Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Enis Gürbüz Hekimoğlu, tarımda kaliteli gübre kullanımının hem tarımsal verim hem çevre hem de insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
MTSO tarımda verim artırma ve bilinçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Bir taraftan solarizasyon sistemi ile nematodla mücadele çalışmalarına devam eden MTSO, diğer taraftan verim artışını sürdürülebilir kılmak adına çiftçileri doğru gübre kullanımı konusunda bilinçlendirmeyi planlıyor. MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Hekimoğlu, tarım sektöründe son zamanlarda Tarım Bakanlığı tarafından da gübre sektörüne önem verilmeye başlandığını hatırlatarak, bu konunun ele alınmasının yalnızca sektör değil tüm insanlık adına büyük önem taşıdığını vurguladı. “Gübrelerin bazı tiplerinin kullanımı yalnızca ürüne değil, toprak aracılığıyla tüm yeryüzüne zarar vermekte. Çevreye zarar vermeyen, taşıdığı kanserojen maddeler nedeniyle insan ve canlıların sağlığına olumsuz etkisi bulunmayan, çevreyle dost ürünlerin önünün açılmalı” diyen Hekimoğlu ardından kaliteli gübre kullanımı ile ilgili bilgiler verdi.
Topraklarını verimini yükseltmek, tarımsal ürünün nitelik ve niceliğini artırmak adına gübreleme yapıldığını ve gübrelemede teknolojik kaliteli gübrenin büyük önem taşıdığını anlatan Hekimoğlu şunları söyledi:
“Teknolojik kaliteli gübreleme ise; bitkinin ihtiyacını yüzde 100 alınabilir ürünlerle karşılayan az miktarda girdi ile en yüksek fayda ve en az maliyet oluşturarak çevreyi ve doğayı koruyan ürünler ile yapılan uygulamalardır.”
“Maliyeti düşürmek teknolojik ürünle mümkün”
Gübrelemenin temel olarak iki amaç için tavsiye edildiğini anlatan Enis Hekimoğlu, bunlardan birisinin toprağın bitki besin elementlerince zenginleştirilmesi, diğerinin ise bitkilerin iyi şekilde gelişimini sağlamak için toprağın fiziksek, kimyasal ve biyolojik yönden uygun duruma getirilerek verim gücünün arttırılması olduğunu söyledi. Tavsiye edilen ürünün bitki tarafından her toprak koşulunda alınabilmesinin ise yüksek teknolojik ürünlerle mümkün olacağını vurgulayan Hekimoğlu, “Tarımsal üretimin arttırılması ar-ge çalışması yapılmış yüksek kalitede gübre, tohum, ilaç, su gibi tarımsal girdilerin kullanılmasıyla mümkündür. Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde yapılan çeşitli araştırmalar da gübrenin verim artışındaki payının genellikle yüzde 50’nin üzerinde olduğunu göstermiştir. Burada maliyeti düşürmek ise yüksek teknolojik ürünler kullanarak mümkün olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
“Ülkemiz topraklarında verim azalmıştır”
Türkiye’de toprakların yıllarca işlenmesi ve toprak bünyesini geliştirecek katkı maddelerinin yeterince uygulanmaması sonucu, toprak verimliliğinin azaldığına dikkat çeken Enis Hekimoğlu, diğer taraftan bazı kimyevi gübrelerin aşırı bilinçsiz kullanımı ve doğa koşullarının etkisi ile toprakların verimsizleştiğini anlattı. Bu nedenle kimyevi gübrenin ancak tekniğine uygun dozda ve bitkinin ihtiyacı yönünde kullanımı ile tarımsal ürün artışına katkı sağlanabileceğini kaydeden Hekimoğlu, “Ancak kimyevi gübrelerin bitkinin ihtiyacına ve toprak isteklerine göre kullanılmaması durumunda bitki ve çevre sağlığı ile ürün kalitesi üzerinde olumsuz etki bırakacağı da göz ardı edilmemeli. Kullanılacak yüksek teknolojik ürünler ile toprak ve bitki verimliliği artırılabilecek bitki ve çevre üzerine olumsuz etkisi hiç olmayacaktır” dedi.
