Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, son dönemlerde bazı basın organları ve sosyal medyada yayınlanan, MTSO’nun kurumsal kimliğine zarar verecek, itibarını zedeleyecek, Yönetim Kurulu’nu ve Meclisini karalayan asılsız haberler ve iddialara yanıt verdi. Aşut, sosyal medya ve basın üzerinden basit ve alçakça bir karalama kampanyası başlatıldığına işaret ederek, bu konuda gereken adli sürecin başlatıldığını bildirdi.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Meclis Başkanı Mahmut Arslan, Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meslek Komitesi Üyeleriyle birlikte Gazetecile Cemiyeti'nde basın mensuplarının karşısına geçerek yöneltilen eleştirilere açıklık getirdi. Bugüne kadar basında yer alan asılsız haberlerin tümüne yanıt veren Aşut, “İftira etmekten başka meziyetleri olmayan bu kişiler, sadece şahsıma hakaret etmiş olsalardı belki ciddiye almazdım. Ancak iftiraları ile tüm Yönetim Kurulumu, Meclisimi, Meslek Komitelerimi ve çalışanlarımı suçlamış, karalamış ve alçakça yalanlarıyla 130 yıllık geçmişimize küfür etmişlerdir. Bu kabul edilemez” dedi. Konuşmasında bu kişilere bilmeden prim veren kamu ve özel tüm kurum ve kuruluşları artık bu toplum düşmanlarına prim vermemeye davet eden Aşut’un konuşmasının tam metni şöyle:
“Mersin Basının çok değerli temsilcileri,
Değerli Dostlarım,
Hepinizi şahsım ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası adına saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizin yaşadığı sıkıntılı olaylar arasında milletimizin geleceği, huzuru ve güvenliği adına büyük çalışmaların yapıldığı, büyük bedeller ödendiği ve millet olarak topyekün bir dayanışmaya ihtiyacımız olan bu zor zamanlarda, böylesi basit bir gündemle sizlerin karşısına çıktığımız için üzüntü duyduğumu, yapacak birçok değerli iş varken, hepimizin değerli zamanını, milletin ve ülkenin gerçeklerinden kopuk bir menfaat çetesinin iftira ve yalanlarına ayırmaktan dolayı duyduğum rahatsızlığımı bir kez daha ifade etmek isterim.
Ancak, uzun süredir planlı ve organize bir şekilde artarak devam eden bu iftira, yalan ve ahlaksızlıklara sessiz kalmak, HAK adına, kişilerin ve kurumların onur ve şerefleri adına artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir.
Değerli Basın mensupları,
Siz değerli basın camiasını tenzih ederek, kendi kendine gazeteci sıfatı veren ve gazeteciliğin etik ve sorumluluk duygusundan bihaber olan bazı şahıslar; kendisini SİAD veya dernek başkanı zanneden ve aslında ülkemiz için, ekonomimiz için çok hayati oluşumlar olan SİAD’ların ve ekonominin omurgası olan esnaf derneklerinin birleştirici, yapıcı rolünden bihaber bazı müfteriler ve bunlara çanak tutan, tetikçiliklerini yapan bazı zavallılar, önce şahsım üzerimden, sonra da Yönetim Kurulu üyelerimiz, Meclis üyelerimiz ve çalışan emekçilerimizin üzerinden 130 yıllık şerefli bir geçmişi olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na; çamur atma, iftira atma ve toplumda olumsuz bir algı operasyonu yürütme çabası içindedirler.
Tüm bunlara, değerli esnaf camiamızın bazı temsilcilerinin de alet edilmesi ve bu kirli oyunda kullanılması iş dünyamız adına ayrıca üzüntü vericidir. Gündemi çok iyi bilen siz değerli basın mensuplarına burada tek tek isim vererek bu müfterilerin toplumda daha çok reklamını yapmak ve gündemi bu isimlerle kirletmek istemiyorum. Ancak kendileri ile ilgili isim isim davaların açıldığını ve konunun yargıya taşındığını, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak tüm kamuoyuna duyururum.
