MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Suudi Arabistanlı firmalardan Mersin'e büyük ilgi 21.01.2016 tarihinde yayınlandı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Türk Arap İş Adamları Derneği (TURAB), Merblock A.Ş.ve Daleel Grup işbirliğinde Suudi Arabistan ülke tanıtım toplantısı MTSO’da düzenlendi. İki ülkenin yatırım olanaklarının tanıtıldığı toplantı, Suudi ve Mersinli firmaların ikili iş görüşmeleriyle sona erdi. Açılış toplantısı sonunda Suudi Şirket Daleel Grup, Merblock A.Ş.ve JNR Fuarcılık ile iki ayrı işbirliği protokolü imzaladı. 


Suudi Arabistanlı firmalardan Mersin'e büyük ilgi

Toplantının açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya, Türkiye ile Suudi Arabistan arası ilişkileri anlattı. Türkiye ve Suudi Arabistan ikili ilişkilerinin, bölgede barış ve istikrarın korunması adına önem taşıdığını kaydeden Maya, Suudi Arabistan’ın ekonomik alanda Ortadoğu’nun önemli aktörleri arasında yer aldığını söyledi. Maya, iki ülke arasındaki karşılıklı üst düzey ziyaretler ve Körfez İşbirliği Konseyi ile Türkiye arasında 2008’de kurulan stratejik diyalog mekanizmasının, bölgeye ilişkin çalışmalarda önemli bir itici güç oluşturduğunu dile getirdi. 

Türkiye-Suudi Arabistan ikili ticaret hacminin, 2009’da küresel mali krizin etkisiyle düşse de ardından toparlanma eğilimine girdiğini kaydeden Maya, “2015’te iki ülke arasındaki ticaret hacmi 5,4 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi. İlişkileri Mersin özelinde de değerlendiren Maya, 2015’te 17,3 milyon Dolar tutarında ihracat, 5,2 milyon Dolar tutarında ithalat ile toplamda 22,5 milyon Dolarlık dış ticaret hacmine ulaşıldığını anlattı. 

Başta müteahhitlik şirketleri olmak üzere, bu ülkede büyük ölçekli iş yapan veya Suudi Arabistan’a ilgi duyan firma sayısının her geçen gün arttığını kaydeden Maya, “benzer şekilde, Suudi iş çevrelerinin de Türkiye’ye yönelik ilgisi yükselmektedir” ifadelerini kullandı.

Bawazer: “Öncelikli sektörler emlak, turizm ve sanayi”
Suudi Arabistan hakkında bilgi veren Suudi – Türk Konseyi Başkan Yardımcısı Khalid Bawazer ise ardından iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin nasıl geliştirilebileceğini anlattı. İki ülke arasında ilişkilerin artarak devam etmesini istediklerini vurgulayan Bawazer, özellikle emlak, sanayi ve turizm sektörlerinde karşılıklı çalışma düşüncesinde olduklarını dile getirdi. Suudi işadamları için Türkiye’deki fırsatlar konulu bir rehber hazırladıklarını ve Haziran ayında tamamlamayı hedeflediklerini ifade eden Bawazer, “Türkiye’de 480 Suudi şirket yatırıma başladı. İki ülke arası lojistik de gün geçtikçe gelişiyor. Geçmişte mallarımız Mısır’dan İskenderiye Limanı üzerinden Türkiye’ye ulaşırken artık direk iki ülke limanları arasında ulaşım sağlanıyor. Bu da ticaretin gelişmesi için önemli bir etken” dedi. Gelecek 10 yıl içinde Türkiye’ye 500 milyar dolarlık yatırım planladıklarını dile getiren Bawazer, “Aynı zamanda Suudi Arabistan’da 2 milyon daire yapma projemiz var. Bunun bir milyonunu gelecek yıl yapmak istiyoruz ve bu yatırım için de Türk şirketleri ile görüşmek istiyoruz” diye konuştu.

Attar: “Türk – Arap Ticaret Merkezi kurma projemiz var”
TURAB İzmir Şube Başkanı Sabuhi Attar ise konuşmasında Türk – Arap Ticaret Merkezi kurma projeleri bulunduğunu anlattı. Bu merkez ile Türk mallarını Suudi Arabistan’da en iyi şekilde tanıtarak ticaret hacmini artırmak istediklerini ifade eden Attar, “Şu anda bir dergi çıkarıyoruz. Bu dergimiz hem Arapça hem Türkçe hazırlanıyor. Amacımız Türk mallarını tanıtmak, bölgemizin yatırım imkanlarını anlatıp, dergimizi de Arap ülkelerine dağıtmak” dedi. En büyük eksiğin kalıcı yatırımlar yapılmaması olduğuna dikkat çeken Attar, Türk firmalarının kendileri için kısa tanıtımlar hazırladıklarını ve bu tanıtımların fuarlarla sınırlı kaldığını söyledi. 

