MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Akdeniz Havzasında istikrarlı büyüme  07.03.2018 tarihinde yayınlandı

Akdeniz Ekonomi Forumu ilk gün ikinci oturumunda Akdeniz Havzası Hedef; Ekonomi ve Sanayide İstikrarlı Büyüme konuşuldu. 


Akdeniz Havzasında istikrarlı büyüme 

Moderatörlüğünü Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Vahap Munyar’ın yaptığı oturumda verimlilik artışı ve sanayileşme sürecinin nasıl güçlenebileceği, rekabetçi üretim yapısının gelişimi, yeni organize sanayi bölgelerinin açılması, kalifiye insan kaynağı, sürdürülebilir ve yeşil büyüme ile mavi büyüme stratejisiyle bölgenin yakalayabileceği fırsatlar ele alındı. Bu oturumun konuşmacıları ise TÜBİTAK MARTEK Genel Müdürü Dr. Orhan Çömlek, Kredi Garanti Fonu Genel Müdürü İsmet Gergerli, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. Barış Salihoğlu ile Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım. 

Salihoğlu: “Mersin, Mavi Büyüme Merkezi olabilir”
Oturumun ilk konuşmacısı ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. Barış Salihoğlu oldu. Mavi Büyüme Projesi hakkında bilgi veren Salihoğlu, deniz ekonomisinden daha verimli yararlanılabilmesi adına bu projenin büyük önem taşıdığını anlattı. Denizlerin önemli sosyo ekonomik getirileri bulunduğuna dikkat çeken Salihoğlu, “Akdeniz dünyadaki deniz ve okyanus yüzeyinin yüzde 1’ine karşılık gelse de ekonomik hacmi çok yüksek. Denize dayalı ekonomilerin yüzde 20’sine karşılık geliyor” dedi. Deniz ekonomisinden daha fazla yararlanabilmek adına vakit kaybedilmeden deniz alan planlaması yapılması gerektiğini vurgulayan Salihoğlu, şu bilgileri verdi: 
“Mavi Büyümede öncelik sürdürülebilirlik. Mersin ise Mavi Büyüme’nin merkezi olma potansiyeli taşıyor çünkü Deniz Bilimleri Enstitüsü 43 yıllık deneyimi ile burada. Deniz Ekosistem ve Deniz Araştırmaları Merkezi Mersin’de kuruldu. Şu anda bir Mavi Büyüme Merkezi kurma aşamasındayız. Kamunun ciddi desteğini alıyoruz. Aktif Odalarımız var. Mersin’de ciddi bir küme oluşturup Türkiye’de bir ilki yapabiliriz. Hatta Avrupa’da dahi ses getirecek bir yapı olacağına inanıyoruz. 

Çömlek: “Destek yağıyor, kullanıcı bu destekler arasında kayboluyor”
TÜBİTAK MARTEK Genel Müdürü Dr. Orhan Çömlek ise Türkiye’deki destekleri, teşvikleri değerlendirdi. Her kurumdan destek yağdığını ancak firmaların kaybolup hiçbir desteği kullanamadığını vurgulayan Çömlek, “Hükümet, üst düzey bürokratlar programları çok hızlı çıkarıyor. Hatta öyle ki IPA destek lansmanı bir yıl önce açıklanıyor ama içeriği bir yıl sonra doluyor. Böyle olunca da beklenen desteklerden farklılıklar yaşanıyor ve kullanıcı faydalanamıyor. Ya da KOSGEB bir destek açıklıyor ama bu desteğin kanuni altyapısı çok geç geliyor. Böyle olunca bürokratlar kararları uygulamakta zorlanıyor” dedi. 
Start-up’lara yönelik değerlendirmeler de yapan Çömlek, şunları söyledi:
“Dünyada start-up firmalarına yönelik stratejiler farklı. Gelişmiş ülkeler, ülke ülke gezip iyi start-up’ları tespit ederek ülkelerine davet ediyor ve ücretsiz yer verip satın alma garantileri sunuyor. Bizim bu şekilde kaybettiğimiz onlarca start-up var. Hükümetimiz bu noktada biraz daha ileri gitmeli, bu firmalar desteklenmeli.”
Teknopark firmalarının daha çok desteklenmesi, Eximbank kredilerinden ya da KGF kefaletlerinden yararlanabilmesi gerektiğini vurgulayan Çömlek, “Bir ar-ge firmasının büyüme trendine girmesi için 1,5 – 2 milyon TL bandından paraya ihtiyacı oluyor. Ancak verilen destekler 200 bin lira civarında, onda da neredeyse para isteyenin canını alacaklar. Bu noktada desteklere düzenleme bekliyoruz” diye konuştu. 

