Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 71. Genel Kurulu TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde yapıldı. Çanakkale temasının işlendiği, 1915-2015 aynı ruh aynı heyecanla bölgesel yıldızdan küresel yıldıza konulu genel kurula Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Bakanlar ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.
Toplantıda Mersin’den Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu, Genel Kurul Delegeleri, Genç Girişimciler ve Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri de hazır bulundu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan genel kurul TOBB’un çalışmalarını anlatan sinevizyon gösterisi ile devam etti. 
Genel Kurul Başkanı Ekrem Demirtaş’ın yönettiği genel kurulun açılış konuşmalarında ilk söz Rifat Hisarcıklıoğlu’nun oldu. Bu yılki genel kurulu Çanakkale Zaferi teması üzerine kurduklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu konuşmasında ilk olarak 2015 olaylarını Ermeni Soykırımı olarak nitelendiren ülkelere değindi. “AB’nin aldığı kararları üzüntüyle karşılıyorum” diyen Hisarcıklıoğlu, tarihçilere rağmen siyasi kararlarla tarih yazılmasını Türk iş dünyası olarak kabul etmediklerini söyledi. Ardından yaklaşan seçimlere değinen Rifat Hisarcıklıoğlu, 7 Haziran’dan sonra kurulacak yeni hükümetten iş dünyasının beklentilerini anlattı. Kurulacak yeni hükümet ve parlamentodan beklentileri bulunduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, Kaynak Kullanım Destekleme Fonu’nun (KKDF) kaldırılması gibi girdi maliyetlerinin azaltılması için özel sektör üzerinden damga vergisi, peşin vergi, elektrikteki TRT Fonu’nun kaldırılması yönünde de cesur adımlar beklediklerini söyledi. “Sırtımızdaki yük kalksın ki biz de rakiplerimizi geçelim” diyen Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Vergi sistemi mevzuatı basit ve net olmalı ki bürokratların keyfi yorumuna muhtaç kalmayalım. Üreten müteşebbisleri bürokrasinin, denetçinin insafına bırakmayalım. Vergisini düzenli ödeyene sahip çıkalım ki herkes vergi ödemeye teşvik edilsin. Gelin hep birlikte vergisini aksatmadan ödeyeni ödüllendirelim. Bunu sosyal güvenlik sisteminde yapıyoruz, aynısını vergide de bekliyoruz. Ayrıca yargı süreçleri de mutlaka hızlanmalı. Gecikmiş adalet adalet olmaktan çıkıyor. Son dönemde iflas ertelemesi de iş davaları da giderek daha fazla istismar ediliyor. Buna hızla tedbir alınmalı. En önemlisi iş adamı, işini kanuna uygun yapacak, düzgün çalışacak yapmadığının da hesabını verecek. Peki, keyfi kararla haksız yere bir müteşebbisin hayatını karartan bürokrat niye dokunulmaz olsun? Nasıl özel sektör yaptığı hatanın bedelini ödüyorsa bürokrat da yaptığı hatanın bedelini ödemeli.”
“Türkiye, 4. Nesil sanayiye koşan dünyanın gerisinde kalmamalı”
Türkiye’nin son dönemlerde niceliksel anlamda eğitimde ciddi adımlar atıldığını kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, ancak nitelik konusunda istenilen noktaya ulaşılamadığını söyledi. “Çocuklar matematikte, fende dünya sıralamasında bize yakışmayan sıralarda” diyen Hisarcıklıoğlu, ekonomide bir üst ligde çıkmanın yolunun eğitimdeki kalitenin artmasından geçtiğini söyledi. Türk sanayisinde yapısal dönüşüm ihtiyacı bulunduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, üretimlerin büyük bölümünün orta teknolojiden oluştuğunu, ileri teknoloji ürün sayısının artmadığını ifade etti. Almanya başta olmak üzere dünyanın 4. Nesil sanayiye koştuğunu açıklayan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
“Yeni bir dönemin ayak sesleri duyuluyor. Makineler arası iletişim ve karar alma dönemi başlıyor. Bu yeni dönemde daha az insan müdahalesi daha fazla otomasyon, daha hızlı karar alma, daha az stok tutma, daha verimli ve hızlı üretim ile pazara ulaşma süreçleri gelecek. 4. Sanayi Devrimi; parçalar, makineler ve insanlar arasındaki bağlantıyı artıracak. Üretim sistemlerini hızlandıracak. Verimliliği yükseltecek. Gelir düzeyini, istihdamı ve yatırımları hızla artıracak. Öyle ki, bu sürece geçmeyi başaran ülkeler her yıl diğer ülkelere 5 yıl fark atar hale gelecek. Türkiye’nin bu büyük değişimin dışında kalmaması gerekiyor.”
