Daha önce sırasıyla Konya, Aksaray, Trabzon ve Gümüşhane’de düzenlenen Ulusal Lojistik ve Tedarik Zinciri Kongresi’nin beşincisi Mersin’de yoğun bir katılımla başladı. Geçmiş yıllarda akademik camia tarafından düzenlenen kongre, bu yıl ilk kez özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının da ortaklığıyla daha zengin hale getirildi. Lojistik Derneği (LODER), Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) ile Toros Üniversitesi işbirliğindeki kongre 28 Mayıs’ta sona erecek.
Kongrenin temel amacı, lojistik ve tedarik zinciri yönetimiyle ilgili sorunların çözümüne yönelik konuları sorumluluk bilinciyle derinlemesine tartışarak çözüm önerileri sunabilmek. Kongrenin teması ise “Karma Taşımacılık, Doğu Akdeniz’de Lojistik” oldu. 2 gün sürecek olan kongrede 8 davetli konuşmacı, 42 farklı üniversiteden 156 akademisyen ve araştırmacı 90 adet tam metin bildiri sunumu gerçekleştirecek. Kongre 6 salondaki 22 farklı oturumla tamamlanacak. Üçüncü ve son gün ise katılımcılar Tarsus ve çevresindeki önemli turizm merkezlerini ziyaret edecek.
Mersin Divan Otel’de düzenlenen Kongrenin açılışına Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Gökbel ile Mersin içi ve dışından çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Köksal Hazır, “Yaşadığımız dinamik dünya her gün yenilikler, farklılıklar ortaya koymayı gerektiriyor. Bu da ancak bilimle, araştırmayla mümkün olur. Bilimsel çalışmaların hız kazanmasında ise kongrelerin önemi büyük” dedi. Lojistik sektöründe de dönüşümlerin yaşandığına dikkat çeken Hazır, 2025 yılı sonrasında Hollanda’nın petrol satışını yasaklayacağını hatırlatarak, “Radikal dönüşümün göstergelerinden bir tanesi de tüm dünyanın petrol kullanımından uzaklaşmaya başlaması. Güneş ve elektrik enerjisine doğru bir eğilim var. Bundan sonraki kongrelerde bu konuların önemli başlıklar olacağına inanıyorum” dedi.
Tanyaş: “Lojistik Köy mutlaka çözülmeli”
Lojistik Derneği (LODER) Başkanı Dr. Mehmet Tanyaş ise sektöre yönelik değerlendirme yaptı. Lojistiğin nakliye sektörü ile karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Tanyaş, lojistiğin daha karmaşık ve bilgi kökenli olduğunu dile getirdi.
Ardından lojistik köy kurulumuna değinen Tanyaş, bu sorunun mutlaka çözülmemsi gerektiğini, söyledi. Lojistik köy kavramının ilk kez Mersin’de dillendirildiğini hatırlatan Tanyaş, şöyle konuştu:
“Bugün İspanya’da Zaragoza Lojistik Merkezi 17 bin dönümün üzerinde kurulmuş. Avrupa’da 100 tane lojistik köy var. Devletten en büyük beklentimiz Türkiye’de de bu konunun çözülmesi. Lojistik köy sorunu çözülmezse demiryolları hiçbir işe yaramayacak. Lojistik köyler kurulacak ki onlar arasında ring yapan demiryolları olacak. Demiryolu çalışırsa para kazanılır. Vagonlar giderken dolu, dönüşte boş olursa sonuç alamazsınız. Bunun için de lojistik köylere son derece ihtiyaç var. Yeni Başbakanımız zaten lojistik kökenli ve bu işleri iyi bilir. Bu nedenle bu konuyu da çözeceğine inanıyorum.”
Aşut: “Katmadeğer yaratan bir kent olma hedefindeyiz”
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise açılışta yaptığı konuşmada Mersin olarak gerek lojistikte gerekse onu destekleyen tüm yan sektörlerde katmadeğer yaratan bir kent olmayı hedeflediklerini söyledi.