Kıvanç: “Bölgemize teşvikler daha farklı verilmeli”
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ise bölgenin ekonomik yapısı hakkında bilgi verdi. Bölgede enerjiden tekstile, otomobilden tarıma birçok sektörde ilerleme yaşandığına dikkat çeken Kıvanç, ancak farklı desteklemeler nedeniyle istedikleri atılımları yapamadıklarını, bölgenin yerinde saydığını söyledi. Osmaniye Adana’nın ilçesiyken aldığı teşvikler nedeniyle bugün Türkiye’nin önde gelen bir sanayi şehrine dönüştüğünü dile getiren Kıvanç, “Hükümetimizden bölgemize teşvikleri farklı şekillerde vermesini talep ediyoruz” diye konuştu. 
Çukurova Bölgesi’nin kimya ve metal sanayine doğru gittiğini dile getiren Kıvanç, Marmara’ya alternatif olabilecek büyük yatırım alanları bulunduğunu anlattı. 
Yatırım teşviklerini, destekleri önemsediklerine dikkat çeken Zeki Kıvanç, üyelerinin bu desteklerden daha fazla yararlanabilmesi için öncelikle bünyelerinde bir ofis kurmayı düşündüklerini ancak onun yerine Teşvik Sihirbazı ismi ile bir yazılım geliştirip online hizmet vermeye başladıklarını söyledi. Kıvanç, bu yazılım sistemi ile 20’den fazla kurumun verdiği 150’den fazla teşviki anlattıklarını ve Türkiye’nin her yerinden bu sistemin kullanılabileceğini bildirdi.

Gergerli: “Dünyadaki en büyük KGF olduk”
Kredi Garanti Fonu Genel Müdürü İsmet Gergerli, kurum yapısı hakkında bilgilendirme yaptı. Son yıllarda uyguladıkları sistemi masaya yatırıp sistemin hızlı, etkin, verimli kullanımını sağlamak adına, firmaların finansmana erişimini kolaylaştırmak adına iyileştirmeler yaptıklarını bildiren Gergerli, 2017 yılı Aralık ayını ise atılım sürecinin başladığı tarih olarak nitelendirdi. 2016 yılı sonunda TOBB Nefes Kredisi Projesi ile dönüşümü ateşlediklerini bildiren Gergerli şu bilgileri verdi:
“Bu proje ile 26 bin işletmeye kefalet verdik. O dönemde faizlerin yüksekliği, piyasanın yüksek faiz uyguladığı eleştirisi vardı. Faizler bu projede düşük tutuldu. Bu firmalardan sadece 110 adedi geri ödeme yapamadı. Oda ve Borsalar biriken parasını üyelerine ucuz kredi olarak çevirdi.”
Son 6 ayda sağladıkları desteklerle birlikte 214 bin kişiye yeni istihdam sağlandığını bildiren Gergerli, “Doğru metotlarla destekleme yapılırsa istihdam da yatırım da ihracat da artıyor” değerlendirmesini yaptı. 
Dünyadaki en büyük Kredi Garanti Fonu’na dönüştüklerini de vurgulayan Gergerli, Amerika ve Avrupa’da çıkan krizlerde nakit para vererek sistemin ayağa kaldırılmaya çalışıldığını, Türkiye’de ise sistemdeki tıkanıklığın güven vererek, firmaların krediye hızlı erişimini sağlayarak başardıklarını söyledi. Günlük 10 bin, 12 bin şirkete destek verdikleri günler olduğunu ifade eden Gergerli, “Şubat ayında verdiğimiz desteklerin yerlerini de belirledik. İhracatçı için, cazibe merkezleri için, tarım için, kadın genç girişimci için bir limit, serbest kullanım için bir limit ayrıldı. Bu ayrılan rakamlar mutlaka ayrılan alana verilebiliyor. Bu sonrasında bugün itibariyle 10 milyar TL’lik kefalet işlemi sonuçlandı” dedi. 