Bu çerçevede inovasyonun öneminin büyük olduğunu vurgulayan Rifat Hisarcıklıoğlu, artık nasıl inovasyon yapılacağına odaklanılması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, Haziran’dan sonra devletle birlikte biyoteknoloji başta olmak üzere Türkiye’nin güçlü olabileceği alanları belirleyip bir strateji çerçevesinde el birliği ile çalışarak orta gelir tuzağını aşabileceklerini dile getirdi.
“Bankalar hep bana anlayışından kurtulmalı”
Kısıtlı kaynaklar yerine sanayi yatırımlarına yönelmesi gerektiğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, yüksek katma değerli sanayi faaliyetleri özel programlarla desteklemesi gerektiğini söyledi. Sanayicinin ihracat taşımalarına navlun ve akaryakıt desteği sağlanması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, OSB’lerin demiryolu bağlantısının artırılması gerektiğini anlattı. “Döviz kurlarındaki aşırı oynaklık şirketlerin yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkiliyor buna karşı önlemler gelişmeli” diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
“Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya yaptığımız ihracatta sıkıntı yaşıyoruz. Bu pazarlarda hakimiyet korunması için alternatif güzergahlar açılmalı. Yollar iyileşmeli. Bankalar her fırsatta üzerimize maliyet yüklüyor. Eskiden sadece kredi faizleriyle oynarlardı. Şimdi bir de işlem ücreti belası çıktı. Ey bankalar unutmayın KOBİ’ler varsa siz de varsınız. Artık bu vicdansızlığı, bu hep bana anlayışını bırakın.”
KOBİ’lere de seslenip, “Biraz da çuvaldızı kendimize batıralım” diyen Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lere de birleşip güçlerini artırma çağrısında bulundu. Güçlü KOBİ’lerin fırsatları değerlendirebileceğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, tek yolun birleşmek ve ortaklık kültürünü öğrenmekten geçtiğini söyledi.
“Seçimler Türkiye’nin ayağa kalkması için milat olacak”
Haziran seçimlerinin Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için milat olacağına işaret eden Rifat Hisarcıklıoğlu, “Hazirandan sonra 4 yıl seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı mutlaka Türkiye olarak değerlendirmeliyiz. Bu dönem sert tartışmaların geride kalıp güçlü reformların yapıldığı dönem olmalı. Öte yandan yeni Meclisimiz AB üyelik sürecini canlandırmaya odaklanmalı. Gerekli iktisadi, siyasi, sosyal kriterleri yakalamak hepimizin ortak amacı olmalı. Reformlar tüm partilerin uzlaşmasıyla süratle tamamlanmalı. AB üyesi bazı ülke liderlerinin vizyonsuz, haksız kabul edilmez tavırlarına rağmen kendimiz için bunu başarmalıyız” dedi.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamı da değerlendiren Hisarcıklıoğlu, bu yıl tüm iş dünyasının sürprizlere hazır olması gerektiğini söyledi. Bu dönemde risklerden uzak durmakta fayda bulunduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Bizim dünya genelinden 2 kat tedbirli olmamız gerektiğini görüyoruz. Dünyadaki jeopolitik risklerin tamamı bizim çevre coğrafyada yaşanıyor. Düşen petrol dış ticareti olumsuz etkilerken uluslar arası müteahhitlik işlerimizi, turizmi kısıtlıyor Öncü göstergelerin çoğu zayıf büyümeye işaret ediyor. İç piyasada hem işler durgun hem de tahsilatlarda çeklerde sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için büyüme temposunu mutlaka artırmalıyız. Yılın ikinci yarısında seçimin geride kalması ve Avrupa’nın canlanmasıyla iç piyasa ve ihracatın daha olumlu seyredip büyümenin hızlanmasını umuyoruz. 2015 düşe kalka yol alacağımız bir yıl olacak” dedi.