Değerli Basın mensupları,
Şahsım olarak, gerek Mersin Tarsus OSB, gerekse Mersin Ticaret ve Sanayi Odası başkanlıklarım süresinde, demokrasiye, çok sesliliğe inanan biri olarak, hakkımızdaki eleştirileri kimden gelirse gelsin, demokrasinin ve fikir beyan etme özgürlüğünün bir gereği gördüm, yapıcı ve seviyeli eleştirilerden yararlandım ve bu olgunlukla davrandım. Bu süreçte, hakaret ve küfür içeren, namusumuza, şerefimize ve aile yaşantımıza dair söylenen çirkin ifadelerin dışında, hiç bir zaman mahkeme yoluna gitmedim, baskı yapmadım, düşmanlık yaratmadım.
Ancak bu sefer durum çok farklı. Bu sefer karşımızda ahlak tanımayan, profesyonel etik tanımayan ve bunları kötü niyetle, kasten ve belli bir amaçla yapan bir oluşum var.
Bu yalanlar uzun süredir gündemde olmasına rağmen, bu şahıslar kendi camialarından ve toplumdan bekledikleri desteği alamayınca, hatta büyük eleştirilerle karşılaşınca, daha da saldırganlaştılar ve seviyesizleştiler. 15 Temmuzda yaşadığımız alçakça bir darbe teşebbüsünün ardından; 15 Temmuz sonrası süreci, kendi planları için adi bir fırsat olarak kullanarak, hazır ortalık bulanıkken; istemediği, sevmediği kişilerle ilgili FETÖ’cü diye yakıştırmalar yapacak kadar küçülen, alçaklaşan, gelemedikleri makamların, iş dünyasından göremedikleri teveccühlerin, toplumdan göremedikleri saygının, içlerine sindiremedikleri demokrasinin sonucu olarak artık bir hastalık haline gelen basit kişiliklerini daha da açık bir şekilde ortaya koymaya başladılar.
Bu iğrenç düşünceleri Mersin iş dünyasının, Mersin basınının arif anlayışına bırakıyorum ki, siz değerli basın camiasının; etik değerlere bağlı olan seçkin Mersin basınının da bu konudaki rahatsızlığını biliyor ve görüyoruz. Haksızlılara karşı yükselttiğiniz sesi ve cesareti takdirle izliyoruz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası gibi 15 bine yakın aktif üyesi olan, birden fazla kademeden oluşan elemeli demokratik seçimlerle, başkanını, yönetimini, meslek komitelerini ve meclisini özgür iradesi ile seçen ve ülkenin en demokratik oluşumu olan bir kurumu yasa dışı bir örgütün kurguladığı ve dizayn ettiği gibi bir yalanı ve iftirayı ortaya atacak kadar aklını yitirmiş bu şahıslara gereken cevap verilmezse, daha hangi kişi ve kurumlara bu cesaretle saldıracakları, kentin huzurunu, barışını ve geleceğini ne hale getirecekleri aşikardır.
Ancak, bizler onların seviyesine düşmeden, sosyal medya ve basın üzerinden basit ve alçak bir karalama kampanyası yapmak yerine, konuyu yargıya taşıdığımızı ve bu konuda gereken adli süreçlerin başlatıldığını tekrar ifade etmek isterim. MTSO gibi 130 yılık ak ve pak bir geçmişi olan; din, mezhep, etnik ve siyasi ideoloji farklılıklarının üstünde hareket etmiş ve bunları bir ayrışma aracı olarak asla kullanmamış, kentin tamamını kucaklamış ve kentin ekonomisine ve sosyal yaşamın her alanına hizmet eden bir kurumun değerini, kalitesini ve vizyonunu; bu kuruma seçilemeyen, bu kurumun projelerinin içinde yer almamış, bu 130 yıllık kültürü ve edebi bilmeyen, iş dünyasının ve Mersinlilerin bu konuda saygı ve teveccühünü kazanamamış ve bunun yarattığı eziklik, çaresizlik ve art niyetlerle hareket eden bu zavallılar, MTSO’nun vizyonunu anlayamazlar ve bu temiz kurumlarda yer alamazlar.