Dünyanın ticaret dengesi değiştikçe, ticaretin de haritasının değiştiğini ifade eden Aşut, “Amacımız ve çabamız, değişen bu haritada Mersin olarak hem Türkiye’nin, hem de Akdeniz havzasının lojistik üssü olmaktır” diye konuştu.
Lojistikte sağlam bir alt ve üst yapıya ihtiyaç duyulduğunu buna ister üs, ister merkez densin önemli olmadığını vurgulayan Aşut, ancak bu sağlam yapı ile ihracatçının rekabetçi olabileceğini, nakliyecinin, limanın, gümrük müşavirlerinin para kazanabileceğini, firmaların lojistik maliyetlerini düşürerek tasarruf ederek verimli olabileceğini anlattı.
Bu kazanımları elde etmedikten sonra ilgisiz yerlerin lojistik üs veya merkez ilan edilmesinin, masa başından illere ya da bölgelere yapay sıfatlar dağıtmanın ekonomiye fayda sağlamayacağını vurgulayan Aşut, “Bizlerin tabela ekonomisine ihtiyacı yok. Verimliliği esas alan bir hedef oluşturma zihniyetine ihtiyacımız var” dedi.
“Ne yazık ki lojistik değil, nakliyecilik yapıyoruz”
Dünyada birçok ekonomik ve siyasi sıkıntı yaşandığını kaydeden Şerafettin Aşut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak, şunu tüm samimiyetimle vurgulamak isterim ki, hiçbir uluslararası sorun, hiçbir ekonomik kriz, hiçbir uluslararası olumsuz gelişme, bizim içeride yapmamız gereken şeyleri yapmamamız kadar bize zarar vermemektedir. Hiçbir dış etken, kendi projelerimizi yapmamamız kadar bizi engellememektedir. Lojistik Merkezi olmayan bir lojistik kent olur mu? Bu iddia, üniversitemiz olmasın ama bilginin kenti olalım iddiası kadar anlamsızdır. Lojistik, Türkiye’nin önemli bir sektörüdür. Ancak, özellikle Mersin için omurga sektörlerden biridir. Mersin, bu ülkenin giriş ve çıkış kapısıdır. Türkiye’nin ihracatta en büyük ikinci, ithalatta ise en büyük limanıdır. Sadece Mersin’in değil, Türkiye’nin ihracat ve ithalatının büyük bir kısmının yapıldığı noktadır. Dış hinterlantında; Gaziantep, Kayseri, Karaman gibi üretimi ihracata dayanan illerin oluşturduğu yeni ekonomi bölgesi olan, bizim üretimde ve dış ticarette ‘yeni Marmara’ dediğimiz bütüncül bir ekonomi bölgesidir. Ancak, Marmara’dan sonra ülkenin en büyük ekonomi bölgesinin hayati noktası olan bu kent, hala olmayan lojistik merkeziyle, lojistik değil, ne yazık ki nakliyecilik yapmaktadır.”
“MTSO olarak Türkiye’de ilkleri yaptık”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak Türkiye’de ilkleri yaptıklarını ve lojistik sektörüne hizmet verecek olan bir ‘Tedarik Zinciri, Akredite Test ve Ar-Ge Laboratuvarı’ açtıklarını hatırlatan Aşut, “İstedik ki, taşımacımız ürününü en sağlam, en verimli, zarar görmeden nasıl taşıyacağını bilimsel olarak bilsin. Testlerini yaptırsın, ar-ge ve buna bağlı tasarımını yaptırsın. Bu taşımanın doğru tasarımını, simülasyonunu yapabilsin. Üç boyutlu yazıcı ile bu paketlerin prototipini görebilsin. İstedik ki, doğru paketleme, doğru bir taşıma sitemi ile sigorta konusunda kendisine sıkıntı yaratan gereksiz sigorta yüklerinden doğru ve bilimsel hesaplamalarla, teknolojiyi kullanarak kurtulsun” dedi.
