MTSO olarak, ne pandemi sürecinin kısıtlama ve zorluklarına, ne de yaz aylarının rehavetine kapılmadan Oda faaliyetlerimize devam ediyoruz. Üye hizmetlerimiz başta olmak üzere; üretim, yatırım, ihracat, istihdam ve firmalarımıza her alanda destek ve yönlendirme çalışmalarıyla faaliyetlerimize ara vermeden devam ediyoruz. Bu arada kentimizin sosyo-kültürel kalkınmasının aracı olan Mersin Müzik Festivali, yakında yapılacak olan Mersin Kenti Edebiyat Ödül Töreni ve benzeri etkinlikleri ekonomik kalkınmanın ayrılmaz parçası görüyoruz. Kültürü, sosyal gelişmişliği ekonomisine denk olmayan bir kent olmak istemiyoruz. Kısa sürede yeniden başlatacağımız MTSO Sanat Galerimizin sergi etkinlikleriyle, MTSO olarak en az ekonomi kadar kentimizin marka değeri olmasını sağlayan, olumlu imajının gelişmesine katkı veren kültür ve sanatın da hamisi olmaya devam edeceğiz. Ekonomideki öncü ve gelişen imajı kadar, bir Akdeniz kenti Mersin, dünya kenti Mersin, sanat ve kültür kenti Mersin algısını da hep birlikte yaratacağız. Bu anlamda bu etkinlikleri başlatan, sürdüren, destek veren herkese teşekkürlerimizi sunuyorum.
Lojistik Türkiye’nin stratejik sektörü
Pandeminin ciddiyetinin farkında olarak, gereken tüm önlemleri alarak ama bunu zihnimizde bizi engelleyen bir mazeret yapmadan, Mersin olarak işlerimize devam edeceğiz. Yakında Ana Muhalefet Partimiz olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Sayın Başkan Kemal KILIÇDAROĞLU’nun katılımlarıyla bir Mersin Lojistik Zirvesi düzenlenecek. CHP’nin siyasetin üstünde olan, olması gereken ekonomi ile ilgili bir konuyu gündeme alması bizleri sevindirdi. Biz iş dünyası olarak ekonomik konuların, yatırımların, istihdamın siyasi bir tartışma konusu olmasını, siyasi kavgalar ve tartışmalar arasında yok olmasını istemiyoruz. Genelde ekonomik konularda yaşanan sorunlarla ilgili iktidardan talepte bulunulur, iktidarın konuya eğilmesi istenir. Ancak, ekonomik sorunlar sadece iktidarların değil, Mecliste grubu bulunan veya bulunmayan tüm partilerin sorunudur, ilgilenmesi gereken bir konudur. Sonuçta Mersin özelinde kentimizin her partiden bir ve daha fazla vekili var. Mersin söz konusu olduğunda bizler tüm vekillerimizden siyasi parti ayrımı yapmaksızın destek istiyoruz. Bu anlamda muhalefet partimiz CHP’nin bu yaklaşımı, ilgisi iş dünyamızı sevindirmiştir. Bu zirvede lojistik sektöründe çalışan şoförden tutun da firma sahibine kadar her kesimin derdi dinlenecek, sorunlar masaya yatırılacak. Lojistik Türkiye’nin stratejik sektörü, Mersin için ise temel sektörlerden biri. Mersin Türkiye’de lojistiğin başkenti sıfatını hak eden bir kent. Sektörde yarattığı katma değer, ihracata verdiği katkı olağan üstüdür. Bundan dolayı sorunlarımıza duyarlılık gösteren herkese minnettarız.
Dağınık bir lojistik varlığı verimliliği engelliyor
Mersin olarak tüm sektörlerimizde olduğu gibi, lojistik sektörümüze de bütüncül bakıyoruz. Bütüncül bakılmasını istiyoruz. Dağınık bir lojistik varlığı katma değeri ve verimliliği engelliyor. Bu anlamda uzun süredir gündeme getirdiğimiz Mersin Lojistik Köyü Projesi eğer hayata geçerse yaratacağı verimlilik ve taşıma maliyet katkısının sektörlerde domino etkisi yaratacağına inanıyoruz. Bu bütüncül çalışmaların önemli bir parçasını Mersin Büyükşehir Belediyemizin katkısı ile aşmak üzereyiz. Uzun yıllardır çözülmeyen, ilkel ve verimsiz şartlarda hizmet veren Nakliyeciler Sitemizi Sayın Başkanımız Vahap Seçer’in samimi ve ilgili desteği ile daha modern ve uygun bir yere taşımamıza az kaldı. Amacımız kentimizde daha kaliteli, daha verimli, katma değer yaratan bir lojistik hizmetinin verilmesidir. Bu konuda Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza ekonomi konularına gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz. Kamu ön açarsa, destek verirse, yerel dinamiklerde samimi bir iş birliği gösterirse kentlerin çözülmeyecek sorunu yoktur. Yeter ki sosyal huzurumuz olan iş ve aşa siyasi pencereden bakılmasın. Bu işbirliğinin ne kadar işe yaradığını bir çok projede gördük, devamını diliyoruz. Bu noktada gerek Taşucu Limanının ihale sürecinin ve Çeşmeli-Kızkalesi arasındaki otoban yolunun ihalesinin verilmesi süreçlerinin tamamlanmasında irade gösteren katkı sunan Sayın Bakanımız Lütfü Elvan başta olmak üzere, Ulaştırma Bakanımıza, destek olan vekillerimize de teşekkür ediyoruz. Her iki proje de Mersin için hayati önemdedir.
Yatırımı kendi yapan sanayici kendisini yönetebilmeli
Yerel ve bölgesel gelişmeler devam ederken, makro anlamda bazı yasalar da Mecliste değişimlere uğruyor. 4562 sayılı OSB Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikler içinde sanayicinin olumlu baktığı konular var. Bizlerin de eksik veya yetersiz gördüğü ve değişmesi veya eklenmesi gereken konular var elbette. Ancak, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile ilgili yeni taslak metne göre OSB'lerin Yönetim Kurulları fesih edilerek, müteşebbis heyetleri aracılığıyla yönetilmesi ve illerde valiler, ilçelerde ise kaymakamların OSB’leri yönetmesinin taslak metne alınmasını hem OSB’lerin özerkliği anlamında hem de yönetim dinamizminin yok olması anlamında doğru bulmuyoruz. OSB’lerde yatırım yapan, hem arsasına para veren, hem tüm üst yapısını kendi finanse eden hem de aidat veren sanayicilerin kamu tarafından yönetilmesini doğru bulmuyoruz. Bu sistem hem iş dünyasının dinamizmini yavaşlatır hem de tüm üretim ve yatırım süreçlerini bürokrasiye boğar. Biz serbest ekonomiyi benimsemiş bir ülke olarak devletin ekonomideki müdahalelerini azaltırken, özel sektörü güçlendirirken böylesi tersi bir yaklaşımın sanayiye bir katkısı olmayacaktır. Tüm yatırımını kendi yapan sanayici kendisini yönetebilmelidir. OSB’lerin kuruluş aşamalarında müteşebbis heyetleri önemlidir. Kamu ilişkilerini kurarken kurulma süreçleri sancılı olur ama OSB’ler kuruluşlarını tamamladıktan sonra müteşebbis heyetlerine gerek yoktur. Sanayicimizin kendisini yönetebilecek çapı vardır. Ekonomik konularda iş dünyası ile ne kadar yakın temasta bulunulursa bu sorunların daha etkin çözüleceğine inanıyoruz.