Akdeniz paydaşları denizlerin ve suların temizlenmesi, deniz ekonomisinden sağlanan gelirin artırılması, deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı adına çalışmalarına devam ediyor. İlk olarak Mavi Ekonomi adı altında çalışma başlatan kent ve bölge paydaşları, Ufuk Avrupa BlueMissionMed desteği ile düzenlenen Okyanuslar ve Suların Restorasyonu Misyonu: Türkiye, Akdeniz Hub’ının Kurulması Çalıştayı ile yol haritasını belirledi. Hedef, çalıştay sonunda kurulacak Türkiye, Akdeniz Hub’ı ile Akdeniz’deki kirliliğin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına yönelik kalıcı eylemler geliştirmek.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü (ODTÜ DBE), Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) ve Mersin Ekonomi Platformu işbirliğinde Ufuk Avrupa Okyanuslar ve Suların Restorasyonu Misyonu’nun temiz denizler ve okyanuslarla ilgili hedeflerinin desteklenmesine yönelik "Türkiye, Akdeniz Hub'ının Kurulması Çalıştayı" düzenlendi. Çalıştayda Akdeniz’de kirliliğin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına yönelik ulusal ve uluslararası uygulamalara yer verildi. Kent paydaşlarının yer aldığı panelde Odalar, Bakanlık İl Müdürlükleri, Kalkınma Ajansı ve üniversite temsilcileri temiz bir Akdeniz için el ele yapılabilecekler için kurumların nasıl destek olabileceğini paylaştı. Katılımcılarla Akdeniz’de kirliliğin önlenmesi ve ortadan kaldırılması hedefine yönelik zorluklar, aksiyonlar ve öncelikli adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Yatırımlar ve işletmeler için çekici, iyi işleyen havza ölçekli yenilik ekosistemi geliştirilebilmesi adına değerlendirmeler yapıldı.
Çakır: “Ortak bir mutabakat belgemiz olmalı”
Çalıştayın açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, doğayı tüm dünyanın ortak değeri olarak gördüklerini belirtip, “Bu kaynakların çoğunu dünya ile birlikte kullanıyoruz. Bu anlamda, başta su olmak üzere doğanın zenginliklerinin kullanılmasında, üstümüze düşen sorumluluğun bilincindeyiz” dedi. Ancak bu bilincin yeterli olmadığını, sanayiciden çiftçiye, yerel yönetimlerden kamuya sokaktaki vatandaşa kadar herkesin bir eylem birliği içinde olması gerektiğini vurgulayan Çakır, Mersin’in bütünsel bir hedefle ortak bir mutabakat belgesine sahip olması gerektiğini söyledi. Tarım ve turizmdeki gücü göz önünde bulundurulduğunda Mersin özelinde çalışmaya su ve denizden başlamak gerektiğine işaret eden Çakır, “Diğer tüm alt konular eninde sonunda suyun ve denizlerin sağlıklı olmasına bağlıdır” dedi. Çalıştayın kısa sürede ortak çözümleri harekete geçiren eylemleri sergileyeceğine yürekten inandığını kaydeden Çakır, Akdeniz'deki kirlilik problemine dair, daha temiz ve sürdürülebilir denizler için atılması gereken sonraki adımların konuşulacağı çalıştayla ilgili şunları söyledi:
“Kurumlar bu konularda faaliyet alanları doğrultusunda; sosyal, endüstriyel ya da finansal ne taahhüt edecekler. Atıksız ve temiz denizlerle ilgili yol haritalarının hazırlanması ve uygulanması konusunda nasıl bir işbirliği içerisinde olabiliriz ve kurumlar birbirini nasıl destekleyebilir, bunları konuşacağız. Denizlerde kirlilik, bildiğiniz gibi, deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı konusunda mavi ekonominin önünde de engel oluşturuyor. Bunu göz önünde bulundurarak, kurumlarımız kirliliği önlemeye yönelik küçük de olsa nasıl adımlar atabilir, neler yapabilir? Bu hedef doğrultusunda nasıl işbirlikleri geliştirilebiliriz, bugün salonda bulunan tüm konukların da katkısıyla, görüş ve önerileriniz bu sinerjinin önemli parçası olacaktır.”
