Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, II. Çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Rakamlar, yine istihdam yaratmayan, cari açık üreten bir büyüme trendine oturmuş görünüyor” değerlendirmesini yaptı. “Hem tüketim, hem kamu harcaması hem de yatırım harcamalarındaki artış büyümenin motoru olmuş gibi gözüküyor” diyen Aşut, ihracat rakamlarındaki gerilemeyi ise büyüme rakamları açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirdi. Aşut’un rakamlara yönelik değerlendirmesi şöyle:
“TÜİK verilerine göre 2. çeyrekte özellikle iç talepteki artışla birlikte büyüme rakamı yüzde 3,8 yükseldi. Hanehalkı tüketimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,6 artarken, devletin tüketim harcamalarındaki artış yüzde 7,2 oldu. Yatırım artışı ise yüzde 9,7 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla burada ihracattaki 2,1’lik daralma dikkate alındığında iç taleple büyümede bir artış ortaya çıkmış. Zaten cari açığın aşağı çekilememesinin nedeni de burada çok net şekilde görülebiliyor. Çünkü hem tüketim hem kamu harcaması hem yatırım harcamasındaki artış ekonomideki büyümenin motoru olmuş gibi gözüküyor. İthalata bağlı üretim nedeniyle maalesef cari açık da aşağı doğru çekilemiyor. İhracatın olumsuz seyretmesi büyüme rakamları açısından olumsuz bir gelişme. Cari açıkta istihdam verileriyle kıyasladığımızda yine istihdam yaratmayan ve cari açık üreten bir büyüme trendine oturmuş görünüyoruz.
‘Harcamalar seçim öncesine çekildi’
Seçimler öncesinde iç talebin desteklenerek artırılması, kamu harcamalarının artırılması seçimler öncesindeki politikalarla ilgili. Dış kaynağın özellikle çok kısıtlı olduğu bir ortamda iç kredilerle büyük yatırımlara başlanmış olması aslında vade açısından bir risk oluşturuyor. Çünkü Merkez Bankası piyasayı kısa vadeli fonluyor. Bankalar bu kısa vadeli para ile kamu ihalelerine destek veriyor. Bu da ciddi anlamda bir sorun oluşturuyor. Bu, Türkiye ekonomisinin uzun vadeli görünümü açısından çok sağlıklı bir tablo değil. Dolayısıyla seçim öncesinde yapılan kredi artışı, seçim sonrasında fiyatların yükseleceğine ilişkin beklentiler gibi faktörler devreye girmiş. Vatandaş tüketimini seçimlerin önüne almış. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarındaki özellikle reel kesimdeki durağan ortam bunu teyit ediyor.
‘Tarım sektörü Türkiye ekonomisi için önemli’
Sektörel olarak da değerlendirme yapacak olursak tarım sektöründe bir yıl öncesinin aynı çeyreğine göre sabit fiyatlarla yüzde 6,7’lik üretim artışı olduğunu görüyoruz. Tarımın ekonominin büyümesine katkı sağladığını gösteriyor. Sanayi ve hizmetlerdeki büyüme ise 2. Çeyrekte yüzde 4,1’ler seviyesinde kaldı. Dolayısıyla bu da tarımın Türkiye ekonomisinin büyümesinde ne kadar önemli olduğunun göstergesi.”