“B20 dönem başkanıyız”
Bir başka açıdan bakıldığında önemli bir yıl olduğuna da değinen Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye G20 dönem başkanlığını yaparken G20’nin iş dünyası kanadı olan B20’nin dönem başkanlığını da TOBB Başkanı’nın yürüttüğünü bildirdi. “Bu yıl maç kendi sahamızda oynanıyor” diyen Hisarcıklıoğlu, görevi devralır almaz kolları sıvadıklarını belirtip çalışmalarını şöyle özetledi:
“Sadece 250-300 dev şirketin yer aldığı ve B20’yi yaklaşık bin küresel şirketlik büyük bir ağa dönüştürdük. Çalışmalarımızı sadece Türkiye ile de sınırlandırmadık. Hem Türkiye’yi hem de B20’yi anlamak için 5 kıtada 12 büyük toplantı organize ettik. Bunların 5’ini tamamladık. Bugüne kadar 158 bin kilometre yol yaptık. B20’yi hükümetimizin de sahiplenmesiyle KOBİ’lere açtık. Bununla kalmayıp Milletlerarası Ticaret Odası ICC ile birlikte Dünya KOBİ Forumu’nun kuruluş çalışmalarını başlattık. 6 ay önce Türkiye G20 dönem başkanlığında varlık gösteremez diyorlardı ama bugün hem G20’de Türkiye’nin hem de B20’de Türk iş dünyasının gündemi nasıl belirleyeceğini herkese gösterdik.”
“Mesleki eğitimi üstlenmeye hazırız”
Yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lere Kredi Garanti Fonu ve İş Geliştirme Merkezleri ABİGEM’lerle ülke çapında verdikleri desteği artırdıklarını söyledi. 19 ABİGEM aracılığıyla bir yılda KOBİ’lere 1.200’den fazla danışmanlık ve proje hizmeti verdiklerini açıklayan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
“Mesleksizlik ve nitelikli eleman bulma sorununu çözmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığımız ve İŞKUR ile birlikte UMEM Beceri 10 projesi başlatılmıştık. Bu zamana kadar 170 bin işsize eğitim verip meslek sahibi yaptık. 110 bin işsizi de işe yerleştirdik. Bu proje ile oda ve borsalarımız mesleki eğitimde tecrübe sahibi oldu. Biz, 365 oda ve borsamızla mesleki eğitim sistemini üzerimize almaya hazırız.”
Hedefin 500 milyar dolar ihracat, Türkiye’nin dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmesi olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu sözlerini, “Paris’in, New York’un, Şangay’ın caddelerinde Türk bankalarıyla donatmak istiyoruz. Sevdamız Türkiye, bunu hep birlikte başaracağız. Bunu aynı ruh, aynı heyecanla yapacağız” diye tamamladı.
Davutoğlu: “Zonguldak – Mersin arası hızlı tren getireceğiz”
Hisarcıklıoğlu’nun ardından kürsüye gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Turizmde Antalya’yı Kapadokya’ya bağlamak için Ankara, Nevşehir, Kayseri’yi kapsayan hızlı tren yapacaklarını bildiren Davutoğlu, “Samsun’dan Ankara arasında, Zonguldak’la Mersin arasında da Kuzeyden Güney hattı boyunca hızlı tren ve hızlı yük taşımacılığına ağırlık vereceğiz” dedi. Tüm bu çalışmaların Türkiye içi ve dışında pazarlara en hızlı şekilde ulaşımı sağlayacağını dile getiren Davutoğlu, “Temelde hem insanların ulaşım kalitesi artacak hem de sizlerin dünyaya açılımını sağlayacağız” dedi. Çandarlı, Filyos ve Mersin’e yapılacak yeni limanlarda ihracat kapasitelerini en üst seviyelere çıkaracaklarını dile getiren Davutoğlu, ulaşıma yapılacak yatırımların artarak devam edeceğini bildirdi.
Bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Davutoğlu, ardından seçim sonrası göreve gelmeleri halinde yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Başbakan Davutoğlu sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da seçim sonrası çalışmalarını anlattı. Türkiye’nin orta gelir tuzağı gibi orta teknoloji tuzağından da kurtarılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, vergilendirme sisteminde de değişiklikler düşündüklerini anlattı. MHP adına Grup Başkan Vekili Oktay Vural söz aldı. Vural ise konuşmasında Türkiye’nin yeni bir büyüme stratejisine ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, “Bunun yolu da yapısal reformlardan geçer. Bugüne kadar yapılmadı. Bizim hedefimiz yapısal reformlar” dedi.
Genel kurul, yönetim kurulunun faaliyet ve komisyon raporunun genel kurula sunulması, müzakeresi ve oylanmasıyla sona erdi.