Salihoğlu: “Bu Hub yaşayan bir laboratuvara dönüşmeli”
ODTÜ DBE Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ise sözlerine son yıllarda denizler üzerinde artan iklim baskısının daha çok konuşulur olduğunu hatırlatarak başladı. Denizler üzerinde sadece iklim değil birçok baskı bulunduğunu kaydeden Salihoğlu, bunların başında da kirlilik geldiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Elbette kirlilik baskısını da tek başına değerlendirmek mümkün değil. Konuyu iklim, istilacı türler, aşırı ya da kontrolsüz avlanma, yapılaşma gibi birçok baskıyla birlikte ele almalıyız. Deniz ekosistemleri kıyılarımızda çok yıprandı ve bu, ekonomiye de benzer şekilde yansıyor. Amacımız uzun süredir tartıştığımız ve bir süre önce çözümü adına kent paydaşlarıyla Mavi Ekonomi konusunda başlattığımız çalışmayı bugün düzenlediğimiz çalıştayla güçlendirerek sürdürmek. Aramızda yerel yönetimler, kalkınma ajansları, sektör temsilcileri, TÜBİTAK gibi araştırma kurumları, üniversiteler var. Birlikte oluşturacağımız sinerjiyle bu alandaki çalışmayı uzun yıllar sürdürmeyi hedefliyoruz.”
Denizlerden faydalanırken bilimsel ve inovasyona dayalı çözümler üretilmesinin sürdürülebilirlik adına önemine dikkat çektiği konuşmasında Salihoğlu, kurulması düşünülen Türkiye, Akdeniz Hub’ı altında yapılacak çalışmaların daha çok çözüm odaklı, bilim tabanlı ve yenilikçi fikirler çerçevesinde olmasını hedeflediklerini söyledi.
“Araştırmacılar, özel sektör ve yerel yönetimler arasındaki işbirliklerini güçlendirmek istiyoruz” diyen Salihoğlu, Hub’ın ana amaçları arasında teknolojinin geliştirilmesi, sosyal inovasyon üretilmesi, sürdürülebilir iş modeli uygulamaları için ortak finansmanın nasıl yaratılabileceği konusunda fikir beklediklerini belirterek, “Bu Hub’ın yaşayan bir laboratuvara dönüşmesi ana hedef olmalı” dedi.
Lokmanoğlu: “Birlikte hareket edersek sonuç alırız”
MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu da oda olarak temiz deniz konusunda yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi aktardı. Yaşamın sürdürülebilmesinde kilit rol oynayan deniz ve okyanusların insan faaliyetleri ve iklim değişikliği baskısı altında olduğunu kaydeden Lokmanoğlu, okyanuslarda su sıcaklıklarının artmasından deniz seviyelerinin yükselmesine, asitlenme ve kirlilik artışından ekosistemin bozulmasına kadar birçok tehdit bulunduğunu dile getirdi. Bu bozulmalara çözüm üretilmemesi durumunda geri dönüşü olmayan sıkıntılar yaşanacağına işaret eden Lokmanoğlu, çözümün de küresel işbirlikleri ve kararlılık gerektirdiğini vurguladı. “Ancak bugün burada olduğu gibi yerel ve bölgesel çabalar ve işbirliklerinin de sorunların hafifletilmesinde önemli rol oynayacağına inanıyorum” diyen Lokmanoğlu, “denizlerin temizliği birlikte hareket ettiğimiz durumlarda sonuç alınacak bir hedef. Bu nedenle buradaki birlikteliği önemsiyor, etkili stratejiler ve ortak çözümler bulabileceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk de üniversite olarak konuyla ilgili her türlü çalışmaya destek vermeye hazır olduklarını belirtti.