Mersin’in yatırım olanakları
Toplantının sonunda Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Hakan Bozlu ise Mersin’in yatırım olanakları hakkında bilgi verdi.
Mersin’in 1,7 milyon nüfusu bulunduğunu anlatan Bozlu, kentte ihracatın ithalatı karşılama oranının her zaman yüksek olduğunu ifade etti. 2015’te ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 116 olduğunu bildiren Bozlu, bu rakamın geçmiş yıllarda yüzde 150’lere kadar çıktığını söyledi. Mersin’in bir lojistik merkez olduğunu vurgulayan Bozlu, Mersin Limanının Kente yılda 600 milyon Euro’luk katmadeğer sağladığını söyledi. Mersin Serbest Bölgesi’nin Türkiye’deki ikinci büyük serbest bölge olduğuna dikkat çeken Bozlu, bölgenin ticaret hacminin 3,4 milyar dolar olduğunu, 656 firmada 8 bin 800 kişiye istihdam sağlandığını bildirdi. Bu nedenle Mersin’in bir dış ticaret şehri olarak tanımlanabileceğini kaydeden Bozlu sözlerine şöyle devam etti.
“Mersin denilince akla gelen sektörlerin başında tarım geliyor. Mersin, Türkiye’nin en çok meyve üretimi yapan şehri. 2’nci büyük sera üretim şehri, 3’nücü büyük sebze üretimi yapan şehri. Aynı zamanda Mersin, Türkiye’de en çok muz, çilek, limon ve kesme gül üretilen şehir.  Mersin’de biri şehrin doğusu diğeri batısında olmak üzere iki tane organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Limana daha yakın olanı ise Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi olup genişleme alanı ile birlikte tamamen doludur. Üçüncü bir alanın açılması için gerekli çalışmalar devam etmektedir. 
Mersin denildiğinde akla gelen bir diğer sektör ise turizm. Deniz, güneş, kum turizmi güçlüdür. 321 kilometrelik sahil bandında birçok plaja sahip olan Mersin’de caretta caretta kaplumbağalarını görmek de mümkün. Aynı zamanda inanç turizmi için de önemli bir merkez olan Mersin’de St. Paul Kilisesi, Aya Tekla Kilisesi, Alahan Manastırı, Eshab-ı Kefh Mağarası gibi birçok değer bulunmaktadır. Kuruvaziyer turizmin de gelişmeye başladığı Mersin’de kültür, tarih turizmi, doğa turizmi ve gastronomi turizmi seçenekleri de mevcuttur. Kentimizde üç tane de üniversite vardır.” 

“Mersin’deki Büyük Projeler”
Hakan Bozlu, kentte yapılmakta olan ve planlanan büyük projeleri ise şöyle açıkladı: 
“En başta Nükleer Santral yatırımı gelir. Nükleer santral, 20 milyar dolara mal olacak ve 10 milyar doları Türkiye tarafından karşılanacak önemli bir proje. Bu yatırımın 2023’te tamamlanması planlanıyor. Aynı şekilde Mersin’de Çukurova Havalimanı yapılacaktır. Türkiye’nin en büyük yolcu havalimanlarından ve kargo havalimanlarından biri olacaktır. Şu anda ihalesi yapılıyor. Türkiye’nin en büyük turizm merkezi Antalya’yı Mersin’e bağlayacak yolda sadece 50 kilometre kaldı. Gurur duyduğumuz başka bir proje ise Mersin’den KKTC’ye su iletim projemizdir. Dünyada ilk olan projeyle denizin altından borularla KKTC’ye tatlı su taşınmaktadır. Bir başka önemli proje ise Tarsus Kazanlı Turizm Bölgesi’dir. Avrupa ve hatta dünyada bu kadar bakir kalmış, bu büyüklükte arazi azdır. Bir kısım lojistik proje de devam etmektedir. 

Yabancı yatırımların Mersin’e gelmesiyle ilgili birkaç bilgi de vermek istiyorum. 
Mersin, Türkiye’deki 2’nci büyük tarım üretimi yapan şehri olması, rekabet gücünde 6’ncı sırada olması ve ihracat yapan firmalar açısından 9’ncu sırada olması adına önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de ilk kez bölgesel inovasyon stratejileri çalışmasını yapan kenttir. Bunun yenisi güncellenmişi yapılmaya devam ediyor.  İlk RİS Projesi’nde Mersin’i tanıtan, güçlü olmasını sağlayacak sektörler olarak tarım, turizm ve lojistik sektörleri belirlenmişti. Önümüzdeki dönemde çalışmalarda üretim de belki bunların arasına dahil olacaktır.” 

“Orta Ölçekli Projeler”
Kentte iki tane de orta ölçekli projenin devam ettiğini kaydeden Hakan Bozlu bu projeleri ise şöyle açıkladı: 
“Bunlardan bir tanesi SEKA Limanı. 1980-2008 yılları arasında liman olarak görev yapmış, sonrasında yat limanı olmuştur. Önümüzdeki dönemde özelleştirilmesi beklenmektedir. Bu liman ve arkasındaki 1700 dönüm arazi mega yat inşaatı, deniz OSB ya da başka şekilde üretim için kullanılabilir. İkinci bir yatırım ise pirina yatırımı. Kentimizde 25 milyon zeytin ağacı bulunmasına rağmen pirina tesisi bulunmamakta. Pirinadan oluşacak ürünler arasında hayvan yeminden elektrik üretimine kadar birçok seçenek bulunuyor. Ortalama yatırım 40-50 milyon dolar ve yatırımın geri dönüşüm süresi ise 4-5 yıldır. Bölgede böyle bir yatırıma binde 5 ile yüzde 2 arasında hisse ile ortak olmak isteyecek birçok firmamız bulunmaktadır.”dedi.
Toplantı Hakan Bozlu’nun Türkiye’deki teşvik sistemini anlatmasının ardından sona erdi. 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER