Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), üye firmaları arasında İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konusundaki farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
MTSO tarafından yürütülen "Mersin İlinde İSG Destek ve Rehberlik Sisteminin Geliştirilmesi Projesi" kapsamında üye firmalarla örnek İSG uygulamalarının paylaşılması ve firmaların İSG konusunda farkındalıklarının arttırılması adına "İş Sağlığı ve Güvenliğinde Uygulamalar ve İyi Örnekler" isimli çevrimiçi seminer programı düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda Eski TOFAŞ, EH&S Yangın Riski Enerji Müdürü Mustafa Erkoç, katılımcılara ‘İş Güvenliği Kültürü Nasıl Sağlanır?’ sorusuna yanıt verirken; Türk Standartları Enstitüsü Eğitmeni Oktay Yılmaz, ‘İSG Yönetim Sistemi: ISO 45001’ konulu sunumunu gerçekleştirdi. Asa Proje ve Yönetim Danışmanlığı Yetkilisi Sinan Doğaner’in ‘İşverenler için bir yüklenici yönetim sistemi modeli’ konulu sunumu sonrasında seminer soru cevap bölümüyle son buldu.
Kızıltan: “Odamızın yürüttüğü önemli projelerden biri”
Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Önemli bir konu. Odamızın yürüttüğü önemli projelerden biri” dedi. İş sağlığı ve güvenliğinin yıllar önce gerek işveren gerekse çalışanlar tarafından bir angarya olarak göründüğünü, ağır işlerde çalışan işçilere güvenlik ayakkabısı dahi giydirmekte zorlandıklarını hatırlatan Kızıltan, sözlerini şöyle tamamladı:
“O günlerden iş sağlığı ve güvenliği üzerinde titizlikle durulan bugünlere geldik. İSG, sizler sayesinde Türkiye’de yerleşecek, çalışma hayatının birinci derecede öncelikli konuları arasında olacaktır. Bu ekibin Mersin’de İSG konusundaki farkındalığı artırıp önemini benimseteceğini düşünüyorum.”
Erkoç: “İSG, öncelik olarak görülmek yerine bir değer olarak benimsenmeli”
Eski TOFAŞ, EH&S Yangın Riski Enerji Müdürü Mustafa Erkoç, iş güvenliğinde sıfır hataya ulaşmanın adım adım mümkün olacağını anlattı. Yasalara uymanın sıfır hata için yeterli gelmediğini vurguladığı konuşmasında Erkoç şunları söyledi:
“İlk adımda iş kazasının kök neden analizi yapılmalı. İkinci adımda benzer olayların yaşanmaması için kök neden analizinin karşı iyileştirici tedbirleri ve bunun tesis geneline yaygınlaştırılması gerekli. Ardından iş güvenliği standartlarını oluşturup sorunları listelemeli. Risk analizlerinden çıkan sonuçlar bu aşamada standartlaştırılmalı. Dördüncü adım çok kritik. Burada artık yönetim devreye giriyor. Denetlemeler yapmalı, çalışanların eğitimi ve bilinçlendirilmesi sağlanmalı. Sonrasında her bir çalışan, birey olarak devreye girmeli. Altıncı adımda oluşturulan İSG standartlarının kontrollerinin tekrar değerlendirilmesi ve sonraki adımda da takımın devreye girmesi önemli.”
Yönetime, çalışan ve takıma düşen görevleri de sıralayan Erkoç, iş güvenliğinin çalışan her kes tarafından bir değer olarak benimsenmesi gerektiğini söyledi.
Yılmaz: “45001 yüksek seviyeli bir standart”
Türk Standartları Enstitüsü Eğitmeni Oktay Yılmaz, ise İSG Yönetim Sistemi: İSO 45001’in detaylarını anlattı. İSG Yönetim Sistemi Standardını yerine getirmenin zorunlu olmadığını, kuruluşların kendilerinin buna uyup uymama konusuna karar verdiğini kaydeden Yılmaz, bu sisteme uyulması halinde neler kazanılabileceğini şu sözlerle özetledi:
“Bu sayede sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı oluşturulabilir, tehlike ortadan kalkıp risk azaltılabilir. Kazalar önlenebilir. Yasalara ve diğer şartlara uyum kolaylaşır. Üretim ve hizmetin kesintiye uğramasının önüne geçilir. Performans artırılır ve birçok alanda iyileştirmeler için uygulanabilir.”
ISO 45001’in yüksek seviyeli yapıda bir standart olduğunu kaydeden Yılmaz, ardından TSE'nin bu alanda yürüttüğü çalışmalara ve verilen eğitimlere değindi. Yılmaz, verilen eğitimler arasında İSG Sistemi Temel Eğitimi, TS ISO 45001: 2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Dokümantasyon Eğitimi, TS ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi İç Tetkik Eğitiminin bulunduğunu anlattı.
Doğaner: “İSG her zaman devam etmesi gerekli bir yol, duramazsınız”
Asa Proje ve Yönetim Danışmanlığı Yetkilisi Sinan Doğaner ise işverenlerle hazırladıkları yüklenici yönetim sistemi hakkında bilgi paylaştı. “Kendi içinde mal ve hizmeti üretmeyip yükleniciler ile çalışan firmalar için İSG risklerini yönetebilmeleri, kaliteyi sağlamaları adına önemli bir model” diyen Doğaner, şunları söyledi:
“Bu sistemi kurmanın olmazsa olmazı, üst yönetimin mutlaka kesin kararı olup tüm kademelere duyuru yapması. Ardından mevcut işletmenin mevcut durumu incelenip yol haritası belirlenecek. Sonrasında işletmeye özel yönetim sistemi mimarisi oluşturulup süreçler tasarlanıp prosedürler belirlenmeli. Dördüncü aşamada sistemin kurulması ve denemelerin başlaması sağlanmalı. Gerekli datalar sisteme yüklenmeli. Sistemi kullanacak olan gerek yüklenicilere gerek sistem içindeki taraflara kullanıcı eğitimleri verilmeli. Sistem içindeki emniyet pasaportunu oluşturmak için dijital bir eğitim modülü de eklenebilir. Bu opsiyonel bir durum. Sistemin olmazsa olmazı sağlıklı data yüklemek için denetlemeler yapılmalı. Bu sistem tamamen dijital olması nedeniyle çıkan sonuçlar bir mail ile herkese gönderiliyor ve denetim kolaylığı sağlıyor. Günün sonunda bu sistemin çıktıları yüklenicilerden gelen eksikler sürekli iyileştirme döngüsü için data oluşturuyor ve sürdürülebilirlik sağlanıyor. Bunları masaya yatırıp zaman zaman (Riskinize göre periyod belirleyebilirsiniz) değerlendirip sistemsel düzeltmeler yapmak gerekiyor. Kısacası İSG’de hiçbir zaman yolun sonu yok. Hiç bitmeyen bir yoldur, duramazsınız.”