Madencilik sektörü alınan maden ruhsatlarının, zeytincilik yapılmayan, ama üzerinde birkaç zeytin ağacı olan alanlarda, Zeytinciliği Koruma Kanunu’na takılması nedeniyle yatırıma çevirememekten dert yanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca maden rezervi tespit edilen alanlarda, aktif zeytincilik yapılıp yapılmadığının Tarım Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşacak bir heyet marifetiyle karar verilmesini talep ediyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 23 No’lu Madencilik ve Mineral Ürünler Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörün genel durumunu değerlendirerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Sektörün genel olarak yurt içi ve yurtdışında pandemi sürecinden çok etkilenmemesine rağmen spesifik farklı sorunları bulunduğuna dikkat çeken Meclis Üyeleri, yurtiçinde Zeytinciliği Koruma Kanunu, yurtdışında ise Ortadoğu ülkeleriyle yaşanan sıkıntılar nedeniyle zorlandıklarını bildirdi.
Kanar: “Bürokrasiyi aşamıyoruz"
23 No’lu Komiteden Meclis ve Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Den-Ka Yapı Maden Firması Sahibi Çetin Kanar, yatırımlar sırasında özellikle bürokratik sorunları aşamamaktan dert yandı. Üzerinde sadece bir-iki tane dahi olsa zeytin ağacı olan maden rezerv sahalarında Zeytinciliği Koruma Kanununa takılmaları nedeniyle sektör temsilcilerinin çalışmalarının kısıtlandığını dile getiren Kanar, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden ruhsat almalarına rağmen ÇED raporu alamamaları nedeniyle yatırımlarını sonuçlandıramadıklarını söyledi. Yalnızca Mersin’de 100’e yakın ruhsat sahibi bulunmasına rağmen Zeytinciliği Koruma Kanunu’nun gerekçe gösterilmesiyle ÇED raporu verilmediğini kaydeden Kanar şöyle devam etti: “Zeytinlik olmamasına rağmen ruhsat aldığımız alanda iki tane zeytin ağacı dahi bulunsa, burası zeytinlik gibi nitelendiriliyor ve maalesef yatırım yapmamız engelleniyor. Bu sorunun çözümü için Tarım Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir heyet kurulmalı. Bu heyet, sahalar ihaleye çıkmadan önce fizibilite yapmalı ve ÇED alınabilecekse, bu alanlar yatırımcılara tahsis edilmeli. Aksi halde özellikle zeytinciliğin yoğun yapıldığı Mersin ya da Balıkesir gibi illerde sektörün yatırım yapabilmesi çok zor.” Mersin’de mevcut işletilen maden sahalarındaki rezervlerin bitmek üzere olduğuna değinen Kanar, 1-2 yıl daha yeni mermer ya da taş ocağı açılamaması halinde beton dahi yapmakta zorlanılabileceğini söyledi. Bunun ciddi bir ekonomik kaybı beraberinde getirdiğini de ifade eden Kanar, sorunun çözümü için ilgili Bakanlıklardan komisyon kurulması talebini yineledi. Pandemi sürecinde bürokrasiyi aşamadıklarına da değinen Kanar, “İlgili mercilere ulaşamadığımız için ihracatımızı gerçekleştiremiyoruz. Bir komisyon kurulması muhatap bulmamızı da sağlayacak ve bu sorunların yaşanmasına engel olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
Yerlikaya: “Ortadoğu ile sorunlar çözülmeli”
Mermer sektörünün pandemi sürecinden yurtiçinde de yurtdışında da çok olumsuz etkilenmediğini vurgulayan 23 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Granmer Granit Mermer Firmasının Sahibi İsmail Yerlikaya, sektörün farklı sorunlarına değindi. Yurtiçinde inşaata dayalı mermer satışlarının devam ettiğini bildiren Yerlikaya, “Pandemi sürecinde 1-2 ay kadar sorun yaşandı ancak ardından konut kredi faiz oranlarının düşmesiyle talepte patlama oldu. Bugün yeni başlayan projelerde mermere talep halen devam ediyor” dedi. İhracatta ise Ortadoğu pazarında sorun yaşandığını kaydeden Yerlikaya şu bilgileri paylaştı: “Suudi Arabistan Türkiye’den mal almamaya başladı. Bu Pazar tamamen kapandı. Irak’ta da sorunlar sürüyor. Özellikle İran’daki para biriminin çok değersiz hale gelmesi nedeniyle İran, Irak pazarındaki etkinliğini artırmaya başladı. Irak’ı da bir ölçüde İran’a kaptırdığımızı söyleyebilirim. Ortadoğu pazarı özellikle Silifke OSB’deki fabrikalar için çok önemli. Silifke’de işlenen, katma değeri yüksek mermeri, Ortadoğu pazarına satıyor. Bu bölge ile diyaloğu artırıp sorunlar çözülmeli. Çünkü işlenmiş mermer ihracatı blok mermer ihracatından çok daha önemli. Fabrikalarda çok sayıda çalışanımızla blok mermeri işleyince ürünün katma değerini de artırmış oluyoruz. Bu şekilde yaptığımız satışlarla Ülkemize daha fazla döviz kazandırıyoruz.” Blok mermerin ise Çin ve Hindistan’a ihraç edildiğini kaydeden Yerlikaya, bu pazarlara yapılan ihracatın oldukça azaldığını söyledi. Bir ay Çin, bir ay Hindistan pazarının öne çıktığını kaydeden Yerlikaya, “Bu bölgelere satışlar pandemi nedeniyle aracılarla gerçekleşmeye başladı. Geçmişte alıcı gelip bir seferde 100 tane taşı (blok mermer) aynı anda beğenip alıyorsa şimdi aracılar devreye girince bir seferde 30-40 taş beğenilir oldu. Bir seferde beğenilen taş sayısı azalmış, pazar daralmış olabilir ama süreklikte bir kesilme olmadı, ihracatımız azalmakla birlikte, aralıksız devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.