Sorunların zirve yaptığı bir dönemden geçiyoruz. Kendimize özgü sorunlarımız olduğu gibi, bölge olarak, ülke olarak, dünya olarak birçok ortak sorunu da yaşıyoruz. Pandemi sorunu küresel bir sorun ve bazı önlemler dışında çok da elimizden bir şey gelmiyor. Ne tek başına nedeni biziz ne de çözümü… Dünya olarak bu sorunu yeneceğiz. Pandemiden çok çok önce başlayan Küresel ekonomik küçülme, ekonomi savaşları pandemi ile daha da arttı. Bu da sadece bizimle ilgili olmayan, dışımızda gelişen ve mücadele etmek zorunda kaldığımız bir gerçek. Ancak, biz hep şunu söyledik: Elimizde olmayan sorunlara denecek bir şey yok ama hiç olmazsa çözümü elimizde olan, bizim çabamıza, kararlarımıza ve kararlılığımıza bağlı olan sorunlarımızı çözebiliriz. Neden erteliyoruz, neden görmezden geliyoruz?
Gerek ekonomik, gerekse sosyal kalkınma anlamında basit kararlarla, basit adımlarla hayata geçebilecek en önemli şeylerden biri yeni ekonomi bölgeleri yaratmaktır. Potansiyeli devasa olan bölgeleri biraz desteklemektir. İşte devasa bir zenginliğin üzerinde oturan ama gerek bürokrasi gerekse başka nedenlerle gerçek zenginliği gölgelenen Çukurova Bölgesi ve hinterlandı olan Doğu Akdeniz Bölgesi. Mersin ve Adana illerini kapsayan Çukurova ve bunlara ilaveten Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay’ı kapsayan Doğu Akdeniz Bölgesi bu dokunuşu beklemektedir. Ama bu sadece Mersin dinamiklerinin zorlamasıyla olmaz. Bölge kentlerinin ciddi işbirliği gerekmektedir.
Ekibimle birlikte, MTSO Yönetimi, Meclisi ve Meslek Komitelerimizle göreve başladığımız günden bu yana aynı tezi savunduk: Adana ve Mersin el ele vermeli ve birlikte kalkınmalı. Doğu Akdeniz Bölgesi kentleri birlikte hareket etmeli, ortak bir vizyon ortaya koymalı, ortak bir “stratejik kalkınma planı” hazırlamalıdır. Belki herkes bunu bütüncül anlamda görmediği için anlamayabilir. Bir kez daha bazı rakamlarla bu büyüklüğü, bu potansiyeli ve biraz destekle bu bölgenin ülkemize neler kazandırabileceğini göstermek isterim.
Çukurova Bölgesi (Mersin-Adana)
Toplam Nüfus: 3.9 milyon
6 Organize Sanayi Bölgesi
1 Tarım Ürünleri İşleme OSB
1 Enerji İhtisas Bölgesi
6 Üniversite (Toplam: 100 bin öğrenci)
2 Yazılım odaklı Teknopark
12 AR-GE Merkezi
2 Tasarım Merkezi
2 Model Fabrika ve Yenilik Merkezi
1 Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü
1 Tarım Gıda Teknoparkı (Yapım aşamasında)
1 Havalimanı(Adana Şakir paşa )
ÇUKUROVA ULUSLARARASI BÖLGESEL HAVA LİMANI (YAPIM AŞAMASINDA)
1 Serbest Bölge (Kendi iskelesi olan tek Serbest Bölge)
3 Liman (MIP Mersin Limanı, Taşucu ve Serbest Bölge Limanı)
ÇUKUROVA TOPLAM İHRACATI: 5.2 MİLYAR USD (2020 yılı)
TOPLAM DIŞ TİCARET HACMİ: 10.1 MİLYAR USD
İşte Çukurova’nın gücü budur. Sanayi, Tarım, Lojistik, Enerji, Turizm, Dış Ticaret sektörlerinin bazılarında lider bir bölge. Bu büyük potansiyele bir de Çukurova’nın ayrılmaz parçası olan Doğu Akdeniz’in diğer illeri de eklenince ortaya ekonomik potansiyel anlamda Türkiye’nin ikinci Marmara Bölgesi çıkmaktadır. Peki, nedir bu Doğru Akdeniz’in gücü? Bunu da zihinlerde somutlaştırmak ve nasıl bir vizyondan bahsettiğimizi anlatmak adına bazı rakamlar vermek isterim.
