MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Hisarcıkloğlu: “Türkiye yol haritasını yeniden belirlemeli” 11.05.2016 tarihinde yayınlandı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin bugüne kadar başarı hikayesi yazdığını ancak aynı yöntemle önümüzdeki süreçte büyümenin mümkün olmayacağını söyledi. Yeni bir yol haritası belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Millete daha parlak bir gelecek kazandırmak için, ülkemizin yıldızını yeniden parlatmalıyız. Reel sektöre yeniden heyecan vermeliyiz” dedi.


Hisarcıkloğlu: “Türkiye yol haritasını yeniden belirlemeli”

TOBB 72. Genel Kurulu ‘Türkiye Hepimizin’ sloganı ile yapıldı. Toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ekonomiden, teröre, yeni anayasadan, teşvik sistemine ihracata kadar çok sayıda konuda önemli mesajlar verdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası delegeleri Genel Kurul’a yoğun ilgi gösterdi.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde düzenlenen Genel Kurul’a CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfekçi, Maliye Bakanı Naci Ağbal, İçişleri Bakanı Efkan Ala gibi çok sayıda bakan, büyükelçiler, Oda ve Borsa Başkanları ile delegeler katıldı. Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ilk olarak ekonomiyi değerlendirdi. Küresel rekabetin giderek arttığını, gelişmiş, zengin ülkelerin dahi bu rekabetten geri kalmamak adına yeni ittifaklar kurduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
“ABD bir taraftan AB ile yeni ticaret girişimi başlatıyor diğer taraftan yükselen Asya Pasifik ülkeleriyle ekonomik işbirliği yapıyor. AB, pazar alanını genişletmek için son 5 yılda 21 ülke ile serbest ticaret anlaşması imzaladı. Çin, Afrika’ya büyük açılım başlattı. Hem Afrika pazarına yerleşiyor hem de maden kaynaklarının ve geniş arazilerinin kullanım haklarını alıyor. Almanya’nın başını çektiği sanayi ülkeleri yeni endüstri devrimi üzerinde çalışıyor. Çin ve Kore bu alana büyük yatırım yapıyor. Gelişmekte olan ülkeler ise daha fazla yatırım çekebilmek için sürekli reform yapıyor. Mevzuatlarını yatırımcı dostu haline getiriyor. İş yapma endekslerini düzeltiyor. Türkiye, son yıllarda müthiş başarı hikayesi yazdı ama artık aynı yöntemlerle büyümeyi sürdürebilmek, hatta yerimizi koruyabilmek mümkün değil. Yol haritamızı belirleyip her gün bir adım daha ileri gitmeliyiz. Millete daha parlak bir gelecek kazandırmak için, ülkemizin yıldızını yeniden parlatmalıyız. Reel sektöre yeniden heyecan vermeliyiz.”

“Türkiye’nin yeni büyüme modeline ihtiyaç var”
Türkiye’nin yeni bir büyüme ve sanayileşme modeline ihtiyaç duyduğunu kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, yapısal reformların koruması ve güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun da ortak akıl, birlik ve beraberlik içinde yürütülmesi gerektiği vurgusunu yapan Hisarcıklıoğlu, ardından ekonomik gelişime katkı sağlaması adına beklentilerini anlattı. 
İlk olarak teşviklere değinen Hisarcıklıoğlu, “Teknoloji, üretime katmadeğer katacak faaliyetler daha fazla desteklenmeli. Teşvik verilirken proje bazlı değerlendirmeler yapılmalı. Sadece yeni yatırımlar değil, üretim de teşvik edilmeli. İş eskisi gibi performans göstermiyorsa iş yapma sistemini değiştirmeliyiz” dedi.
Ekonominin geleceğini bio, nano ve bilgi iletişim teknolojilerinin belirleyeceğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, yakın gelecekte tüm sektörlerde iş yapma biçimlerinin kökten değişeceğini anlattı. Türkiye’nin de bu konulara odaklanması gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, Türkiye’ye böyle ileri teknoloji getirecek sektörler için 'Teknoloji Geliştirme Fonu' kurulması gerektiğini söyledi.

“İhracat yapan firma sayısı artmalı”
Mevcut durumda 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmanın da mümkün olmayacağına değinen Rifat Hisarcıklıoğlu, ihracata ilişkin değerlendirmelerinde ise şunları söyledi:
“Türkiyenin en büyük sanayi kuruluşları listesinde Anadolu şehirlerinden daha fazla ismi görmek bizi mutlu ediyor. Bu eğilimi hızlandırmaya devam etmeliyiz. Bölgeler arası dengesizliği gidermeliyiz. Bölgesel kalkınma ajanslarına, özel sektörün ağırlığını artırmalıyız. İhracat kapasitesini artırmaya da odaklanmalıyız. Aynı şirketlerle aynı pazarlara ürün satarak ihracatımızı 150 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkaramayız. İhracat destek sistemimizi yeni ürün, yeni pazar, yeni ihracatçı şeklinde değiştirmeliyiz. KOBİ’lere daha çok ihracat yapmayı öğretmeliyiz. İhracat yapan firma sayısını binlerden yüz binlere çıkarmak istiyorsak ihracatta yeni bir atılım dönemi başlatmalıyız. Türk iş dünyası olarak buna hazırız.”

