MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Ekonomi güçlü olursa, devlet de güçlü olur  03.03.2020 tarihinde yayınlandı

Bir süredir Ortadoğu’daki gelişmeleri masaya yatırmak, farklı uzmanlardan bu konu ile ilgili fikirler alarak Mersin olarak ekonomik anlamda önlemler almanın veya yeni açılımlar yapmanın planlarını kuruyorduk ki, cuma günü İdlib’den gelen 33 şehidimizin acı haberini aldık. Öncelikle tüm şehit Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yaralı Mehmetçiklerimize acil şifalar diliyoruz. Acılı ailelerine sabırlar, Türk Milletine baş sağlığı diliyoruz. Suriye konusunda ulusal güvenliğimizi sağlayacak gerçekçi adımlardan kaçınmadan ama küresel güçlerin yüzlerce yıllık küresel oyunlarını oynadığı bu bölgede Mehmetçiğimizi tehlikeye atmadan akılcı politikalarla buralara faklı yollarla etki yapmamız gerekiyor. Bunun en temel yolu da ticari ilişkilerdir.


Ekonomi güçlü olursa, devlet de güçlü olur 

Eğer Türkiye bölgesinde etkin olmak istiyorsa, önce ekonomik anlamda kendi içimizde güçlü olmak zorundayız. Kendi içimizde ekonomiyi, demokrasiyi, evrensel hakları, evrensel hukuku ve bilimsel gelişmeleri yüceltmeden çevremizde bir etki yaratamayız. Elbette savunma sanayi ve askeri anlamda güçlü olmak da caydırıcı ve etkilidir ama bu sadece madalyonun bir yüzüdür. Dünyada güçlü olmanın, sözü dinlenir olmanın, masaya yumruğu vurabilir olmanın ve haklı olmanın yolu ekonomik, sosyo-kültürel ve bilim-teknolojide gelişmiş bir ülke olmaktan geçmektedir. Eğer böyle bir ülke olursak mücadele edilen değil, örnek alınan ülke oluruz. Aksi halde binlerce yıldır sorunların bitmediği bir Ortadoğu coğrafyasında bu bitmez kavgaların içine çekiliriz. Biz iş dünyası olarak, devletimizin bu konuda sağduyulu ve realist, duygusallıktan uzak bir şekilde gerçekçi bir politika üreteceğine inanıyoruz. Milletimiz de bunu beklemektedir. Artık tüm enerjimizi kendi ülkemize ayırmak zorundayız. Osmanlı büyük bir devletti ama son zamanlarda tüm enerjisini Anadolu dışında tüketti, sadece enerjisini değil, Anadolu insanını da uzak topraklarda yitirdi. Bunlar bize örnek olmalıdır. 

“Kendi içinde güçlü bir Türkiye bölgesinde de güçlü olacaktır” 
Türkiye, içine dönmelidir. Ülke içinde bekleyen sayısız sorunlarımız var. Güçlenen ekonomimize sekte vuracak adımlar yerine, onu güçlendirecek yollara bakmalıyız. Nüfusu 80 milyonu bulan ülkemizde gençlerimize, eğitime ve istihdama odaklanmalıyız. Teknolojiye odaklanmalıyız. Dünyada en etkin mücadele ve rekabet askeri yollarla değil ticaret savaşları ile yapılıyor. İş dünyasını bu rekabete hazırlamak zorundayız. Hazırlamak zorundayız ki kimse döviz kuru ile bizi terbiye etmeye çalışamasın. Ülke içinde dönüp, bunları sağlam hale getirmeliyiz ki, hiç kimse ekonomik güçle bizi savunmasız bırakmasın. Son zamanlarda yaşadığımız sorun bu değil mi? Elbette ulusal güvenliğimiz için her önlem alınmalıdır. Sınırlarımız korunmalı ve Silahlı Kuvvetlerimiz güçlendirilmeli ve eğer sınırlarımıza kast eden birileri varsa yok edilmelidir. Ancak, sayısız devletin cirit attığı, binlerce yıllık kavgaların ve çıkarların bitmediği Ortadoğu’da nasıl ve ne şekilde bulunmamız gerektiği düşünülmelidir. Biz bunun en etkin yolunun ticaret olduğunu düşünüyoruz. Kendi içinde güçlü bir Türkiye, bölgesinde de güçlü olacaktır. 

