Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan 2016 - 2018 dönemine ilişkin Orta Vadeli Plana (OVP) yönelik değerlendirme yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, ortaya çıkan sonuçları, “Türkiye her alanda yaşadığı istikrar sorununu çözmek zorundadır” sözleriyle değerlendirdi.
Tüm dünyada ekonomik sıkıntılar yaşanması yanında Türkiye’nin siyasi konuda da istikrarsızlık yaşamasının kırılganlığını artırdığına dikkat çeken Aşut, “Türkiye eğer 2012-2016 yılları arasında olduğu gibi siyasi istikrarı yakalayabilseydi, o dönemdeki politikaları izleyebilseydi büyümemiz rahatlıkla yüzde 3’ün üzerinde seyredebilirdi. Ülkeden sermaye kaçışı bu denli hızlı olmazdı. Finansal dalgalanmalar bu şekilde devam etmezdi” değerlendirmesini yaptı. Politik risklerin Türkiye gibi ekonomilerin içine düştüğü sorunlara artı sorunlar eklediğine değinen Aşut, siyasi istikrardan ise yalnızca seçimin anlaşılmaması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Siyasi istikrar demek aynı zamanda dış politika demek, parlamento desteği demek, ülkede şiddet ortamı olmaması demek. Siyasi istikrar, komşularla ilişkiler demek. Siyasi istikrar demek ülke içinde Cumhuriyeti ve demokrasiyi ayakta tutan ve onların temeli olan tüm kurumlarla uyumlu ilişkiler demek. Bunların yakalandığı dönemde ülkemizin dünyadaki imajının ne kadar yüksel hatırlatmak isterim.”
Türkiye’nin mevcut durumda Malezya, Endonezya, Brezilya gibi kırılgan ülkeler içerisinde yer aldığına işaret eden Aşut, “Yalnızca ekonomide istikrar sağlamak da tek başına yeterli değil. Saydığım tüm konularda istikrar yakalanırsa Türkiye istihdam yaratan, sürdürülebilir bir büyüme gösterebilir” ifadelerini kullandı.
Yaşanan istikrarsızlıklar nedeniyle Türkiye’nin bir ekonomi politikası da ortaya koyamadığına işaret eden Aşut, “İstikrar olsa üretime önem veren, cari açık yaratmayan bir modele geçme olasılığı olabilirdi. Şimdi ise tüketim ve cari açığın önde olduğu bir modelimiz var. İstikrarımız olsa ekonomide bir politika tercihi yapabilirdik” dedi.
“2013 rakamlarımız 4 yıl sonranın hedefi oldu”
OVP rakamlarını da değerlendiren Şerafettin Aşut, özelikle büyüme rakamlarının geriye düşmüş olmasına dikkat çekti. Bu yıl içinde yüzde 4 öngörülen büyüme rakamlarının orta vadede yüzde 3’e çekildiğini hatırlatan Aşut, Türkiye’nin orta vadeli programda dünya genelinde gelişmekte olan ülkeleri de içine alan düşük büyüme sürecini kabul etmiş gözüktüğünü söyledi. OPV’nin de bunu teyit ettiğini vurgulayan Aşut şunları söyledi:
“Büyüme anlamında bir teslimiyet gözüküyor. Öte yandan bu kadar düşük büyümeye rağmen halen cari açık konusunda da ciddi bir kötümserlik yaşanıyor. Hedeflerin üzerinde rakamlar çıkıyor. Aynı şekilde enflasyon da hedeflenenin üzerinde çıkıyor. Dolayısıyla tüm bu rakamlar maalesef Türkiye ekonomisinin çok da iyi yolda olmadığını gösteriyor. Bir diğer sıkıntılı durum Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) rakamlarında göze çarpıyor. Türkiye ekonomisi 2013’te GSYİH’de 830 milyar dolarları görmüştü. Bu yıl ise rakamın 740-750 milyar dolarlara gerilemesi bekleniyor. Orta Vadeli Planda ise 3 yıl sonrasına 800 milyar dolarlık hedef konulmuş. Hem düşük büyüme hem kurdaki gelişim bu rakamın yakalanmasını zorlaştıracaktır.”
Türkiye’nin artık vakit kaybetmeden bir toplanma sürecine girmesi gerektiğine dikkat çeken Şerafettin Aşut, vakit kaybedilmeden yeniden her alanda istikrarın yakalanmasının en büyük beklenti olduğunu sözlerine ekledi.