Başkan Aşut, “Mersin Türkiye’nin; Türkiye ise dünyanın tarım, gıda ve hayvancılık merkezi olacak”
CNR Holding kuruluşu Forum Fuarcılık tarafından düzenlenen Mersin 10. Uluslararası Tarım, Gıda ve Hayvancılık Fuarı açıldı. Açılış törenine Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Polonya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Mieczyslaw Cieniuch, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Kerim Tufan, İl Emniyet Müdürü Dr. Rahmi Baştuğ, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, CNR Forum Fuarcılık Genel Müdürü Ercüment Yıldızerler, ilçe kaymakamları ile çok sayıda davetli katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan CNR Forum Fuarcılık Genel Müdürü Ercüment Yıldızerler, “Fuar, tarım ve hayvancılık sektörünün Türkiye’deki potansiyelini yükseltti. Fuar ayrıca iç ve dış pazarlara açılmak, hayvancılık ve tarım sektörünün potansiyelinin yükselmesi açısından da önemlidir. Bugün burada 120 katılımcı var. Yurt içi ve yurt dışından hedef pazar alıcıları, katılımcı firmalarla diyalog kurulması amaçlanıyor. Tüketici, yatırımcı ve tedarikçilerin bir araya geldiği platform. Türkiye’de yaş meyve sebze üretimi yıllık 45 milyon tondur. Mersin meyve üretiminde 1. sırada, sebze üretiminde 3. sırada örtü altı üretimde 2. sırada. Tarım üretiminin her yıl yüzde 50 arttığı Mersin’de sektöre yatırım artmakta. Mersin tarım potansiyelini öne çıkarmak için alım heyetleri düzenlendi. Umman, Kosova, Makedonya olmak üzere 10’un üzerinde ülke davet edildi" dedi.
Başkan Aşut, “Dünya ekonomisi değişim yaşıyor”
Dünya ekonomisinin ciddi anlamda değişim yaşadığını belirten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Dünyanın hızla değişen demografik yapısı; Artan nüfus ve daha önemlisi kentleşen dünya nüfusu; Tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerini ulusal güvenlik meselesi haline getirmektedir. Bu işin tüm gelişmiş dünyada üç payandası vardır. Bunlar; Devlet, yani işin kamu ayağı. Özel sektör, yani üreticiler; Ve yerel yönetimlerdir. Bu üç payandadan biri olmazsa o sektörde gerçek bir gelişme bekleyemeyiz. Kamu anlamında son yıllarda olumlu anlamda bir çok önemli dönüşümü görüyoruz. Ama yetmiyor. Özellikle yüksek teknolojili üretimin, katma değerin, yeniklikçiliğin ve markalaşmanın temeli olan Tarım-Gıda Teknoparkı girişimlerimize kamunun daha çok sahip çıkmasını bekliyoruz. Özel sektör anlamında ise; Üreticilerimizin yeni üretim sistemlerini uygulamaları çok önemli. Ancak bundan daha önemli olan şey ise, tarım, gıda ve hayvancılık sektöründeki girişimcilerimizin bu dönüşüme ayak uydurabilecek bir mantaliteye yükseltilmesidir. Bunun da çözümü eğitimdir. İşte kamunun teşvik ve destekleri belki bu yeni tarım girişimcisini ortaya çıkartmak anlamında kullanılırsa çok daha verimli bir iş yapılmış oluruz diye düşünüyoruz. Üçüncü payanda ise yerel yönetimlerdir. Ne yazık ki yerel yönetimler ekonomiye entegre olabilmiş değiller. En azından Mersin özelinde; Değişen yasayla, Büyükşehir Belediyesinin hizmet alanının kırsalı da kapsaması ve yakın zamanda yerel seçimlerin ardından değişen büyükşehir yönetiminin ekonomik konulara olan duyarlılığı ve yeni yaklaşımının, özellikle tarım, gıda ve hayvancılık alanlarındaki üretim ve yatırım sorunlarının çözümünde büyük rol oynayacağına inanıyoruz. İşte bu kamu, üretici ve