“Ekonomi bu savaşların en büyük ikinci cephesidir” 
Türk milleti büyük bir millettir. Devletimiz binlerce yıllık kökleri olan güçlü bir devlettir. Bu zor zamanlar da geçecektir. Mehmetçik zaten görevini layıkıyla yapmıştır. Tekrar altını çizerek söylemek istiyoruz: Burada bizim görevimiz bir milleti güçlü yapan şeyler olan ekonomi, sosyal huzur, iş, aş ve üretimi geliştirmek; Öte yandan, bunların üst çatısı olan adalet, hukuk ve demokrasi değerlerine sahip çıkmak ve geliştirmektir. Ekonomi bu savaşların en büyük ikinci cephesidir. Türk iş dünyası, Mersin iş dünyası olarak bu cepheyi korumak için çalışmaya devam edeceğiz. Yeter ki moralli olalım. Bu morali düzeltmek de devletin görevidir. Kendi insanımıza döndükçe bu moral yerine gelecektir. 
Türkiye’nin üreten kentleri arasında Orta Doğu’ya en yakın kentlerin başında Mersin gelmektedir. Orta Doğu’daki her gelişme Mersin’i yakından ilgilendirir ve etkiler. Bu anlamda Cuma günü MTSO’da düzenlediğimiz “Orta Doğu’daki Hareketliliğin Bölgemize Yansıması” konferansının içeriği ve değerli konuşmacımızın yetkin ve değerli görüşleri, katılımcıların soruları bizlere yeni ufuklar açtı. Şunu gördük ki toplum Ortadoğu’da duygusal değil akılcı yaklaşımlar bekliyor. Bölgede yeterince düşmanlık yaratan unsur var. Burada var olan tüm devletler bu bölgedeki huzursuzluktan besleniyor. Türkiye’de böyle görülmemelidir. Biz bölgede barışı destekleyen bir ülkeyiz ve bunu daha çok göstermeliyiz. Türkiye Ortadoğu’ya kendi çıkarları için gelen devletler ve güçler gibi olamaz. Çünkü biz bu bölgede akrabalık ilişkileri olan, kültür ve inanç ortaklıkları olan bir milletiz. Aslında bu bölgede çok daha fazla avantajlarımız var. Ama bölge bizim güçlü olmamıza bakıyor. 

“Mersin sorunlara çözüm arayan bir kent olmuştur” 
Mersin en büyük ekonomik krizlerde bile talep eden değil, “başka neler yapabiliriz?” sorusunu soran ve çözüm arayan bir kent olmuştur. Mersin düzenlediği bu akıl buluşmaları ile sorunlarımıza çare arayan bir kent olmaya devam edecektir. Önce 2008 küresel finans krizi, sonra Arap Baharı denen ve önemli pazarlarımızda veya pazarlarımıza giden kapılar olan Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da istikrarsızlık yaratan olumsuz gelişmeler, ardından Suriye sorunu ve bugünlerde devam eden Dünya Ticaret Savaşları… Tüm bu sorunların arasında Mersin hep üreten, ürettiğini ihracatla buluşturan, kendini yenilemeye çalışan bir kent oldu. Sorunlara ağlamadı, bugünde boğulmadı, geleceği ıskalamadı. En sorunlu olduğumuz ülkelere bile defalarca gittik, ticareti devam ettirecek yollar aradık. İş dünyası olarak çoğu zaman oralarda devletimizin sesi olduk. Mersin bu vizyon ve sorumlulukla uluslararası alanda da ülkemizin sesi olacaktır. Günümüz dünyasında, iş dünyasının siyasi sorunların çözümündeki gücünün arttığını görüyoruz. Yeter ki kendi eksiklerimize odaklanalım. Ülke içinde ekonomik anlamda güçlü olalım. Ekonomi güçlü olursa, devletimiz de güçlü olur. 

 

 

 

Ayhan KIZILTAN

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 

Yönetim Kurulu Başkanı 

 


Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER