Türk Patent ve Marka Kurumu’nun KOBİ’lerin yenilik kapasitelerini artırmak amacıyla her yıl farklı şehirlerde ve sektörlerde yürüttüğü Hezarfen Projesi, bu yıl Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren KOBİ’lere yönelik uygulanacak. Hedef, KOBİ’lerin rekabetçi yapısının güçlendirilmesi ve sınai mülkiyet bilincinin artırılması.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde, Türk Patent ve Marka Kurumu, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA), Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Adana Sanayi Odası (ADASO) işbirliğinde hazırlanan Hezarfen Adana-Mersin Projesi başlıyor. Proje kapsamında Haziran ayında Türk Patent ve Marka Kurumu yetkilileri Mersin ve Adana’da toplam 60 firmayı ziyaret ederek patent, marka, tasarım ve teknoloji konularında bire bir ücretsiz danışmanlık hizmeti verecek. Firmalara patent, marka ve tasarımın önemi anlatılarak giderek zorlaşan rekabet ortamında fikri mülkiyetin nasıl bir avantaj unsuru olarak kullanılabileceği öğretilecek.
Projenin Açılış ve İşbirliği Protokol İmza Töreni ADASO evsahipliğinde gerçekleştirildi. Törene; Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile ÇKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın yanı sıra projede yer alacak firmalar katıldı.
Törende ayrıca, Adana ve Mersin’de 2014 - 2018 yıllarında en fazla tasarım, patent, faydalı model, marka başvurusu yapan firmalara ödülleri verildi. MTSO tarafından başvuru işlemleri tamamlanan Mersin Kerebici Coğrafi İşaret Tescil Belgesini ise MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan aldı. Tören sonrası katılımcılara kerebiç ikram edildi.
Kızıltan: “Tek hedef, üreteni desteklemek olmalı”
Törende konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Adana ve Mersin’in son dönemlerdeki uyumlu çalışmasına dikkat çekti. “Çukurova Bölgesi olarak el ele verip, Türkiye’de güçlü yeni bir ekonomik bölge oluşturmalıyız” diyen Kızıltan, Mersin’in bu kapsamda yapılacak her türlü çalışmaya hazır olduğunu belirtti. Türkiye’nin 80 milyonluk nüfusunu kalkındırmak için üretmesi gerektiğine işaret eden Kızıltan, “Bunun için tek hedef, üreteni desteklemek olmalıdır” dedi.
KOBİ’lerin güçlenip, sürdürülebilir yapılarını koruyabilmesi için üretimlerindeki buluşları, yeni tasarımları ve özgün çalışmaları ilk uygulayıcılar olarak kayıt altına alması gerektiğini kaydeden Kızıltan, bunu yapan KOBİ’lerin markalaşma ve katma değer sürecinde başarıya ulaşacağını belirtti. Ancak çoğu firma ve KOBİ’nin bu kavramlara yabancı olduğunu ve ana gündemlerine bu kavramları almadıklarını anlatan Kızıltan, “Bu nedenle süreçleri onlar adına tasarlayıp, izleyecek, eğitim ve danışmanlık hizmetiyle destekleyecek ara yüzlere ihtiyacımız vardı. Odalar olarak bu konularda KOBİ’lere ciddi destekler veriyoruz. Hezarfen Projesi’nin de, bu konuda bir seferberlik başlatacağına inanıyorum” dedi.
Kıvanç: “Firmalarımızın yapısal dönüşümünü tamamlamak zorundayız”
ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, geçtiğimiz hafta açıklanan ekonominin yeni yol haritasında ihracata dayalı, yüksek katma değer ve teknolojik üretim önceleyen bir ekonominin altının çizildiğini hatırlatarak, bu açıdan gerçekleştirilecek Hezarfen Projesi’nin belirlenen hedeflere ulaşma noktasında bölge ve ülke adına faydalı olacağını söyledi.
“Bir yandan mega projelere somut adımlar atılırken, diğer taraftan firmalarımızın yapısal dönüşümünü de tamamlamak zorundayız” diyen Kıvanç, Hezarfen Projesiyle Haziran ayında yaklaşık 60 firmaya, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılacak ziyaretlerle patent, marka, tasarım ve teknoloji trendlerinde bire bir ücretsiz danışmanlık hizmeti verileceğini sözlerine ekledi.
Asan: “Türkiye, marka başvurularında son 6 yıldır Avrupa’da birinci”
Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ise Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerini yakalaması ve orta gelir tuzağından kurtulması için katma değeri yüksek ürünler üretmesi gerektiğini söyledi. Hezarfen Adana-Mersin Projesi ile söz konusu iki ilde 30’ar işletmeye birebir danışmanlık hizmeti vereceklerini bildiren Asan, “Onlara patent, marka ve tasarımın önemini anlatacağız. Gittikçe zorlaşan rekabet ortamında fikri mülkiyeti nasıl avantaj unsuru olarak kullanacaklarını öğretmeye çalışacağız” dedi.
Türkiye’de fikri mülkiyet alanında son 10 yılda önemli gelişmeler olduğunu belirten Asan, “Türkiye marka başvurularında son 6 yıldır Avrupa’da birinci, tasarımda ikinci sırada. Patent başvurularında dünyada 13, Avrupa’da 7’nci sırada. Bu fikri mülkiyet portföyünden nasıl daha fazla katma değer yaratabiliriz, bunun arayışı içindeyiz” diye konuştu.
Demirtaş; “Amacımız, fikirleri devasa yatırımlarla buluşturmak”
Adana Valisi Mahmut Demirtaş ise, Hezarfen Projesi kapsamında Adana ve Mersin’de yapılacak çalışmalarla, bölgedeki firmaların patent, marka, tasarım, ticari sır, teknoloji transferi, lisanslama gibi konularda bilgilendirileceklerini söyledi. Adana genelinde 12’si Ar-Ge, 9’u Tasarım Merkezi olmak üzere toplam 21 inovasyon merkeziyle çalıştıklarını aktaran Demirtaş, “Amacımız, buralarda üretilen fikirleri, önümüzdeki dönemde hayata geçecek devasa yatırımlarla buluşturmaktır. Böylelikle hem ülkemizin hem de Adana’mızın ekonomisine ciddi katma değer sağlayacaktır. Bu vesileyle Hezarfen Adana-Mersin Projesi İşbirliği Protokolü’nün her iki ilimize de hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Asan, Demirtaş, Kızıltan ve Kıvanç, Hezarfen Adana-Mersin Projesi alanında İşbirliği Protokolü’nü imzaladı. Günün anısına toplu fotoğraf çektiren protokol üyeleri, fuaye alanında tescilini alan Mersin Kerebicini tattı.