MTSO 36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, dış ticaret açısından iyi bir yıl bekliyor. 2019’u az da olsa dış ticaret rakamlarında artışla tamamladıklarına dikkat çeken Komite Meclis Üyeleri, Mersin’in her türlü imkana sahip olduğunu belirtip, kenti dış ticaret merkezi olarak görmek istediklerini belirtiyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Meclis Üyeleri 2019 yılı Mersin’ dış ticaret faaliyetlerini değerlendirip 2020 yılı beklentilerini anlattı. Kent adına önem taşıyan Irak ve İran gibi pazarlarda yaşanan gelişmeleri ve ticarete yansımalarına değinen Üyeler, limanda yaşanan hareketlilikten Çukurova Bölgesel Havalimanı yatırımına kadar sektörü ilgilendiren birçok konuyu ele aldı.
Yıldızgörer: “Dünya sermayesinin cazibe merkezi Mersin olsun”
Meclis Üyesi ve Dicle Group Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Yıldızgörer, 2019 yılı Mersin ihracatına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Mersin’in yılı, ihracat rakamlarında az da olsa bir artışla tamamlandığını kaydeden Yıldızgörer, şu bilgileri verdi: “2019 yılında 1.8 milyar dolara dayanan ihracatımız sevindirici ve önümüzdeki yıllar için umut vericidir. Sektörel bazda baktığımızda, Mersin’in önemli sektörlerinde artış görüyoruz. İşte yaş sebze meyve ihracatında %3,52’lik, kuru meyve ve mamullerinde %20,01’lik, elektrik elektronikte %23,27’lik, kimyevi maddeler ve mamullerinde %16,24’lük ihracat artışları gerçekleşmiş durumda. Benim dikkatimi çeken sektörlerden biri de otomotiv endüstrisi. 2019 yılında %57,29’luk bir artış söz konusu. Tüm sektörü sizlerin aracılığıyla tebrik ediyorum.” 2020 yılına da umutla baktıklarını vurgulayan Yıldızgörer, bu dönemde dünya sermayesinin yönünün doğuya çevrilmesinin beklendiğini belirtip, “Bu sermayenin cazibe merkezi de Mersin olsun istiyoruz. Çünkü limanımız, iş gücümüz, jeopolitik avantajlarımız buna elverişli” değerlendirmesini yaptı. Yıldızgörer sözlerini, “Bunun için tekrar ifade etmek istiyorum, tüm gayretimiz özelde Mersin, genelde Türkiye için” diye tamamladı.
İçenler: “Havaalanı yatırımı en kısa sürede tamamlanmalı”
Mersin dış ticaretinin gelişmesi için öncelikle teknoloji odaklı, rekabetçi bir üretim yapısı oluşması gerektiğine dikkat çeken Meclis Üyesi ve Algan Gıda Maddeleri Firma Sahibi Zühal İçenler, yüksek maliyetli girdiler, finansal zorluklar ve maliyeti yüksek işgücü nedeniyle bu hedefe ulaşmakta zorlandıklarını söyledi. Paralelinde kalite sorunu yaşanabildiğini anlatan İçenler, “Kalitesiz ve ucuz ürünlerin dış piyasada başarılı olma imkanı yoktur. Yeni teknolojiyi kullanarak çok daha kaliteli ve belirli standartlarda üretim yapmalıyız” dedi. Doğru pazar analizlerinin önemine de dikkat çeken İçenler, “Dünya pazarları çok değişken. Bu nedenle pazarlar iyi analiz edilmeli ve bu analizler sonucu yeni stratejiler belirlenmeli ki pazarda sürdürülebilir ve ortalamanın üzerinde bir gelir elde edilebilsin” değerlendirmesini yaptı. Üretimindeki ithal ürün girdi oranının iyi kurgulanmasının önemine de değinen İçenler, aksi halde ihracatçıdan çok fason üretici konumuna gelinebileceğini belirtip, doğru çalışmalar yürütülmesi gerektiğini anlattı. Sorunun temelinde teknoloji yatırımları bulunduğunu kaydeden İçenler sözlerini, firmaların teknoloji altyapılarını güçlendirebilmesi adına hibe destekler beklediklerini belirterek tamamladı.
Baran: “Irak sorunu çözümlenmeli”
Mersin’in bir dış ticaret kenti olduğunu ve bu alanda daha çok yol alabilmesi için ulaşım kanallarının güçlendirilmesini beklediklerini ifade eden Meclis Üyesi ve Baranmar Süt Gıda Ürünleri Firma Sahibi Ahmet Baran, “Dış ticaretin iki katına çıkması için kentimizde mutlaka ikinci bir liman yatırımı yapılması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Limanda yaşanan doluluğun ticaretin hareketli olduğunu göstermesi adına sevindirici olmasına rağmen iş akışının gerekli hıza erişememesi adına sıkıntı verdiğini kaydeden Baran, işlemleri hızlandırabilmek adına ikinci bir liman yatırımı beklediklerini söyledi. Son olarak Irak ticaretine değinen Baran, Kuzey Irak’ta tüm sorumluluğun Bağdat’a geçmesiyle sorunların arttığını anlattı. Bazı ürünlerin ticaretinde sıkıntı yaşandığını kaydeden Baran, özellikle Bağdat’ta üretimi yapılan ürünlerin girişinin tamamen durduğunu açıkladı. “Ürün yola çıkarken farklı yasa, yoldayken farklı, ürün ulaştığında farklı yasa uygulanıyor. Ciddi sıkıntılar yaşıyoruz” diyen Baran, hükümetler arası ilişkilerle bu sorunun çözümünü beklediklerini söyledi. Transit ticarette de Iraklı tüccarların daha ürkek davranmaya başladığını ifade eden Baran, yurtdışından sipariş verdikleri ürünleri Türkiye’de beklettiklerini ve bu durumda demoraj ve ardiye maliyetlerinin artmasıyla rekabetçi yapının kaybolmaya başladığını ve iyi bir pazarı kaybetme tehlikesi yaşadıklarını dile getirdi.