İSO İkinci 500 listesi açıklandı 25.07.2017 tarihinde yayınlandı

İstanbul Sanayi Odası (İSO), 48 yıldır sürdürdüğü “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının ikinci ayağı olan “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nın 2016 yılı sonuçlarını açıkladı. İSO ikinci 500 listesi ile ilgili açıklama yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, açıklanan İSO listelerini ekonomik bir gösterge olarak kabul ettiklerini ve bu listede Mersin’deki üretici firmaların yer bulmasından mutluluk duyduklarını söyledi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO), “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nın 2016 yılı sonuçlarını açıkladı. 2016 yılında İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasına 100 yeni firma girdi. Bunlardan 77’si geçen yılki 1000 büyük kuruluşun dışından geldi. 23 kuruluş ise 2015 yılında İSO 500 içinde yer alıp, bu yıl İSO İkinci 500’e gerileyen şirketlerden oluştu. İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2015 yılında 75,6 milyar TL olan üretimden net satışları, 2016 yılında yüzde 8,6 artarak 82,2 milyar TL’ye yükseldi. 2015 yılında reel olarak gerileyen üretimden net satışlar, 2016 yılında hemen hemen hiç değişmedi.

Bu kapsamda açıklamalarda bulunan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, gelenekselleşen İSO 500 ve İSO ikinci 500 listelerini önemsediklerini söyledi. İSO 500 listelerinin ekonomik bir gösterge olarak kabul ettiklerini belirten Aşut, özellikle ilk 500’e ve ikinci 500’e giren Mersin’de üretim yapan firmaların olmasından mutluluk duyduklarını aktardı. Mersin’den listeye giren sanayi kuruluşlarının üretim teknolojilerine ve yenilikçilik seviyelerine bakıldığı zaman katma değer yaratan yenilikçi firmalar olduğunu kaydeden Aşut, ulusal anlamda bu listelere genel olarak bakıldığında ise, firmaların büyük bir kısmının düşük ve orta altı teknolojiyle üretim yaptıklarını söyledi.

Bu anlamda ülke olarak hedeflerinin, bu firmaları çağın sanayi devrimi olan Sanayi 4.0 vizyonunda orta üstü ve yüksek teknolojili bir üretime entegre etmek olması gerektiğine işaret eden Aşut; “Mutlaka bunun bir bedeli var. Bu kararı vermezsek bu teknoloji seviyeleriyle firmalarımız yakın bir gelecekte rekabetçiliğini kaybedecektir. Yüksek teknolojili bu üretim çağında ucuz iş gücünün artık bir avantaj olmadığı bir döneme giriyoruz. Bu anlamda ülkenin bu avantajı da yakında kaybolacaktır demektir” dedi.

“Ülkemiz ekonomisi ve sanayisi sadece niceliğe değil niteliğe de odaklanmalıdır”

Özellikle KOBİ’lerin bu sıçramayı yapmasını sağlayacak bir alt yapıyı kurmak zorunda olduklarını vurgulayan Aşut, şöyle konuştu:

“Listeler önemli ama konu hangi şehrin kaç firmayla bu listelere girip girmediği değil, esas konu bu firmalarımızın kullandıkları teknoloji, yenilikçi fikirlerinin ve yarattıkları katma değerin düzeyidir. Yani artık ülkemiz ekonomisi ve sanayisi sadece niceliğe değil niteliğe de odaklanmalıdır.”

Mersinli KOBİ’lere, ‘Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi’ geliyor

Aşut, açıklamasında özellikle Mersinli KOBİ’leri ilgilendiren önemli bir gelişmeye de yer verdi. Mersin’de ve bölgede faaliyet gösteren KOBİ’lerin yüksek teknolojili bir üretime geçişinde KOBİ’lere destek olmak amacıyla ‘Mersin Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi’ni kurmayı planladıklarını aktaran Aşut, projeyi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na sunduklarını ve en kısa zamanda onaylanmasını beklediklerini kaydetti.  Türkiye’de bir ilk olacak olan proje için Avrupa Birliği fonlarından yararlanmayı planladıklarını anlatan Aşut, projeyle KOBİ’lere sıçrama yaptıracak olan ekosistemin ve ileri teknoloji donanımlı ortak kullanım atölyelerinin KOBİ’lere sağlanması noktasında destek olmayı amaçladıklarını söyledi.

KOBİ’lerin büyük bir kısmının AR-GE’ye ve yüksek teknolojili bir üretime geçmesi için yeterli sermayeye ve finansmana sahip olmadığını aktaran Aşut, şunları söyledi:

“İşte MTSO olarak planladığımız ‘Mersin Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi’nin, içereceği yüksek teknolojili ekipmanlarla, alanında uzman danışman ve mentörlerle, sağlayacağı eğitimlerle ve ortak kullanım atölyeleriyle ve dahası ‘Endüstri 4.0 Sanayi Platformu’ adı altında oluşturmayı tasarladığımız kamu, yerel yönetim, üniversiteler ve özel sektör dörtlü sarmalıyla, KOBİ’lerimiz ileri teknolojili bir üretime geçişinde ciddi bir basamak olacağını düşünüyorum.”