmet çeşitliliğini artırıyoruz”
Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise Oda Meclisini yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirdi. Sanayiye verilen hizmet çeşitliliğini, kalitesini ve hızını artırmaya yönelik bazı projeler üzerinde çalıştıklarını kaydeden Kızıltan, sanayi servisini önümüzdeki günlerde daha da güçlendireceklerini ifade etti. Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte Model Fabrika projesinde sona yaklaşılmış olduğunun yanında yine OSB ile işbirliği içinde Oda bünyesinde kurulan Endüstriyel Tasarım Merkezi ve KOBİ Danışmanlık Merkezi, bu yapı içinde kurulacak Yatırım Destek Ofisinin detayları hakkında bilgi veren Kızıltan, bu çalışmaların daha etkin sürdürülebilmesi adına 1 Eylül’den itibaren Prof. Dr. Yusuf Zeren ile birlikte çalışmaya başladıklarını aktardı.
Tekli: “Sanayicimizi eğitirken priz üretim hattından esinleneceğiz”
Sözlerine Yusuf Zeren ile çalışmanın isabetli bir karar olduğunu belirterek başlayan Sabri Tekli ise ardından MTOSB bünyesinde yürütülen çalışmaları şöyle özetledi:
“MTSO ile birlikte yürüttüğümüz Model Fabrika Projesinin Binası çok güzel oldu. Açılışa Cumhurbaşkanımızın da katılımı bekleniyor. Şu anda UNDP tarafından alınacak birkaç makine eksiğimiz dışında her şey tamam. Burada sanayicilerimizi eğitirken priz üretim hattından esinleneceğiz. Eğitim müfredatı buna göre özel tasarlandı. Üreteceğimiz priz, uzaktan kumanda edilebilen akıllı evlerde kullanılan prizler olacak. Önemli olan burada priz imalatı değil, sanayicinin alacağı verimlilik, modernizasyon ve yaratıcılık eğitim süreçleri.”
“İçinde inovasyon merkezi de olacak”
Model Fabrika için 500 metrekarenin yeterli olacağı söylenmesine rağmen 4 bin metrekare üzerine bir bina inşa ettiklerini ve içerisinde bir de İnovasyon Merkezi oluşturduklarını da kaydeden Tekli, içerisinde üniversitenin de bulunduğu bir yapı oluşturmak istediklerini vurguladı. Model Fabrikanın bir ay içinde açılışını gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirten Tekli, sanayinin gelişimi için üniversitelerle olması gereken işbirliğinin önemine dikkat çekip, bu bağlamda Yusuf Zeren ile çalışmanın ayrı bir önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Sağlam: “Üretip de, üretici sayılmama sorunumuz var”
Ekrem Sağlam ise Mersin Serbest Bölgesi’nde yaşanan sorunlar hakkında bilgi verdi. Serbest Bölgede konfeksiyon üretiminin 1991’de başladığını, ardından bu alanda güçlenmek adına kümelenmeye gidilerek 10 bin kişiye istihdam sağlandığını kaydeden Sağlam şunları söyledi:
“Bizler Serbest Bölge’de yatırım yaparken, işletmeler ve çalışanlarının kurumlar ve gelir vergisinden muaf tutulması nedeniyle tercih etmiştik. Ardından 2004 yılında yapılan düzenlemeyle, Şubat 2004’ten sonra faaliyete geçen imalat yapan firmalar dışındaki diğer firmalar gelir ve kurumlar vergisine tabi olacaktır dendi. Bugün geldiğimiz noktada ise fason üretim yapan firmalar üretici olarak kabul edilmeyip vergi cezaları kesilmeye başlandı. Buradaki firmaları üretici görmeyip siz fason çalışıyorsunuz diyorlar. Oysa küme mantığı budur. Yurtdışındaki önemli firmalar sizin kapasiteniz büyük ise sizinle çalışır. 100 tane küçük üretici ile muhatap olmaktansa onlar adına bir kişi ile işlerini sürdürür. Üretici tanımına göre sanayi sicil belgeniz, kapasite raporunuz üretim faaliyet ruhsatınız varsa üreticisinizdir. Mutlaka yurtdışına satmanız gerekmez. Bu yanlıştan dönülmezse firmalar ayakta kalamaz ve 10 bin kişi işsizlikle karşı karşıya kalabilir. Sorunun çözümü için destek bekliyoruz.”
Atille: “İkinci firmamız emlak vergisinden muaf olamıyor”
Mehmet Atille ise yatırımcıların OSB’de aynı parselde birden fazla tesis kurmaları halinde ikinci tesis için emlak vergisi muafiyeti tanınmadığını kaydederek bu konuda düzenleme yapılması için girişimlerde bulunulmasını talep etti.
Yılmaz: “Hal Kayıt Sistemi işlemlerinde hassasiyet gösterilmeli”
Suphi Yılmaz ise Hal Kayıt Sistemi’nde yaşanan aksaklıklara değindi. Yaş meyve sebze ticaretiyle uğraşan ihracatçı ve tüccarları uyardı. “Biz üreticiler olarak firmaları, kendi elemanlarını ve nakliyecilerini Hal kayıt Sistemi işlemlerinde hassasiyet göstermeleri yönünde uyarmalarını istiyoruz. Bu sistemde bir yerden bir yere yaş meyve sebze gönderiyorsanız tonajınızı, yol güzergahınızı hangi araçla taşıdığınızı ve özellikle de gönderdiğiniz aracın plakasını doğru şekilde bildirmeniz gerekli. Eğer firma çalışanları bu konuda hassasiyet göstermez de eksik bilgi verirse, denetim noktalarında cezai durumla karşı karşıya kalıyor. Sizlerin görevlendirmesi ile ben Hal Hakem Heyeti’ndeyim. Orada firmalarımızın maruz kaldığı sorunları yetkililere anlatmakta sıkıntı yaşıyorum. Bir de firmalarımız bilgileri sisteme eksik veya hatalı girmişse yapacak hiçbir şey kalmıyor. Bizler de ürünleri şoföre teslim edip gerekli bilgilendirmeyi onun yapmasını isteyince sorun oluyor. Buradan gerekli bilgilendirmelerin doğru yapılması konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi.
Özcömert: “Akdeniz ilçesine destek olalım”
Mesut Selim Özcömert ise Akdeniz’in Mersin’in merkezi, gelişen ilk ilçesi olduğunu söyledi. Ancak, Akdeniz’den sonra oluşan Toroslar, Mezitli ve Yenişehir’in gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan Akdeniz’i geride bıraktığını kaydeden Özcömert, “Akdeniz Belediyesi ile birlikte çalışıp bu İlçenin, caddelerini güzelleştirmeliyiz. Bu caddelerimiz güzelleşirse Kentimizin girişi, merkezi güzelleşecek, Mersin güzelleşip ekonomisi canlanacak. Gerekirse Büyükşehir ile görüşmemiz gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.