Aslında böylesi bir oluşumun Lojistik Merkez’de yer almasının ideal olduğuna dikkat çeken Aşut, ancak bu konuda bürokrasiyi aşamamaktan şikayetçi oldu. “Okyanusları geçtik, derede boğulduk” diyen Aşut, “Bakanlarımızın desteğini aldık, müdürlükleri aşamadık. Kurumları aştık, kişileri aşamadık. Ama yılmadık, pes etmedik. Çünkü Mersin için, ülkemiz için oyunu terk etme şansımız yok” dedi. 2023 yılındaki ihracat hedefini iş dünyası olarak birlikte ortaya koyduklarını ve onayladıklarını hatırlatan Şerafettin Aşut, bu hedef ortaya konurken 500 milyar dolarlık ihracatın dört kat artacak olan yükünü nasıl taşınacağının sorulmadığını söyledi.
“Avrupa’nın gözü Mersin’in lojistik avantajlarında”
“Şu iddianın altını çizerek vurgulamak istiyorum. Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun gözü, Mersin ve Mersin’in lojistik avantajlarındadır” diyen Aşut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak, her geç kalış bize katlamalı zararlar veriyor. İşte Çin. Çin, Güney Kıbrıs Limasol Limanı’nın işletmesini alıyor. Bu gecikmeler olmasaydı, Mersin Lojistik Merkezi’ni kurabilseydi, hub liman olabilseydi, Çin böyle bir şey yapamazdı. Ya da burada bir yatırım yapmak isteyecekti. Akdeniz’de en istikrarlı bölge Türkiye. Türkiye’nin Akdeniz’deki en önemli lojistik gücü ise Mersin’dir. Dünya bizi böyle görüyor. Bu sanal bir algı değildir
Bu algı, Mersin iş dünyasının ve lojistik dinamiklerinin yıllarının çabasıdır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın, 22 Akdeniz ülkesi ve 500’e yakın Ticaret ve Sanayi Odasının üye olduğu dev oluşum olan Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (ASCAME) iki dönemdir Lojistik Komisyonu Başkanı olması tesadüf değildir.”
Mersin’in ülke için kıymetinin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Şerafettin Aşut, geleceğe ait umutları koruduklarını belirtti.
Aşut sözlerini, “Çünkü bizler şikayet etmek ve mazeret üretmek için değil, yılmadan, yorulmadan çözüm üretmek için bu makamları işgal ediyoruz. Bu bizim ülkemize, milletimize, yaşadığımız topluma ve yaşadığımız kentlere olan borcumuzdur” diye tamamladı.
Özdemir: “Bu bölge lojistiğin kalbi”
Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yüksel Özdemir ise kongrenin Küreselleşmeyle Değişen Ticaret, Karma Taşımacılık, Doğu Akdeniz’de Lojistik temasıyla düzenlendiğini söyledi. Bu konunun tüm taşıma disiplinlerini barındırdığını dile getiren Özdemir, “Bu bölge lojistiğin kalbi. Tüm kurumlar olarak bu sektörün gelişimine destek vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
Çakacak: “Yatırımlar lojistikte sıçrama yaptıracak”
Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise Mersin’e yapılan ve yapılması planlanan lojistik yatırımları hakkında bilgi verdi. Tüm kara ve hava yolu yatırımlarının kentin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi amaçladığını kaydeden Çakacak, “Aynı zamanda lojistik bir merkez olan Mersin’e bu yönde sıçrama yaptıracak ve devletimizin, hükümetimizin belirlediği hedeflere azami katkı sağlama noktasında kararlılıkla ilerlemesini sağlayacaktır” dedi. Ardından kentin lojistik imkanları hakkında bilgi veren Çakacak, sözlerini, “Bölge olarak sahip olduğumuz tüm imkanlar yanında bu tür bilimsel toplantılar lojistik sektörünün gelişmesine önemli katkılar sağlayacaktır” diye tamamladı.