Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), İş-Kur ve Girişimci İnsan Kaynakları Grubu işbirliğinde MTSO Toplantı Salonu’nda düzenlenen 4. İnsan Kaynakları Zirvesi sona erdi. İki gün süren zirvenin ilk gününde katılımcılara konularında uzman kişiler tarafından Yeni Personel Teşviki, İşbaşı Eğitim Programları, İş Hayatında İmaj Yönetimi ve Beden Dili, Mülakat Psikolojisi konularında bilgi verildi. Zirve ikinci gün, Türkiye’de İnsan Yönetimi, Tecrübelerle İnsan Yönetimi ve Çalışanı Anlamak konularında yapılan sunumlar ve MIP’den Barbaros Arısüt, Soda Sanayi’nden Cem Oğuz, YKM’den Tahir Gökçek’in fark yaratanlar bölümündeki tecrübe paylaşımı ile sona erdi. Program sonunda katılımcılara teşekkür plaketi verildi.
Zirvenin ikinci gününün açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver firmalarda verimliliğin insandan başladığını, makinelerin tek başına fayda sağlamayacağını söyledi. Firmaların merkezine alacağı insanı doğru seçmesi halinde, değişen ekonomiye ve dünyaya karşı onu sürekli eğitebildiğinde büyüyeceğini kaydeden Tanrıöver, bu noktada insan kaynakları birimine büyük görev düştüğünü söyledi. Firma sahiplerinin çoğu zaman işe odaklanmaktan insanın önemini bilse de unutabildiğini belirten Tanrıöver, şunları söyledi:
“Aslında işi yapanın insan olduğunu unuturuz. Ya da onları hep mükemmel zannederiz. Çalışanlarımız hata yapmamalı, hasta olmamalı. Makineler hata yapabilir, onların servisi var, tamircisi var. Bedeli ve maliyeti mi? Hiç önemli değil, yeter ki çalışsın. Peki, ya insan? Ya çalışanlarımız? Onların kaybının bedeli nedir bir firma için? İşte insan kaynaklarınız iyi çalışmamışsa, gelişi güzel vasıflarda çalışanlara sahipseniz; bir değerleri yoktur. Her zaman yerine biri gelir. Gelen de, giden gibi bir değer üretmez. Bu firma da bir yere gitmez. Ama gerçekten değer üreten çalışanlarınızı kaybederseniz, uzun vadede bu size bir servete mal olur. Bunun telafisi de çok zordur.”
İnsan kaynaklarının bu nedenle doğru vasıfta çalışan bulmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Tanrıöver, bu doğru insanların da paslanmasına izin vermemeleri, sürekli eğitimle dinamik tutulmalarını beklediklerini bildirdi. İnsan yönetiminden daha çok, duyguları yöneterek iş yerini büyük bir aileye dönüştürmelerini ve patronları bu işin ayrılmaz bir parçası yapmalarını beklediklerini kaydeden Tanrıöver, bunun kolay da olmadığını söyledi. Ancak bir işyerinde çalışan, yönetici ve patron iletişimi kurulmadan huzur ve verimliliğin de olmayacağını belirten Tanrıöver, bu nedenle insan kaynakları uzmanlarının çok donanımlı olması gerektiğini vurguladı.