Mersin Üniversitesi tarafından bu yıl 12.’si düzenlenen Matematik Olimpiyatları’nda madalyalar sahiplerini buldu. Olimpiyatlarda 5 ilden katılan 33 okulun 207 öğrencisi yarıştı.
Mersin Üniversitesi Uğur Oral Kültür Merkezi A Salonu’nda düzenlenen Matematik Olimpiyatları Ödül Töreni’ne Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Celal Taş, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Genel Sekreteri Abdulkadir Dölek ve Başkan Danışmanı Orhan Çapan’ın yanı sıra akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Matematik Olimpiyatları Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahreddin Abdullayev, matematik eğitiminin küçük yaşlarda başlaması gerektiğine dikkat çekti. Düzenledikleri olimpiyatların her geçen yıl daha çok ilgi gördüğünü anlatan Abdullayev, 11 öğrenci ile başladıkları olimpiyatları bu yıl 207 öğrenci ile tamamladıklarını söyledi. Komşu illeri de olimpiyatlara davet ettiklerini başladıklarını bildiren Abdullayev, 81 ilin öğrencisini Mersin’de görebilmeyi hedeflediklerini anlattı. Olimpiyatları düzenlerken başta Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere kurum ve kuruluşların desteğini almanın büyük mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Abdullayev, “Halen pozitif bilimlere değer verildiğini görmek bizi gururlandırdı. Matematik ailesinin ölmemesi, güçlenerek yaşaması için herkesin katkısını bekliyoruz” dedi.
Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Gizir ise temel bilimler konusunda yalnızca akademisyenlerin kaygı taşıdığını düşünürken iş dünyasını da yanlarında görmüş olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Üniversite olarak düzenledikleri matematik olimpiyatlarını 2013’ten buyana çevre illere de yaymaya çalıştıklarını vurgulayan Gizir, her geçen yıl daha geniş katılımlarla bu organizasyonu düzenlemenin sevincini yaşadıklarını dile getirdi.
Aşut: “Türkiye orta gelir tuzağından eğitimle kurtulur”
Matematik olimpiyatlarında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’nin orta gelir tuzağından eğitimle kurtulabileceğini anlattı. “Kişi başı gelirde 10 bin dolara takıldık kaldık” diyen Aşut, bunun temelinde düşük teknolojili üretim sistemin yattığını vurguladı. Orta, üst ve yüksek teknolojili bir üretim sistemine geçişin ar-ge ile mümkün olduğuna dikkat çeken Aşut, “Bu da analitik düşünen, sorgulayabilen, yaratıcı bir beyin gerektiriyor. Böyle bir düşünce sistemini ortaya çıkaracak güç ise matematik ve temel bilimlere, fen bilimlerine verilen önemde yatmaktadır” dedi.
Matematiği kötü olan bir ülkenin mühendisi, yüksek teknolojisi, ar-ge’sinin olamayacağını anlatan Aşut, Türkiye’de teknolojik ürünlerin çok iyi kullanılmasına rağmen bu alanda yeterli sıçrama yapılamamasını ise üzüntüyle takip ettiklerini vurguladı. “Teknoloji üretmeyip yalnızca kullanarak ekonomide ilk 10 ülke içine girme hayalleri kuruyoruz” ifadelerini kullanan Aşut şunları söyledi:
“Bizim matematik ve temel bilimleri, fen bilimlerini, eğitimde merkeze alıp, doğru bir eğitim mantığı ile ezberden ve kuru bir müfredat zorunluluğundan kurtararak geliştirmemiz, gençleri daha yaratıcı hale getirmemiz gerekli. İşte bu anlamda böylesi Matematik Olimpiyatlarını ve organizasyonları çok önemsiyorum.”
Gelişmiş ülkelerden örnekler de veren Aşut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünya Bankası, hangi ülkenin ne kadar teknoloji ürettiğini, hangi ülkenin, ne kadar teknoloji ihraç ettiğini gösteren raporları sürekli yayınlıyor. Çin, 2000’de 41 milyardan, bugün 550 milyar dolar ileri teknoloji ihracatına ulaşmış. Kore, son 15 yılda 55 milyardan 130 milyar dolarlık yüksek teknolojili ihracatına ulaşmış. Polonya, son 15 yılda ileri teknoloji ihracatını 1 milyardan 10 milyar dolara yükseltmiş. Peki biz? Biz, bir milyardan, iki milyar dolara yükseltmişiz. 150 milyar dolarlık ihracatımız içinde, sadece 2 milyar dolar. Daha kötüsü, Polonya son 14 yılda ileri teknoloji ihracatını tam 10-12 kat arttırırken biz, 14 yılda sadece iki kat arttırmışız. Bu rakamlarla zenginleşemeyiz.”
Eğitimin gerekliliğini vurgulayan Şerafettin Aşut, eğitim konusunda da göstergelerin çok iyi olmadığını bildirdi. Türkiye’nin OECD ülkesi içinde fen bilimleri başarısında 43. sırada yer aldığını kaydeden Aşut, matematikte ise 44. sırada yer aldığını dile getirerek, “Böyle bir insan kaynağı ile nasıl bir gelecek hayal ediyor ve planlıyoruz?” diye sordu. Eğitimin yalnızca okul binası yaptırmak olmadığına dikkat çeken Aşut, okulların yalnızca sınav yapan yerler olmaması, öğrencilerin sosyal, kültürel ve duygusal ihtiyaçlarını da düşünmesi gerektiğini anlattı. Okuyan, anlayan, algılayan, sorgulayan, merak eden, hayal eden, düşünen, hesap edebilen, analiz yapabilen bir gençlik istediklerini vurgulayan Aşut, “İşte o zaman dünyanın en gelişmiş ilk 10 ekonomisi arasına gireriz. Aksi takdirde, teknoloji tüketen bir pazar oluruz” ifadelerini kullandı.
Çamsarı: “Çuvaldızı kendimize batıralım”
Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ise eğitimde yaşanan sıkıntılarda sistemin büyük rol oynadığına değindi. Finlandiya’da ilkokula giden öğrencilerin eğitime 1-2 saatle başlayıp, oyun ve ailesine daha çok zaman ayırdığını açıklayan Çamsarı, “Biz ise küçük yaşlardan itibaren tam gün okula gönderiyor, sınavlara hazırlıyoruz. Çuvaldızı kendimize batırmalı, öngörülü, uzun vadeli planlı bir eğitim sistemini ülkemizde kurmalıyız” diye konuştu. Üniversiteye gelen öğrencilerin temel bilimler konusunda oldukça yetersiz düzeyde olduğunu kaydeden Çamsarı, aynı şekilde branşlaşmada da yeterli olmadıklarını, fen lisesine giden bir öğrencinin Türkiye’de hukuk fakültesini kazanabildiğini söyledi. Matematiğin çocuklara sevdirilmesi gerektiğini kaydederek, matematiğin yalnızca sınav geçme aracı olarak görülmemesi gerektiğini dile getiren Çamsarı, sözlerini, “Umuyorum başta matematik olmak üzere ülkemizde temel bilimlerin öneminin farkına varılır. Gelecek yıllarda daha sistemli, öngörülü eğitim sistemine sahip oluruz” diye tamamladı.
Tören, öğrencilere madalyalarının verilmesi, toplu fotoğraf çekimi ve organizasyona katkıları nedeniyle MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’a Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın verdiği teşekkür plaketiyle sona erdi.