yerel yönetimler saç ayağı uyumlu işlerse, tam anlamıyla ortak bir vizyonla hareket ederse, işte o zaman gerçek bir ekonomiden bahsedebiliriz. Geleceğe olan bu umudumla; Ülkemin üreticisine olan güvenimle, büyüyen Türkiye’nin ve büyüyen Mersin’in potansiyellerine olan inancımla; Mersin’in Türkiye’nin; Türkiye’nin ise dünyanın tarım, gıda ve hayvancılık merkezi olacağını iddia ediyorum” ifadesinde bulundu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Kerim Tufan, “Tarım ve hayvancılık bölgemizin öncelikli konuları arasında yer alıyor. Bölgemizin doğal serası, yüzde 90 ekili tarım alanımız var. Bunun yanında ulaşım alt yapımız sağlam. Türkiye genelinde meyve üretiminde birinci, sebzede üçüncü sıradayız. Gelişimin ucu açık. Ancak bunun için projeler üretip uygulamalıyız. Sulama, yeni tarım alanları ve yeni teknolojilerin kullanımı gibi projelerle daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Polonya Büyükelçisi Cieniuch, “Bundan sonra da Mersin fuarlarına katılacağız”
Davet için teşekkürlerini sunan Polonya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Mieczyslaw Cieniuch, “Tabii ki gıda herkes için önemli hepimiz yemek yemek zorundayız. Bu anlamda da ülkeler olarak gıdaya önem veriyoruz. Çok önemli bir dal olduğu için ekonominin her kesimin de ilgisini çekiyor. Polonya, Avrupa Birliği içindeki en büyük üreticilerden biri. Bizim birçok ülkeye ihracatımız var. Aynı zamanda bizim birçok ithalatımız da var. Polonya’da her türlü ürün yetişmiyor maalesef. Bazı ürünler iklimi nedeniyle yetişmiyor. Bu yüzden de Polonya olarak fuarınıza katılmak istedik. Buradaki ürünlerinizle ilgileniyoruz. Polonya Büyükelçiliği ilk kez Mersin’de böyle bir fuara katılıyor ama bu son olmayacak” dedi.
Vali Çakacak, “Mersin tarım üretim kentlerinden biridir”
Mersin’in konumu, limanı, serbest bölgesi ve tarım alanları ile ticaret merkezi olduğunu söyleyen Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise şunları kaydetti; “Mersin tarım üretimi olarak Türkiye’de ilk sıralardadır. Organize Sanayi Bölgesi ve her tür sanayi çeşidini barındıran sanayisiyle bir sanayi kenti olmasını yanında ılıman iklim yapısıyla verimli topraklarıyla tarımsal üretimin her türlü üretime imkan sağlaması nedeniyle bir tarım şehri. Mersin öyle bir tarım şehri ki 5,5 milyar dolar değerinde tarımsal üretim değeriyle aynı şekilde bitkisel üretim değeriyle ülkemizin en önemli kentlerinden biri. Tarım üretim kentlerinden biri. Yine alan bakımından örtü altı sebzeciliğin de 158 bin dekar üretim yapılan saha ile Türkiye’deki örtü altı üreticiliğinin yüzde 25’ini tek başına elinde bulundurur. İlimizle özdeşleşen muzumuz var. Türkiye üretiminin yüzde 75’ini, çilekte yüzde 36, limonda yüzde 56’sını üreterek Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyoruz. Mersin’de tarımsal üretim ihracatı ülke ihracatına paralel artmıştır. Son 10 yıllık dönemde bitkisel ürün ihracatımızda Mersin’in bitkisel ürün ihracatında 4 kat artış oldu. 303 milyondan 1.3 milyar dolara çıkmış. Aynı şekilde yaş meyve sebze ihracatımız 3,5 kat artmış. 129 milyondan 589 milyon dolara yükselmiş. Tarımsal alanlarımızın daha rasyonel kullanılarak daha modern üretim teknikleriyle hem üretim değerinin hem ihracat değerinin artacağına inanıyoruz.”
Konuşmaların ardından fuarın açılış kurdelesi kesilerek, stantlar gezildi.
