Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, son dönemlerde yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye ile ABD ilişkilerini genel çerçevede değerlendiren Kızıltan, ardından Türk iş dünyasının bu dönemde neler yapması gerektiğine dikkat çekti.
Türk iş dünyası olarak her zaman ülkenin haklı davasının destekçisi olduklarını vurguladığı mesajında Kızıltan şu ifadelere yer verdi:
“ABD’nin bir çok konuda stratejik ortak dediği bir ülkeye, hele hele ülkemize sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda büyük zarar veren, ülkemizin demokrasisini askıya almaya neden olacak olan bir askeri darbe girişimi ile bağlantılı olan ve hala yasal süreci devam eden bir siyasi olayla bağlantılı olarak ekonomik yaptırım tehdidi kabul edilemez bir çıkıştır. ABD adına akıl dışıdır.
ABD uzun süredir Türkiye’nin bölgede yaşadığı sıkıntıları görmezden gelmekte ve tek taraflı düşünmektedir. ABD ne yazık ki, Türkiye’nin bölgede maruz kaldığı terörü, sınır güvenliğini ve yakın zamanda yaşanan darbe teşebbüsünün faillerinin Türkiye adına yarattığı tehlikeyi görmezden gelmektedir. Hatta bazılarını koruyarak destek verir durumdadır. NATO ortağı olarak bu kabul edilemez. Türkiye, ABD ile iyi ilişkiler kurmaya çalışırken, ABD’nin sadece kendi çıkarını düşünerek, Türkiye’nin tüm bu sorunlarını görmezden gelmesi ve sadece yapay siyasi gündemlerle bu ilişkiye zarar vermesi kendileri adına da akılcı ve mantıklı değildir. Türkiye bölgenin demokrasi, laiklik ve evrensel insanlık değerlerine bağlı kalan ve bu değerlerlerle yükselen ülkesidir. Böylesi ekonomik yaptırımların ne evrensel yasalar önünde bir değeri vardır ne de gerçekçi sonuçları vardır. Biz iş dünyası olarak bunun geçici bir sorun olmasını diliyoruz. ABD yönetiminin popülist ve gerçek dışı siyasetinin iki ülke arasındaki yılların güçlü ilişkisine zarar vermemesini diliyoruz. ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması, bölgede anti demokratik, anti-laik sistemleri desteklediğini kabul etmesi anlamına gelir. ABD’nin yıllardır dünyadaki tüm terör olaylarında ABD ile aynı safta mücadele eden ve ABD’ye destek veren Türkiye’ye yaptırım uygulaması, bölgedeki istikrarı ve huzuru değil, karmaşayı ve terörü desteklediğini kabul etmesi anlamına gelir. Umarız diplomasi çalışır ve kapılar kapanmaz.
Biz Türk iş dünyası olarak ülkemizin haklı davasının destekçisiyiz. AB üyeliği yolunda her şeye rağmen ilerleyen, demokrasiye bağlılığını her zaman gösteren, dünyanın açık ve şeffaf bir parçası olan Türkiye’ye yaptırım uygulamak, bu değerlere karşı olanlara destek vermektir. Türk iş dünyası olarak böylesi gelişmeleri ülkenin tek gündemi yaparak, bir karamsar hava yaratılmasına karşıyız. Bu olay birçok sorundan biridir ve bugün vardır, yarın geçer.
Türk iş dünyası devleti ile omuz omuzadır…
Biz iş dünyası olarak üretime, ihracata, istihdama odaklanmalıyız. Markalaşmaya, verimliliğe, kaliteye ve yeni pazarlara odaklanmalıyız. Böyle durumlarda Türk iş dünyası yaratıcılığını, çalışkanlığını ve fedakarlığını göstererek hep umut vermiştir.
Hükümetimizin ekonomik hedefleri hedeflerimizdir ve iş dünyası olarak tüm desteğimizi veriyoruz. Tüm spekülasyon ve manipülasyonlara karşı milletçe dayanışma içinde olmalıyız. Ancak kurun istikrarı, enflasyonun düşürülmesi, en istikrarlı ekonomik partnerimiz olan AB ile olumlu ilişkilerin arttırılması ve sorun ne olursa olsun sorun yaşadığımız ülkelerle diplomasinin bırakılmaması gibi konularda atılması gereken adımların da beklemeden atılması ülke ekonomimiz adına önemlidir. Odamızın üst çatı örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bu konularla ilgili bir açıklama yapmıştır. TOBB’un yaptığı açıklamalar tüm Odalarımızın ve iş dünyasının ortak sesidir. Sonuna kadar destekliyoruz
Bu gelişmeleri takip etmeli, tedbirlerimizi almalıyız ama hiçbir olumsuz siyasi gelişme ile motivasyonumuzu bozmamalıyız. Dünya ABD’den ibaret değil ama diplomasi ile akılcı hareket etmeliyiz.”