Tropik ve subtropik bölgelerde yaygın olan, dünya taze meyve ticaretini sınırlayan ve önemli ekonomik kayıplara neden olan Akdeniz Meyve Sineği ile Mersin’de kapsamlı bir mücadele başlatıldı. Bu çerçevede Türkiye’de ilk kez Mersin’de, ‘Akdeniz Meyve Sineği Mücadele Çalışma Grubu’ oluşturuldu. Konuyla ilgili tüm paydaşların bir araya geldiği Çalışma Grubu kısa, orta ve uzun vadeli yol haritasını çizdi. Nihai hedef ise Akdeniz Meyve Sineği açısından Mersin’de ari alanlar oluşturarak Mersin’in Akdeniz Meyve Sineği açısından düşük riskli bölge ilan edilmesini sağlamak.
Çalışmalarına hızlı başlayan Mücadele Grubu, Akdeniz Meyve Sineği ile kimyasal mücadele yerine tuzak yöntemini kullanarak insan sağlına dost ve çevreci bir koruma modeli geliştirecek. Özellikle sert çekirdekli meyveleri hedef alan çalışma ile 16 milyon TL’lik ürün kaybının da önüne geçilmesi hedefleniyor. Çalışmalar çerçevesinde Akdeniz Meyve Sineği Zararlısı ile Mücadele Mersin Eylem Planı Tanıtım Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Sefa Çakır’ın yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çiftçiler ve muhtarlar katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, projede görev alan bütün kurum ve kuruluşlar ile Odalara teşekkür ederek, “Bu öyle bir güzel birliktelik ki, Mersin'imizin bu konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının içinde yer aldığı bir projedir. Bu birlikteliği, dayanışmayı her alanda devam ettirmeliyiz. Bu projeyle özellikle tarımsal üretimde verimlilik önemli ölçüde artacak, ürünlerimizin kalitesi daha fazla iyileşecek, hastalık konusunda yaşadığımız problemleri artık inşallah yaşamayacağız” diye konuştu.
Mersin’i taze sebze ve meyve üretiminde marka şehir haline getirecek adımları ilerleyen süreçlerde atacaklarını vurgulayan Elvan, “Mersin taze sebze ve meyve ihracatında Türkiye'nin önemli illerinden biridir. Ancak bizler üretimimizi ağırlıklı olarak Rusya’ya bağımlı bir yapıda sürdürüyoruz. Eğer Rusya’ya ihracatımız iyiyse üretimde de çiftçimizin yüzü gülüyor. Ancak pazarları çeşitlendirmemiz bizim açımızdan son derece önemlidir. O nedenle geçtiğimiz haftalarda özellikle körfez ülkelerinin yaş sebze ve meyve ithalatçılarını Mersin'imize getirdik. Misafirlerimiz Mersin'imize hayran kaldı. İnşallah pazarımızı daha çok çeşitlendireceğiz ve Mersin’imizi çok daha iyi noktalara götüreceğiz” dedi.
Çakacak: “Ruhsatlandırma çalışmaları sürüyor”
Vali Özdemir Çakacak ise toplantıda yaptığı konuşmada Valilik koordinesinde; İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Ziraat Odası, Mersin Üniversitesi ile diğer birçok kurum ve kuruluşun işbirliğinde yapılan çalışmalar sonucunda Akdeniz Meyve Sineği ile Mücadele Eylem Planı’nın hazırlandığını belirtti.
Konuşmasını, Eylem Planı ile birlikte özellikle sert çekirdekli meyvelerde üretim kaybına neden olan Akdeniz Meyve Sineği ile mücadelede önemli yol kat edileceğini vurgulayarak sürdüren Çakacak, zararlı ile mücadele kapsamında ruhsat çalışmalarının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde devam ettiğini belirtti.
Vali Çakacak konuşmasını, bugüne kadar Valilik olarak Mersin’le ilgili çözüm üretilmesi gereken konularda ildeki kurum ve kuruluşlar ile kentin tüm dinamikleriyle işbirliği içerisinde çalıştıklarını, bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek tamamladı.
Kocamaz: “Mersin ekonomisi kazanacak”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise toplantıda, “Tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla yapılacak bu çalışmalarla ürünlerimiz hak ettiği değeri bulacak, Mersin ekonomisi kazanacaktır” dedi.