Son yıllarda ağır metallerin toprağa, bitkiye ve beslenme zinciri ile insanlar üzerinde oluşturabileceği tehlikelerin gündemde olduğuna değinen Hekimoğlu, bu nedenle gübrelerin ağır metal içerikleri bunların toprağa ve bitkiye olan etkilerinin gözlenmesi, kontrolü ve izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Teknolojik ürünlerin bünyelerindeki birçok zararlı ağır metal ve tuz içerikleri arındırılarak üretildiğini, bu nedenle bitki ve çevreye zararı bulunmadığını anlatan Hekimoğlu, “Kısacası kaliteli gübre yapımı kaliteli hammaddeden geçmektedir. Kullanılacak hammadde de ağır metaller sınır değerin üzerinde bulunmamalı, hatta hiç olmamalıdır” ifadelerini kullandı. Gübrelemenin çevrede oluşturacağı olumsuz etkilerin önlenmesi ve beklenen verimin alınabilmesi için ihtiyaç duyulan cins ve miktarda kaliteli gübre kullanmasının önemine değinen Hekimoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde bilinçsizce ve gereksiz yere yapılan gübreleme sonucunda beklenen fayda sağlanamayacağı gibi, toprak su ve bitki kalitesinde de birtakım kalıcı bozukluklar meydana gelmektedir. Bitki ihtiyacına göre klasik gübrede kullanılan miktarlara göre daha az kullanılan yüksek teknolojik sıvı gübrelerde bu risk ve bozukluklar daha az meydana gelir. Değişik iklim şartlarının hüküm sürdüğü ülkemizde yetiştirilen bitkilerin gerek verimlerinin gerekse kalitelerinin yüksek olabilmesi; kimyevi gübrelerin de aynı oranda kaliteli olmasına bağlıdır. Topraklarımızın fiziksel ve kimyasal özellikleri de göz önüne alındığında kimyevi gübrelerin içeriklerinin bitki besin maddelerinin ve dolgu maddelerinin nitelik ve nicelikleri de verimliliğin artırılması, topraklarımızın korunması, insanlarımızın daha sağlıklı bir hayat sürmesi açısından hayati önem taşır.”
“Yurtdışında kimyevi gübre kullanımında reçete dönemi başladı”
Yurtdışında, tarımı gelişmiş ülkelerde bir kısım azot, fosfor gibi kimyevi gübrelerin kullanımının reçeteye bağlanmaya başladığını anlatan Enis Hekimoğlu, dolgu malzemelerin içindeki zararlı maddeler nedeniyle kullanımlarının yasaklanmaya başladığını anlattı. Hekimoğlu, bu tip kimyevi gübrelerin yerlerini, yüksek teknolojik, içinde toksit madde bulundurmayan, tuz değeri en düşük ve klor içirmeyen sıvı gübreye bırakmaya başladığını bildirdi.
Doğru çeşit ve miktarda kaliteli gübre kullanımı, sürdürülebilir tarımda büyük rol oynadığını vurgulayan Hekimoğlu, “Gübrelemenin gereken miktarda ve zamanda yapılmaması bir süre sonra toprak kalitesinin bozulmasına, yeraltı sularının ve içme sularının kirlenmesine, göl ve akarsularda oksijenin azalmasına, ürün kalitesinin insan sağlığını olumsuz etkilemesine neden olmaktadır” dedi.
Doğru ve uygun gübrenin ise toprak ve bitki analizleriyle belirlenebileceğini dile getiren Hekimoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Ülkemizde bazı tarım alanlarında görülen yanlış gübrelemeden doğacak çevre kirliliğini önlemek için çiftçinin eğitimi ile bugüne kadar istenilen seviyeye getirilememesine rağmen laboratuvar analizlerine dayalı olarak bitkinin ihtiyaç duyduğu miktar ve zamanda gübre kullanımını sağlamak uygulanacak en etkili yöntemdir. Bunun sağlanabilmesi de toprak analiz hizmetlerinin yaygınlaştırılması, gübre kalitesinin uluslararası standartlarda güvenilirliliğe sahip olacak şekilde yükseltilmesi ile mümkündür. Bitkinin bulunduğu gelişim dönemine göre her dönemde alınabilir gübreler kullanılmalıdır. Bunu sağlamak klasik gübre gurubu ürünler ile mümkün değildir. Üzerimize düşen, verim odaklı üretimin yerini, kaliteyi de içine alan bir üretim anlayışına bırakması, gübrelemede de konvansiyonel tekniklerin terk edilerek verimin yanı sıra kaliteyi arttırıcı teknolojik ürünlerin az fakat daha etkin olduğu uygulamaların yapılmasını ve kullanımını zorunlu kılmaktan geçmektedir.”