“Bu müfterilerle mücadele boynumuzun borcudur”
Hele hele üç beş kuruş için veya egoları için bunların tetikçiliğini yapanlar hiç anlayamazlar ve aramıza giremezler. İftira etmekten başka meziyetleri olmayan bu kişiler, sadece şahsıma bir hakaret yapmış olsalardı belki ciddiye almazdım. Ancak iftiraları ile tüm Yönetim Kurulumu, tüm Meclisimi, tüm Meslek Komitelerimi ve çalışanlarımı suçlamış, karalamış ve alçakça yalanlarıyla 130 yıllık geçmişimize küfür etmişlerdir. Bu kabul edilemez. 15 bin üyemiz adına bu müfterilerle mücadele etmek boynumuzun borcudur. Çünkü bu iftiralar tüm üyelerime atılmış demektir.
Şahsi emelleri, şahsi hırsları adına bu kadar alçaklaşabilen insanlara karşı sessiz kalırsak, toplumu kutuplaştırmaya çalışan bu müfteriler daha da cesaret kazanacak ve bu edepsizlik toplumda olağan hale gelecektir ki, bizce bu en büyük tehlikedir. Gerek basında, gerekse sosyal medyada, iftira, hakaret ve yalanların hem MTSO’nun kurumsal yapısına, hem de kişilere yönelik; ahlak dışı yakıştırma ve iftiralara kadar dayanan, insanların aile namus ve şereflerine kadar uzanan bu karalamaları yapanların, bunu gazeteci ve SİAD Başkanı sıfatları ile yapmaları ise; hem seçkin Mersin basın camiasına, hem de Mersin iş dünyasına sürülen kara bir lekedir.
“İftira, bizi denetleyen tüm kurumlara atılmış demektir”
Özellikle, yasa ile kurulan, görev ve sorumlulukları yasa ile belirlenen, her gün her hafta, her ay gerek kendi Meclisi gerek Hesapları İnceleme Komisyonu gerekse bağlı olduğu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından detaylı bir şekilde denetlenen ve kentin en şeffaf kurumu olan MTSO’nun harcamalarına laf söyleyen, iftiralar atan kişiler aslında bizi denetleyen tüm kişi ve kurumlara da çamur atmakta ve suçlamaktadırlar.
MTSO kafasına göre harcama yapan, kişilerin emri ile yönetilen basit bir oluşum değildir.
Bu kurumda hayatlarında görev almayanlar ya da bunun sorumluluğunu bilmeyenler bunu anlayamazlar. Hele hele kendi kurumları adına demeç veriyormuş gibi yaparak, o kurumları da zan altında bırakacak kadar sorumsuz davranan, içinde bulundukları kurum ve camiaların prestijini yok sayan bu kişilere, kendi kurumlarının değerli üyelerinin gereken cevabı vereceğine inanıyorum. Bu kişilere bilmeden prim veren kamu ve özel tüm kurum ve kuruluşların artık bu toplum düşmanlarına prim vermeyeceğine inanıyorum.
Kısaca, kim olursa olsun, MTSO artık bu karalama kampanyasına izin vermeyecektir ve gereken yasal işlemi başlatmıştır.
Bu sadece MTSO Başkanı, Yönetimi veya Meclisini koruma ve savunmanın gereği değil;
Odamızın 130 yıllık şerefli geçmişinden gelen doğruları savunmanın bir tavrıdır, hukukun üstünlüğünün bir gereğidir.
Atanmış birer memur olmayan, aksine binlerce üyemizin demokratik seçimleri sonunda, seçilmiş olarak, sektörlerin öncü isimleri olarak Odamızda görev alan değerli meclis üyelerimize ve yönetimimize hakaret eden bu seviyesizlerin; aslında tüm üyelerimizin özgür iradesine hakaret ettiklerinin bilincinde olarak, üyelerimiz adına da bu kişilere gereken cevabı vermek boynumuzun borcudur.
