Turizmde dünyada pazarlama stratejilerinin artık değiştiğini anlatan ünlü seyahat blogger'ı Kemal Kaya, turizm sektörünün hızla dijitalleşmesi, mobil dünyaya entegre olunması gerektiğini söyledi.
Artık kentlerde turizm markalarının tanıtımından vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaya, “Turizm markalarının pazarlanması bırakılıp destinasyonlar pazarlanmalı. Bana Mersin’i anlatamazsanız, ben Mersin’e gelip de bir otelinde kalmam” diye konuştu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Meslek Komitesi (Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi), MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ve Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar’ın da katılımıyla düzenlediği kahvaltıda ünlü seyahat blogger’ı Kemal Kaya’yı ağırladı. Kahvaltıya 25 No’lu Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Hakan Bayındır, Komite Üyesi Burak Hosta ve MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar da eşlik etti. Geçmişte dünya ülkelerini ziyaret ederken son dönemlerde Türkiye’yi gezmeye başladığını anlatan blogger Kemal Kaya, Kapadokya, Safranbolu ve Fethiye’den sonra dördüncü durağının Mersin olduğunu söyledi. Mersin’in mevcut durumda bir turizm destinasyonu olarak akla gelmediğine dikkat çeken Kaya, bölgenin tanıtımının iyi yapılması, tarihi ve kültürel dokusunun iyi duyurulması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Tarsus’u örnek verecek olursak, insanımızın gelip 1-2 gece kalıp tatil yapabileceği bir yer ama şu anda ayaküstü bitirme noktası haline dönüşmüş. Bu nedenle insanlar gelip yarım saatte gezip konaklamadan ayrılıyor ve bu da turizmcilere kaybettiriyor.”
Tanıtımda değişim gerektiğine vurgu yapan Kemal Kaya, tüm turizm profesyonellerinin günümüz pazarlama şartlarına adapte olması gerektiğini anlattı. Tüm pazarlama stratejilerinin ve uzun vadeli planların dijital teknoloji üzerine kurulması tavsiyesinde bulunan Kaya, şöyle konuştu:
“Markalar yerine destinasyonlar pazarlanırsa tüm kesimler kazanır. Bunun yapılabilmesi için de yalnızca turizmcilerin çalışması yeterli değil. Yerel yönetimler, valilik, sivil toplum kuruluşları bir araya gelip destinasyon pazarlamaya geçmeli. Bunu yaparken de parçadan bütüne gidilmeli. Mersin çatıdır ama bunun altına Tarsus farklı pazarlama gerektirir, Silifke farklı, Anamur farklı. Herbirine ayrı bir konsept ve karakter bulunup farklı pazarlama stratejileri izlenmeli. Mersin’de tatil adına ne istiyorsanız var. Eğlence, heyecan, kültürel zenginlik. Ancak hepsini bir arada verseniz de pazarlayamazsınız. Heryerin bir pazarlama stratejisi oluşturulmalı. Broşürler, kataloglar, kitaplar, fuarlar aksi halde anlamlı olmaz. Turist sayınız her yıl büyümüyorsa yanlış giden bir şeyler var demektir. Zaman en değerli şey. Bir fuara gittiğinizde turizminiz yüzde 10-20 büyümüyorsa stratejinizi değiştirmelisiniz”.
Aşut: “Bir toplum tek bir noktadan kalkınamaz”
Değişimi insanların kendisinden başlatması gerektiğini belirten MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Kendimizi değiştirebilirsek herkesi değiştirme şansına sahip olacağız. Bunu bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz” dedi. Mersin’in turizmi 2007’de keşfettiğini ve kısa sürede önemli yol aldığını vurgulayan Aşut, turizm ekibinin özverili bir çalışma sürdürdüğünü söyledi. Aşut: “Destinasyonların pazarlanması, destinasyonlar içinde de özel birimlerin seçilerek pazarlanması bizim için de önemli” dedi. Ancak bir toplumun tek bir sektörü canlandırmayla kalkınamayacağını dile getiren Aşut, her noktadan değişik sektörlerde kalkınabilirse o zaman kentlerin zenginliği yaşayabileceğini anlattı. “Tek noktadan kalkınma başlarsa iyi sonuçlaralamayız” diyen Aşut, Mersin’de bu nedenle turizmin yanı sıra tarım, gıda, lojistik sektörlerine ağırlık verdiklerini, son dönemlerde sanayiyi geliştirme noktasında da önemli adımlar attıklarını söyledi. Tüm sektörleri aynı anda güçlendirip canlandırma mücadelesi verdiklerini kaydeden Şerafettin Aşut şöyle konuştu: “Tarım ve gıda sektörleri de Mersin için önemli. Bunu dünyaya farklı anlatmaya çalışıyoruz. Biz özellikle yaş meyve sebzede en büyük ihracatçı bölgelerden biriyiz. Ama Rusya’da, AB’de zirai kalıntılardan dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Bunu çözmek üzere tarım grubumuz ayrı bir çalışma yapıyor. Geçen hafta bununla ilgili önemli bir örnek projeyi harekete geçirdik. Kalıntısız biber üretimini gördük. Verimin ne kadar arttığını gördük. Yine lojistikte de önemli bir şehiriz. Lojistikte konjonktürden kaynaklı biraz sıkıntı olsa da önümüzdeki süreçte hiçbir zaman ölmeyecek önemli bir sektör”.