Mersin’in tarımsal üretimin her alanında olduğu kadar özellikle taze meyve üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Kocamaz, “Taze meyve üretimi ihracata konu olması bakımından da büyük önem taşır. Son yıllarda Akdeniz Meyve Sineği nedeniyle meyvecilikte özellikle şeftali gibi sert çekirdekli meyvelerde önemli verim ve ekonomik kayıplar meydana gelmiştir. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 20 bin ton ürün bu zararlı nedeniyle zarar görmüş, yaklaşık 16 milyon TL ürün kaybı oluşmuştur. Akdeniz Meyve Sineği sorununun çözümüne katkı sağlamak üzere ülkemizde ilk kez Akdeniz Meyve Sineği Mücadelesi Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Özellikle çalışma grubunun tarım ilacı yerine tuzak kullanarak sorunu çözme yöntemi ayrıca önemlidir. Bu yöntem ile hem insan hem de çevre sağlığı korunmuş olacaktır. İhracatımız yıllarca Akdeniz Meyve Sineği nedeniyle engellenmiş, ülkemiz önemli pazar kayıpları yaşamıştır. Bu çalışmalarla ürünlerimizin ihracatı artacak, üreticilerimizin geliri artacaktır” diye konuştu.
Gökçel: “Çiftçilerimizin ekonomik kayıplarını önlemek istiyoruz”
Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel ise toplantıda bugüne kadar tarımla ilgili tüm kurumların ayır ayrı bu konuyla mücadelede seferber olsa da istenen düzeyde başarı yakalanamadığını hatırlatıp, paydaş sektörlerin bir araya geldiği yeni oluşumla çiftçilerin yüzünü güldürecek önemli sonuçlar alınacağına inandığını söyledi. Oluşturulan Çalışma Grubu’nun Ocak ve Şubat aylarında toplantılarını gerçekleştirdiğini bildiren Gökçel şunları söyledi:
“Teknik personelce mevcut durum ortaya konmuş ve bir yol haritası oluşturulmuştur. Mersin İli Akdeniz Meyve Sineği Mücadelesi Eylem Planı hazırlanmıştır. Amacımız, ilimizde bölgemizde el birliği ile Akdeniz Meyve Sineği zararlısının etkilerini asgari düzeye indirmek ve çiftçilerimizin ekonomik kayıplarını önlemek, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve ihracatımızı artırmaktır. Eylem Planımızın içerisinde projeler oluşturulacak ve bu projelerimizi Mersin Valiliği yürütecektir. Çalışma grubunda yer alan tüm kurumlar bu kapsamda üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirecektir. Bundan sonra sloganımız Mersin’de Akdeniz Meyve Sineğine karşı topyekün mücadele olacaktır.”
Derin: “Kimyasal mücadeleye alternatif mücadele artık zorunludur”
Çalışma Grubu adına söz alan Kubilay Derin ise önce Akdeniz Meyve Sineği’nin verdiği zararları anlattı. Geçen yıl özellikle orta ve geç dönem sert çekirdekli meyve türlerinde 20 bin ton ürün kaybı 16 milyon TL’lik ekonomik kayıp yaşandığını bildiren Derin şu bilgileri verdi:
“Ayrıca bu zararlı ile kimyasal mücadele yapıldığı için sıkıntı ihracata da yansıdı. 2016’da şeftali, nar ve turunçgillerde 26 adet bildirim alınmış, 623 bin kilo ürün iade veya imha edilmiştir. Şeftalide 92 adet numune alınmış 37 adedi kalıntılı çıkmıştır. Ayrıca mücadelede kimyasal ürünlerin kullanılması çiftçinin üretim maliyetini de artırmış ve üreticinin geliri düşmüş, çevre kirliliğine yol açmış, ekolojik denge bozulmuştur. Bölgemizde iklim koşulları nedeniyle zararlının yıl boyu aktif kalması söz konusudur. Tüm bu olumsuzluklara karşı mücadele başlatılmıştır.”
Kimyasal mücadeleye artık alternatif bir mücadelenin zorunlu hale geldiğini de vurgulayan Kubilay Derin, “Biyolojik mücadele başlamalıdır. Akdeniz Meyve Sineğinde sert çekirdeklilerde ruhsat alınması konusunda gerekli girişimler yapılmış ruhsatlandırma sonrasında projeler oluşturulup uygulamaya konulacaktır” dedi.