“Yapılan hakaretler tüm kurumlara yapılmıştır”
Sürekli yayınladıkları ve gündeme getirdikleri “gerekirse elimizdeki dosyaları ve bilgileri yayınlarız” tehdidi bile bu kişilerin kafalarındaki menfaat duygusunu ve bekledikleri başka çıkarları göstermektedir.
Biz MTSO olarak bu kişilerin bu tehdit unsuru içeren belge ve bilgileri neden hala paylaşmadıklarını merak ediyoruz. Bunlar her neyse, paylaşmazlarsa onları bir kez daha müfteri ilan ediyoruz.
MTSO’nun ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirdiği ve saygı duyulan işlerini, projelerini, ki bu bir kişinin değil Meclisimizin, yönetimimizin, komitelerimizin, çalışanlarımız ve yaptığımız geniş çaplı toplantılar sonunda tüm üyelerimizin desteği alınarak yapılan projelerdir. Tüm bu emeklerin “komedi” olarak nitelendirilmesi, aşağılanması ve toplum önünde küçük düşürülme çabası aslında bu projenin çoğu zaman paydaşları olan Valiliğimizin, yerel yönetimlerimizin, birçok paydaş Bakanlığımızın aşağılanması ve küçük düşürülmesidir. MTSO birçok projesini ya, Valiliğimizin ve ilgili Bakanlıkların himayesinde ve desteğinde; ya da yerel yönetim veya üniversitelerimizin paydaşlığında yapmaktadır. Bu anlamda yapılan hakaretler aslında tüm bu kurumlara yapılmış demektir. Bu anlamda, bu kurumların onurunu korumak da sorumluluğumuzdur. Ancak, bu kurumların da, artık bu tip şahıslara dikkatli yaklaşması ve bu şahıslara paye verilerek bu önemli kurumları kötü emelleri için kullanmalarına izin vermemeleri gerekmektedir.
Değerli Basın Mensupları, Çok Değerli Dostlarım,
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ne etnik temelli bir kuruluştur ne mezhep veya siyasi bir tarafı vardır. Aksine bunların üstünde, evrensel insanlık değerlerine, Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerine, Büyük Atatürk’ün muasır medeniyet felsefesine bağlı, kentinin ve ülkesinin refahı, huzuru ve her alandaki gelişmesi için gönüllü çalışan kurumdur. Bu kurumda böyle alçakların, müfterilerin, bölücülerin, huzur bozucuların, kişiler ve kurumlar arası düşmanlık yaratanların kurumumuzda yeri olmadığının bir kez daha altını çiziyoruz.
Yazdıkları, yayınladıkları yalan haber ve iftiralarla; “eleştiri ve düşünce beyan etme hakkımızı kullanıyoruz” kisvesi ve kandırmacası altında; sivil toplum kuruluşlarını, yerel yönetimleri, siyaseti ve hatta bazı kamu kurumlarını yeniden dizayn etmeye çalışan, milletin, Mersinlilerin özgür iradesine saldıran, demokrasiye darbe yapan ve 15 Temmuz darbeci ruhunun bir devamı ve benzeri olarak gördüğümüz bu müfterilerle, hukuk çerçevesinde mücadele etmeye devam edeceğiz. MTSO her zaman olduğu gibi bölen değil, birleştiren olacaktır. MTSO her zaman olduğu gibi yıkan değil, yapan olacaktır. MTSO her zaman olduğu gibi nefret yaratan ve toplumu kutuplaştıran değil, insanlarımızı kucaklaştıran ve hukuku, demokrasiyi, hoşgörüyü yayan olacaktır.
Bir atasözümüzün dediği gibi; Böylesi müfteriler alışık oldukları şeyleri yapmaya devam ederken, bu onurlu kervan ve güzel Mersinimiz hedeflerine yürümeye devam edecektir.
Mersinlilere ve tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Değerli Basın mensupları, katılımlarınız için ve bizleri Mersin Gazeteciler Cemiyetinde konuk ettiğiniz için teşekkür ediyor; sizleri şahsım, yönetim kurulum ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası adına saygıyla selamlıyorum.”