MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

MTSO, üyelerini ‘Yeşil Dönüşüme’ hazırlıyor 18.04.2024 tarihinde yayınlandı

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın mali yükümlülükler oluşturacağı 2026 yılına sayılı günler kala MTSO, Avrupa Birliği’ne ihracat yapan üyelerinin yeşil dönüşümlerini sağlayıp emisyon değerlerini düşürmelerine yardımcı olacak çalışmalara devam ediyor.


MTSO, üyelerini ‘Yeşil Dönüşüme’ hazırlıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde “Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı” düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Zeynel Aydemir, İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak ile iş dünyası temsilcilerinin katıldığı toplantı iki oturumda gerçekleşti. Moderatörlüğünü İklim Değişikliği Başkanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Daire Başkanı Volkan Polat’ın yaptığı ilk oturumun konuşmacıları Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakatı Dairesi Başkanlığı Ticaret Uzmanı Özge Öktem, İklim Değişikliği Başkanlığı Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanlığı İklim Değişikliği Uzmanı Okan Uğurlu ile TSE Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün oldu. Moderatörlüğünü İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak’ın yaptığı ikinci oturumda ise Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Finansmanı ve Teşvikler Dairesi Başkanlığı Uzmanı Hakan Acar ile ÇŞİDB Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Hava Yönetimi Dairesi Başkanlığı Kimya Mühendisi Meryem Arslan söz aldı. 

Aydemir: “Yeşil dönüşüm vakit kaybedilmeden yapılmalı”
Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Zeynel Aydemir, sözlerine AB ülkeleriyle ticarete üretim ya da ticarette yeşil dönüşümü sağlayanların devam edebileceğini hatırlatarak başladı. Bu dönüşüm için sürenin daraldığını, sınırda karbon mekanizmasının getireceği vergi yükümlülüklerini azaltmak için yeşil dönüşümü hızlandırmak gerektiğini kaydeden Aydemir, MTSÜ üye firmalarının bu dönüşümü daha rahat gerçekleştirebilmesi için konunun uzmanlarını bir araya getirerek bilgilendirme toplantısı düzenlemek istediklerini söyledi. 

Solak: “Yeşil dönüşümün fırsat boyutuna odaklanabiliriz”
İklim değişikliğinin hem dünya hem de Türkiye’de gündemin en üst sırasında yer alan küresel bir sorun haline geldiğini kaydeden İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak, “Küresel riskler raporunda bu yıl da öncelikli riskler arasında orta ve uzun vadede ilk 4 risk iklim değişikliğiyle ilişkili” dedi. Bu sorunun çözümü için alınan önlemlerin başında yeşil dönüşüm geldiğini kaydeden Solak, Türkiye’nin bu konuda önemli politik ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Bu konunun tehdit boyutu kadar fırsatları bulunduğuna da işaret eden Solak, “Biz özellikle, yeşil istihdam, inovasyon, teknoloji dönüşümü gibi konunun fırsat boyutunu vurgulamak istiyoruz” dedi. Sanayi devrimi sonrasında IT devrimi gerçekleştiğini kaydeden Solak, “Bugün de yeşil dönüşüm gerçekleşiyor ve bu dönüşümü yakalarsak sanayicimizin rekabet gücünü koruruz. Türkiye olarak küresel ekonomik sisteme entegre olarak bir taraftan ticaretimizi artırırken diğer taraftan daha çok yatırımı ülkemize çekebiliriz” ifadelerini kullandı. Yeşil Dönüşüm konusunda çok fazla bilgi kirliliği bulunduğuna da dikkat çeken Çolak, düzenledikleri toplantılarla sanayiciyi en doğru şekilde bilgilendirmek istediklerini sözlerine ekledi. 

Polat: “Türkiye’nin dünya emisyonuna etkisi binde 6”
İlk panelin Moderatörü Volkan Polat Türkiye’nin karbon salınımında dünyadaki yeri hakkında bilgiler paylaştı. 2013’ten bu yana işletmelerin sera gazı emisyonunu izlediklerini ve yaklaşık 800 tesise ulaştıklarını kaydeden Polat, Türkiye’nin dünya sera gazı emisyonuna katkısının ise yaklaşık binde 6 olduğunu söyledi. 2015’ten bu yana izleme, raporlanma ve doğrulama sistemiyle çalıştıklarını dile getiren Polat, konuyla ilgili yasal çalışmaların ise devam ettiğini bildirdi. 

Öktem: “SKDM kapsamındaki 6 sektörde yol haritaları çizildi”
Toplantıya online bağlanan Ticaret Uzmanı Özge Öktem, üretilen ürünlerin emisyon değerlerinin hangi durumlarda talep edileceğini aktırdı. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) 2026’ya kadar geçici olarak uygulanıp sonrasında ise mali yükümlülükler oluşacağını hatırlatan Öktem, yalnızca doğrudan AB’ye ihraç edilecek ülkelere değil, AB’ye ihracat yapan üçüncü ülkelere ürün gönderirken de emisyon oranlarının gözetileceğini söyledi. İlk etapta çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik gibi yüksek karbon kaçağı riski taşıyan 6 sektörde bu uygulamanın zorunlu olacağını kaydeden Öktem, bu sektörlerden yola çıkarak uygun metodolojilerin geliştirilip ardından diğer sektörlerin de kapsama dahil edileceğini açıkladı. Rekabetçi yapının korunması adına tesislerin vakit kaybetmeden dönüşümüne başlaması gerekliliğine de değinen Öktem, “Ticaret Bakanlığı Yeşil Mutabakat bölümünde en güncel bilgilendirmeleri yapıyoruz. Sanayi Bakanlığı tarafından yürütülen düşük karbonlu yol haritaları çalışmaları tamamlandı. Buna da Sanayi Bakanlığı web sitesinden ulaşılabilir. TÜBİTAK tarafından adı geçen 6 sektör için tamamlanan teknoloji yol haritaları var. Düşük karbonlu üretime geçerken firma olarak hangi adımları atmalısınız ve maliyetleri ne kadar modelleme çalışmaları yapıldı” dedi.