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ
( Mersin, Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay)
Toplam Nüfus : 7.1 milyon
17 Organize Sanayi Bölgesi
1 Tarım Ürünleri İşleme OSB
1 Enerji İhtisas Bölgesi
11 Üniversite (Toplam 200 bin öğrenci)
2 Teknopark
12 AR-GE Merkezi
2 Tasarım Merkezi
2 Model Fabrika ve Yenilik Merkezi
1 Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü
1 Tarım Gıda Teknoparkı (Yapım aşamasında)
3 Havalimanı (Adana, Hatay, Kahramanmaraş)
1 ÇUKUROVA ULUSLARARASI BÖLGESEL HAVA LİMANI (MERSİN YAPIM AŞAMASINDA)
1 Mersin Serbest Bölgesi
4 Liman (MIP Mersin Limanı, Taşucu ve Serbest Bölge limanı, İskenderun )
DOĞU AKDENİZ İLLERİ TOPLAM İHRACATI: 8.5 MİLYAR USD (2020 Yılı)
TOPLAM DIŞ TİCARET HACMİ: 18.1 MİLYAR USD
Bu rakamlar bize büyük bir ekonomi bölgesinin zaten var olduğunu gösteriyor. Ama bütüncül değil, bağlantılı değil. Önce biz bölge illeri olarak ortak planlarımızı oluşturmalı ve burayı bir bütün olarak görmeliyiz. Çukurova ve Doğu Akdeniz Bölgesi bir network gibi, bir ağ gibi düşünülmeli. Bir yerdeki yatırım diğer bir yeri besleyecek ve desteleyecektir. Mersin Limanı sadece Mersin’e mi katma değer sağlıyor? Bölgenin tüm ithalat ve ihracatı buradan yapılıyor. O halde Mersin Limanı bölgenin limanıdır ve öyle görülmelidir. Planlanan yeni Mersin Konteyner Limanına işte bu vizyonla destek verilmelidir. D-400’e paralel yol, Diyarbakır’dan Gaziantep’ kadar herkesin kullandığı Akdeniz Sahil Yollu Projesi, Çukurova Havalimanı vs tüm bu yatırımlar günün sonunda tüm bölgeye hizmet verecek, ülkenin katma değeri olacak yatırımlardır. Taşucu-Seka Limanı ihaleye çıktı. Bu limanı Mersin firmalarından çok belki de Konya, Karaman, Ankara kullanacak. Şimdi bu liman sadece Mersin’in diyebilir miyiz? Artık bölge illeri konuya bu açıdan bakmak zorundadır. Olumsuz anlamdaki kısır kent milliyetçiliklerini bırakmak zorundayız. Bu arada, yetkililer ise talepleri sadece not alıyorlar. Artık not alma zamanı bitti. Dünya ile rekabet etmek istiyorsak bölgenin bu gerçek yatırımları, beklentileri tamamlanmalıdır. Bölgemiz söz ve vaat değil icraat beklemektedir. Sonuç olarak bölge illeri olarak bir araya gelmeli ve önce kendi planlarımızı, önceliklerimizi kendimiz belirlemeliyiz. Çünkü bölgemizi bizden iyi hiç kimse bilemez. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu bölgesel ekonomi stratejisini oluşturmak adına çabalarımıza devam edeceğiz. Umarım bölge illerinden, bölge illerinin ilgili dinamiklerinden bir ses gelir. Yoksa küçük olsun benim olsun veya onda olmasın, engelleyeyim de benim ilimde olsun gibi sığ bakış açıları ile hem kendi ilimizi hem bölgemizi hem de ülkemizi sadece daha da aşağı çekeriz. Bir elin nesi var iki elin sesi var demiş atalarımız. MTSO olarak Mersin olarak bölge illerimizi bu sese ve davete kulak ve cevap vermeye çağırıyoruz.