Tekli: “Verecek arazimiz olsa Gaziantep’te yatırımcı kalmaz”
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli ise Mersin’de devam eden OSB yatırımlarını ve çalışma metotlarını anlattı. Fark edilmese de Türkiye’de gelişimin yakalandığı en güzel şehirlerden birinin Mersin olduğunu vurgulayan Tekli, “Bu sene elektrik enerjisi artışımız yüzde 12,5, doğalgaz artışımız yüzde 30. OSB bütçesi yüzde 50 seviyelerinde arttı” dedi. Mersin’de OSB alanı kurulumunun verimli topraklar nedeniyle çok zor olduğunu, yatırım alanı bulmakta zorlandıklarını ve dağlarda OSB kurmak durumunda kaldıklarını ifade eden Tekli, “Mersin’in lojistik gücü tartışılamaz. Ben verecek arsa bulsam Gaziantep’te sanayici kalmaz” değerlendirmesini yaptı.
Mersin’in ithalatçı değil, ihracatçı bir şehir olduğuna da dikkat çeken Tekli, kentin üretimde tamamen kendi hammaddesini, tarımını, taşını toprağını kullandığını bunun için de vergi sıralamasında Türkiye’nin 6’ncı ili olduklarını söyledi. Yeni OSB yatırımlarına da değinen Tekli, sanayinin sağladığı istihdam potansiyeli nedeniyle kentte en çok konuşulan sektör konumuna ulaştığını anlattı. 

Yıldırım: “Hedef 2018 sonunda 46 milyar dolar”
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım da kurumu hakkında bilgi verdi. Son dönemlerde bir dönüşüm yaşadıklarına dikkat çeken Yıldırım, geçmişte yalnızca bankacılık sistemi üzerinden teminat sistemiyle Eximbank’a başvuru yapılabilirken ihracatçıların artık kendileriyle doğrudan çalışabildiğini belirtti. Bu uygulama ile 7 bin 700 olan portföy sayısının 9 binlere ulaştığını kaydeden Yıldırım, bu sayının yüzde 10’a yakınını Eximbank ile doğrudan çalışan firmaların oluşturduğunu söyledi. Türkiye’deki 52 banka içinde kredi büyüklüğü açısından 9’uncu, aktif büyüklük açısından ise 10’uncu banka olduklarını belirten Yıldırım, “2016 yılı sonunda kredi ve sigortadan oluşan toplam desteğimiz 33 milyar dolardı. 2017’de bu rakam 39,3 milyar dolar oldu. Türkiye’de ihracat kredilerinin kabaca yarısını biz kullandırıyoruz. Hedefimiz 2018’de 46 milyar dolara ulaşmak” diye konuştu.
Dünyadaki diğer Eximbank’lardan ayrıldıkları noktalar bulunduğunu da anlatan Yıldırım, 2017’de teminat mektubu olmadan doğrudan çalışabildiklerini söyledi. Aynı zamanda parayla ticaretin yapılamadığı Afrika ülkelerine yönelik çalışmalar geliştirdiklerini de belirten Yıldırım, barter ticareti yapmaya başlayacaklarını anlattı. 


Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER