Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ve Dünya Gazetesi Yazarı ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Dr. Resul Kurt’un katılımlarıyla gerçekleştirildi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantıya, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri ile Meslek Komite Üyeleri katıldı.
Başkan Aşut, “Komiteler, Odamızın omurgasıdır”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Mersin ekonomisi adına, Mersin adına, Mersin’in ekonomisinden eğitimine; sosyal yaşam kalitesinden kültür sanat hayatına kadar, bir çok konu ile yakından ilgileniyoruz; Sorunları birlikte tespit ediyoruz, çözümler üretiyoruz. Bu çalışmaları gerçekten kutsal bir değere dönüştüren şey ise; tüm bunları gönüllülük esası ile yapmamızdır. Evet, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın meclisinden yönetimine, tüm komite üyelerimize kadar hepimiz birer Mersin ve Türkiye gönüllüsüyüz. İşimizden, ailemizden, çoluk çocuğumuzdan çaldığımız zamanları Mersin için harcıyoruz. Helal olsun…Sonuçta bu kentin ekmeğini yiyor, suyunu içiyoruz. Hayallerimizi ve geleceğimizi bu kent üzerine kuruyoruz. İşte bu nedenle Mersin bizim için önemli ve değerlidir. Meslek Komitelerimiz Odamızın tam anlamıyla omurgasıdır. Sorunlar burada tespit edilir; çözümler burada ortaya çıkar; projeler burada ilk kez dillendirilir. Çünkü komiteler tabanın sesidir. Ekonominin kılcal damarlarını ancak komiteler bilir. Doğal olarak komite üyelerimizin olaya bakışı; yani vizyonu çok önemlidir. Tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, bunlar kuru bir övgü; konuşma olsun diye söylenen şeyler değildir” dedi.
Aşut, “Komite-Üye ilişkisi kurmak istiyoruz”
Başkan Aşut, “Dünya gerçekten değişiyor. Artık yönetim piramitleri; yani tepede karar alanlar, tabanda bunlardan haberi olmayan kitleler önemini ve değerini yitirmiştir. Artık yönetmek değil; Yönetişim felsefesi dünya ekonomisine hakim olmakta; veya Yönetişime değer verenler dünya ekonomisinde yükselmektedirler. Bizler gibi Sivil Toplum Kuruluşlarında da durum böyle olmalıdır. Yönetişim; Tepeden değil, tabandan gelen sese kulak vermek ve tabanla birlikte çalışmaktır. Yönetişim; Ortak akılla, her üyenin tecrübesini kullanmaktır. Demokrasinin omurgası olan Odamızın artık Yönetimden Yönetişime geçme zamanı gelmiştir. Odamız yapı gereği aslında Komiteleri ile bunu yapma kültürüne sahiptir. Ama, bunu artık daha planlı ve etkin hale getirmek zorundayız. Komitelerimiz; üyelerimizle doğrudan temas halinde olan stratejik oluşumlardır. Deyim yerindeyse, Odamızın mutfağıdır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın tüm çalışmalarını, projelerini yönlendiren bilgi ve veri komitelerden gelir. Komiteler ne kadar verimli çalışırsa, Odamız o kadar verimli projeler üretir. Bu anlamda komitelerin verimliliği anlamında sizlerden de gelen istek ve destekle bir Çalıştay yapmayı planlıyoruz. Komitelerimizin daha bilimsel, daha verimli, daha etkin bir ‘KOMİTE-ÜYE’ ilişkisi kurabilmesinin yollarını arayacağız. Diğer kurumlara örnek bir çalışma olacağına inanıyoruz. Komitelerimizle her zaman öncü ve örnek çalışmalar yaptık. Mersin’i ilgilendiren her kritik konuda; İlk toplanan, ilk düşünen, ilk hareket eden ve kentin diğer dinamiklerini tetikleyen oluşum MTSO Komiteleri olmuştur” diye konuştu.
Dünyanın en önemli sorunu büyüme
Dünya ve Türkiye ekonomisindeki genel trendler konulu bir sunum gerçekleştiren Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, “Dünyada farklı bir değişim var. Çin 8-9 büyüdüğünde bunu dert etmezdik. Türkiye ekonomisi yüzde 8-9 büyüdüğünde ne güzel derdik. Artık hiçbir ekonomi bu rakamlara çıkmıyor, çıkamayacak gibi de görünüyor. Türkiye açısından baktığımızda büyüme sıkıntısı var. Büyümeyen ekonomi gelir yaratamaz, gelir yaratamayan ekonomi birikim yapamaz, birikim yapamazsa işsizine iş bulamaz. Bu döngü böyle devam eder. Dünyanın şu an bir numaralı problemi büyümedir. Bizim rakamlarımıza baktığımız zaman yıllık yüzde 5’lik bir büyüme gerekiyor. Fakat baktığımız zaman büyümemize özellikle 2011 yılından itibaren yüzde 3’lerde ortalama. Bu büyümeyi bilinçli tercih ettik. Artık büyüme taraftarı değiliz çünkü yüksek büyümeyi gerçekleştiremiyoruz. Bunun üç tane kaynağı var. Birincisi tüketim harcamalarıdır. İkincisi devletin harcamalarıdır. Üçüncüsü de dış ticaretin etkisidir. Özel kesimin harcamalarında zaten düşüş var. Geriye devlet harcaması ve dış ticaret kalıyor. Devletin harcamaları da bir yere kadar etki yapıyor. Dış ticarette artık ihracatta kur etkisini yukarı doğru taşımamış kolay görünmüyor. Suriye pazarı ciddi sorunlu, Irak pazarı sorunlu ki Irak pazarı bizim önemli pazarlarımızdan bir tanesi. İran ile özel anlaşma yapmamıza rağmen şu an çok canlı değil. Rusya sorunlu. Peki büyüme nasıl gerçekleşecek? Biraz zor görünüyor açıkçası. Yani 2015 yılı tehdit altında görünüyor” ifadesinde bulundu.
Kurumsal kimlik işe almayla başlar
İşçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklara değinen Dünya Gazetesi Yazarı ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Dr. Resul Kurt, “İşçi ve işveren kendi tarafından taviz vermek istemediği için ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İşçi ve işveren anlaşmazlığı olduğunda; işe iade davası olabilir. Kıdem ve ihbar tazminatı gündeme gelebilir. Fazla mesai, hafta tatili ve bayram çalışması, yıllık izin ücreti ve prim-ikramiye gibi sorunlar yaşanabilir. Bütün işletmelerde bu sorunlar az veya çok mutlaka yaşanıyor. Eskiden işçi dava açmaya çekinirdi ama bugün davalar açılıyor. Onun için herkes haklarını bilerek hazırlıklı olacak. Dolayısıyla işletmelerimiz kurumsal bir kimliğe ulaşmak zorunda. Kurumsal kimlik işe almayla başlar. Bizim kaç kişiye ihtiyacımız var, hangi bölümlerde hangi vasıfta elemana ihtiyacımız var. Bunları belirleyip buna göre insanları işe alacağız. Doğru insanı doğru pozisyona alarak biz doğru bir iş yapmış oluruz” dedi.
Sosyal Güvelik Uzmanı Dr. Resul Kurt tarafından sunulan sunum aşağda verilmiştir.