 Uğurlu: “Emisyon maliyetlerini düşürebilmek önemli”
İklim Değişikliği Uzmanı Okan Uğurlu ise emisyon ticaret sistemi ve sınırda karbon düzenleme mekanizması ilişkisini anlattı. Karbon emisyonlarının artık fiyatlandığını kaydeden Uğurlu, emisyon ticaret sisteminde en önemli unsur, ürünlere ürün başına nasıl bir fiyatlama yansıtılacağı ve bunun AB’ye mal satarken ithalatçının SKDM sertifikası alma yükümlülüğünü ne derece etkileyeceği olacak. Bu nedenle emisyon maliyetlerini düşürebilmek önemli” dedi. Emisyon ticaret sistemiyle karbon vergilerinin farkına değinen, dünyadaki örnekler hakkında bilgiler paylaşan Uğurlu, emisyon oranlarını ve beraberinde ürün başına fiyatlandırmayı düşürmek için daha yakın pazarlardan hammadde temininden üretim proseslerine kadar birçok konuda düzenleme yapılmasının önemine değindi. 

Ergün: “Çok ciddi izlemelere ihtiyaç olacak”
TSE Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün ise sera gazı emisyonlarının hesaplanma metodolojilerini bu konudaki standartları anlattı. Takip edilmesi gereken emisyon kaynaklarına, doğrudan ve dolaylı emisyonlara değinen Ergün, “Ölçemediğimizi yönetemeyiz mottosundan hareketle mevcut durumda işe emisyon salınımında nerede olduğumuzu, karbon ayak izimizi bilerek başlamalıyız” dedi. Ağırlıklı olarak tesislerin sabit yakma bölümündeki fosil yakıtların emisyonlarının izlendiğini kaydeden Ergün, ayrıca proses sırasında mecburen ortaya çıkan emisyonların da izlendiğini açıkladı. Tesisin bütününü raporladıklarını ancak AB’nin beklentisinin yalnızca kendilerine ihraç edilen ürünlerin emisyonunun raporlanması olduğunu bildiren Ergün, ürün bazında indirgemelerin yapılması için çok ciddi izlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Bunun emisyon fiyatlandırmasında önemli olacağına işaret eden Ergün, bu fiyatlamaya göre ithalatçıların alacakları SKDM sertifika miktarını hesaplayabileceğini söyledi. 

Yıldız: “3-4 yılda 2.5 milyar dolarlık kredi kullanıldı” 
İkinci oturumda yeşil dönüşüm için gerekli finansmana ulaşım konusuna değinildi. Dünyanın yeşil dönüşüme ayırdığı kaynaklar hakkında bilgiler paylaşan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, “Biz de yurt dışından ucuz ve uzun vadeli kaynakları getirerek firmalarımızın yatırımlarını gerçekleştirmesini sağlıyoruz” dedi. Sürdürülebilir dönüşümler için son 3-4 yılda 2.5 milyar dolarlık kredi getirip yatırımcıya kullandırdıklarını kaydeden Yıldız, “Mevcut durumda firmalarımızın kullanımı için 1.2 milyar dolarlık kredi elimizde hazır. 1.2 milyar dolarlık bir görüşmemiz daha var” dedi. Bu kredilerin karbon emisyonunu azaltmaya yönelik yapılan GES’ler, jeotermal santral finansmanı, atık yönetimi projelerinde, rüzgar santrali finansmanında, enerji verimliliği projelerinde kullanılabildiğini bildiren Yıldız, tesislerin dönüşümü için gerekli 17 amaçtan 15’ine dokunabildiklerini söyledi. 

Acar: “Dönüşüm sağlanmazsa risk büyük”
İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Finansmanı ve Teşvikler Dairesi Başkanlığı Uzmanı Hakan Acar da gerekli önlemlerin alınmaması halinde sanayici ve yatırımcı için oluşacak risklere işaret etti. İklim değişikliğini azaltma, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, kirliliğin önlenmesi, biyoçeşitliliğin korunması gibi 6 farklı hedef bulunduğunu belirten Acar bu hedeflere ulaşmak için bugünden adım atılması gerektiğini söyledi. 

Arslan: “AB’ye çalışan firmalar büyük ölçüde hazır”
ÇŞİDBÇevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Hava Yönetimi Dairesi Başkanlığı Kimya Mühendisi Meryem Arslan ise sanayicinin iyi uygulamaları için örnek olabilecek dokümanları aktardı. Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi konusuna değinen Arslan, hangi sektörde ne kadar dönüşüme ihtiyaç olduğuna baktıklarını ve tüm sektörleri tamamladıklarını söyledi. Sektörlerin çok da dünyanın gerisinde olmadığını gördüklerini belirten Arslan, özellikle tekstilde yüzde 70 dünyadaki tekniklerin uygulandığını ifade etti. Mevcut durumda Avrupa’ya çalışan firmaların ithalatçıların talepleri nedeniyle kendisini büyük ölçüde dönüştürdüğünü gördüklerini kaydeden Arslan, metal sektöründe çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi. 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER