Avrupa Birliği Delegasyonu ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi işbirliğiyle hazırlanan ‘Kültür Denizi Mersin’ Belgeseli lansman ve kokteylinde, kentte yaşayan tüm kültürler tek yürek oldu. Mersin Üniversitesi öğrencileri tarafından çekilen belgeselde kentte yaşayan Yörüklerden Gayrimüslümlere, Romanlardan Çerkezlere, Kürtlerden Suriyelilere, Alevilerden Giritlilere kadar tüm kültürler kendi gelenek göreneklerini ve Mersin’de bir arada, barış ve huzur içinde birlikte yaşayabilme kültürünü anlattı.
Belgeselin tanıtımının açılış konuşmasını Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut gerçekleştirdi. Konuşmasında birlik, beraberlik, kardeşlik ve Cumhuriyet vurgusu yapan Aşut şunları söyledi:
“Bu akşam bu salonda bulunan ve Mersin’e değer katan, Mersin ekonomisine, sosyal yaşamına, kentimizin kültürüne bugününe ve geleceğine değer katan insanları, aidiyet anlamında tek tek saymayacağım. Bunları belgeselimizde detaylı şekilde göreceğiz. İzin verirseniz, sizlere sadece değerli Mersinliler olarak hitap etmek istiyorum. Çünkü ekmeğini, huzurunu, geleceğini bu kentte arayan, bu kente; işi, aşı, huzuru ve ailesinin mutlu geleceği için gelmiş herkes bizim için artık Mersinlidir. Bu kentin ayrılmaz, parçalanmaz, yok sayılamaz en değerli parçasıdır. Başka ne zenginliğimiz var ki, sormak isterim?”
“Bu kentin gerçek zenginliği insanıdır”
Mersin’in gerçek zenginliğinin tarımı, lojistiği, limanı, sanayisi ya da turizmi olmadığını dile getiren Şerafettin Aşut, bunların yalnızca maddi zenginlik sağlayacağını söyledi. Bugün var olan bu zenginliğin yarın olmayabileceğini kaydeden Aşut, “Bu kentin tükenmeyen ve Mersin’i geleceğe taşıyacak olan gerçek zenginliği ise insanıdır. Gerçek zenginliğimiz sizlersiniz. Bu kentin zenginliği, Mersin’i oluşturan ve bu kadar farklılıklar arasında ortak bir sevgi paydasında buluşmayı başaran siz değerli Mersinlilerdir” dedi.
Kentteki içten sevgi ve saygının farklılıkları konuşmaya izin verdiğini vurgulayan Başkan Aşut, bu içten kardeşliğin farklılıkları bir ayrışma değil, kentin gerçek gücü haline getirdiğini söyledi.
“Bu içten sevgi ve yüzlerce yılın damıtarak bu günlere taşıdığı kültür ve dünya görüşüdür ki; farklılıkları uyum ve harmoni içinde yaşatıyor ve bizi tek vücut yapıyor” diyen Aşut sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir yapıyor; Mersin’i Mersin yapıyor. Bunu anlamak kolay değildir. Bunu Mersinli olmayan anlamaz. Bu anlamda bu kente göç ederek gelen bir Tatar ailenin çocuğu olarak, bizi dışlamadan, geçmişimizin peşine düşmeden bizi kucaklayan, işini, aşını bizimle paylaşan bu kente minnettarız.”
“Bize hayallerimizi veren Türkiye Cumhuriyetidir”
Bu vatanda huzur içinde yaşayabilmenin, güvenli bir gelecek hayali kurabilmenin Türkiye Cumhuriyeti’ne borçlu olduklarına işaret eden Aşut şöyle konuştu:
“Eğer bu gün bu vatanda, bu güzel kentte huzur içinde yaşayabiliyorsak, işimizi, ailelerimizi, geleceğimizi bu vatanda ve bu kentte kurabiliyor ve güvenli bir gelecek hayali kurabiliyorsak; Bize hayallerimizi veren Türkiye Cumhuriyetine, bize; al bayrağımızın altında ayrıştırmadan, huzur ve güven veren bu Cumhuriyete, laikliğin, demokrasinin ve hukukun üstünlüğüne dayanan; bize bir birey olarak değer veren, bizi vatandaşlık ortak paydasında bir araya getiren Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür ediyoruz.”
“Bu ülke ırk bakış açısıyla değil vatandaş ve yurttaş bakış açısıyla kuruldu”
Bu ülkenin, Cumhuriyetin bazılarının dediği gibi ırkçı bakış açısıyla değil, aksine vatandaş ve yurttaş bakış açısıyla kurulduğunu dile getiren Şerafettin Aşut, “Bu Cumhuriyeti zor zamanlarda kuran kurucu atalarımız; bir imparatorluk bakiyesi olan bu ülkenin insanlarını, kökeni, dini, mezhebi, aidiyeti ne olursa olsun aynı yurdu paylaşan yurttaşlar olarak görmüştür” dedi.
Geçmişte ve belki de bugün bu yaklaşımda bazı eksikler ve hatalar varsa bu eksiklerin ve hataların Cumhuriyet’e ait olmadığını belirten Aşut, “Bu eksikler ve hatalar tüm bu değerleri bize altın tepside sunan, bizi yurttaş olarak değerli kılan bu Cumhuriyete ve Cumhuriyet değerlerine yeterince sahip çıkamayan bizlerdedir” diye konuştu.
Konuşmasında Cumhuriyet Bayramı’nı da kutlayan Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mersin’i Mersin yapan, aidiyeti ne olursa olsun, kim olursa olsun, bu kenti bir kardeş kent yapan, bu kenti yaşanır kılan, kültürü ile bu kenti daha kültürlü, daha medeni yapan herkese, tüm Mersinlilere şükranlarımı sunuyorum.”
Gösterim sonrasında belgeselde röportajlarına yer verilen Hanri Leylek, İspir Coşkun Teymur, Yasmina Lokmanoğlu, Vedat Şen, Erdoğan Sevin, Ali Daylan, İbrahim Çamlı, Birsen Çokgezer, Hüsnü Karabulut, Nilüfer Özkan, Döndü Can, Şamil Koç, Yusuf Duman, Rafiye Duman, Hüseyin Vatansever, Bilge Tatver, Orhan Oğuz Çetinkaya, Ahmet Özuğurlu, Nurhan Güner, Canan Yüce, Hüseyin Cahit Arseven, Fazıl Tütüner, Nur Cemal Yıldırım, Meral Salaz, Mecit Zapsu, Yasmin Haulobi, Tameem Haulobi, Halil Kuriş, Abdullah Kuriş, Vahap Kokulu, Ahmet Uçar, Şinasi Develi ve Kenan Peker’e teşekkür edilerek çiçek verildi.
Lansman süresince facebook, twitter, instagram hesaplarından #kültürdenizimersin hashtag’i ile yayınladıkları mesajlarla en çok beğeni alan Murat İnal, Fatih Sağnak ve Alpaslan Sarı'ya ödül verildi.