“Kapsamlı iş yatırım modeline ihtiyaç var”
Kapsamlı bir iş yatırım modeline ihtiyaç olduğuna da değinen Rifat Hisarcıklıoğlu, hedefin, küresel şirketlerle dünyaya yayılmak olması gerektiğini anlattı. Türkiye’nin yalnızca sermaye ithal eden değil, sermaye ihraç eden bir ülke olması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türk şirketlerinin son 5 yılda yurtdışında 23 milyar dolar doğrudan yatırım gerçekleştirdiğini hatırlatarak bu rakamın artması gerektiğini söyledi.
Dünyada giderek e-ticaretin öne çıkmaya başladığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bu sayede iş yapma maliyetlerinin düştüğünü ve ihracatın arttığını kaydetti. KOBİ’lerin bulut teknolojisini kullanmasını yaygınlaştırmak gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, bu durumun verimlilik artışını da etkileyeceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Kore’de kilometre başına 6 bin metre fiber optik kablo düşüyor, Türkiye’de ise 300 metre. Zaman, memleketi fiber ağlarla örme zamanıdır” dedi.

“Hesap soranlar da hesap vermeli”
Anadolu’da yaşanan bazı sorunlara da değinen Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
Anadolu’da yaşanan bir sıkıntı var. Girişimcimiz işini kanuna uygun yapıyor. Yapmazsa hesabını veriyor. Biz ayrıcalık istemiyoruz. Ancak haksız yere bir girişimcinin hayatını karartmanın da bedeli olmalı. Nasıl biz iş hayatında hata yapınca bedelini ödüyorsak; hatalı, keyfi, bizi zarara sokacak kararı vermenin de bir bedeli olmalı. Üreten, alın teri döken girişimciyi bürokrasinin insafına bırakmayın. Bu emek, keyfi bir yorumla yok olup gitmesin. Hesap soranlar da hesap verebilsin istiyoruz.”
Öte yandan istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması, damga vergisi gibi günümüz iş hayatına uymayan işlemlerin sona ermesini istediklerine de değinen Hisarcıklıoğlu, tarım sektörünün dünya ile entegre hale getirilip markalaşmanın artması gerektiğini söyledi. Finansal erişim noktasında firmaların bankalara bağımlı olmaktan kurtarılması gerektiğini de anlatan Hisarcıklıoğlu, reel sektörün yüksek faizlerle mağdur edilmesine çare bulunmasını istedi.

“Sözleşmelerinize tahkimi ekleyin”
TOBB olarak önemli çalışmalara imza atıldığına da değinen Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
“İş dünyası olarak iğneyi kendimize batırmamız gereken konular da var. Yargının yavaş işlediğinden şikayet ediyoruz. Adil olmadığından şikayet ediyoruz ama bize sunulan imkanları da kullanmıyoruz. Çözüm hazır, kullanın. Yaptığınız sözleşmelere tahkim maddesi ekleyin. Sorunlarınız tahkimde hızlı ve adil çözülsün. Tehlikeli ve çok tehlikeli çalışan personelin belgeli olması zorunlu hale geliyor. Ama kimse farkında değil. Odalarımızda 81 ilde bunun belgelerini veriyoruz.”

“Turizmde destek artmalı”
Turizmde 2016’da önemli sorunlar yaşandığına dikkat çeken Rifat Hisarcıklıoğlu, belli bir süre için kamusal yüklerin hafifletilmesini istedi. Ardından terör mağduru illerin sorunlarına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Bu bölgelerde iş yapan iş dünyasının yeniden eski haline dönebilmesi için vergi, prim ve kredilerin ertelenmesine ihtiyaç var. Çek, senet, kredi ödemelerini yapamadıklarından birçok kişinin sicili bozuldu. Buna yönelik düzenleme yapılmalı” dedi.
Son olarak yeni anayasa çalışmalarına değinen Hisarcıklıoğlu, yeni bir anayasa ile yeni bir uzlaşma zemini yakalamanın zorunlu olduğunu söyledi. Yeni anayasanın hep birlikte hazırlanıp birlikte sahiplenilip birlikte hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Meclisimiz yeni anayasayı katılımcı bir yaklaşımla, uzlaşarak yapmalı. Milletin olmazsa olmaz değerleri demokratik, laik millet yapımız korunmalı. Vatandaş olarak vatandaşlar arasında ayırım yapmayan, vatandaşlarına güvenen, vatandaşına hizmet veren bir devlet anlayışına geçmeliyiz. Devlet vatandaşın efendisi değil, hizmetkarı olmalıdır” dedi.

 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER