2015 yılı Mersin Ekonomik Raporu elektronik kitap formatında hazırlanarak kullanımınıza sunulmuştur. Üzerine tıklayarak açılan yeni pencere içerisinde okuyabilirsiniz. Dilerseniz açılan pencere içerisinden bilgisayarına .pdf formatında indirmeniz de mümkündür.
Başkanın Önsözü:
2015 yılı Türkiye açısından hem ekonomik hem de ekonomiyi doğrudan etkileyen iç ve dış siyaset anlamında çok hareketli bir yıl oldu. Ardı ardına yapılan seçimlerle hareketlenen ve ekonominin ikinci sıraya atıldığı bir Türkiye, dış etmenler ve çevre ülkelerdeki sıkıntılardan dolayı terörün arttığı bir Türkiye. Rusya ile yaşanan gerginliğin sonunda güneyimizin dışında kuzeyimizle ilişkilerimizin sarsıldığı ve buna ilaveten sayısı 3 milyonu bulan Suriyeli mülteci sorunun daha da tetiklediği AB ilişkilerinin olumsuz seyri. Tüm bunlar aslında ülkenin birinci sorunu olan ekonomiyi sürekli ikinci plana attı. 2003-2008 arasında ekonomi ülkenin temel ve birincil çözülmesi gereken sorundu ve bundan dolayı işsizlikte, miIIi gelirde, ekonomik büyümede ve ihracatta rekorlar kırıldı. Ülke imajı dünya çapında olağan üstü olumlu bir imaja kavuştu.
Ancak, 2008 küresel finans krizinin uzun süren olumsuz ekonomik etkileri ne yazık ki olumsuz anlamda toplumsal olaylara da yansıdı ve Arap Baharı adıyla başlayan sosyal ayaklanmalar dünya ve bizim için tam bir kışa dönüştü. Bu süreçte Türkiye olarak 2003 yılında başladığımız ekonomik hızlanmayı devam ettirebilseydik, kendi içimize daha çok odaklanabilseydik, siyasi kutuplaşma ve siyasi kavgaları bu kadar ilk gündem haline getirmeseydik inanıyorum ki bu gün hem büyümemiz, hem işsizlik rakamlarımız hem de ihracatımız başka bir boyutta olacaktı. Ancak, her şeye rağmen ülkemizin özel sektörü dinamik yapısını, girişimci yapısını korumaya, üretmeye ve ihraç etmeye devam etti. Eğer bu gün Türkiye dünyada bazı konulara ses çıkarabiliyorsa, bazı konularda öncü olabiliyorsa bunun arkasında güçlü bir özel sektör olmasındandır. Ülkemizin son yıllarda yakaladığı ekonomik ve siyasi istikrar bizim için bir sıçrama tahtası olmuştu. Bu gücü ve değeri basit siyasi kavgalara kurban etmemeli ve ortak paydalarda buluşabilen bir siyaset anlayışı ve bunun yarattığı olumlu hava ülke tabanına yayılmalıdır. Unutmayalım ki güçlü ekonomiler güçlü demokrasilerle yükselir.
Bunları karamsar bir tablo yaratmak için değil realiteye parmak basmak için söylüyorum. Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak gerçeklerle ilgileniriz ve asla umutsuzluğa düşmeyiz. Bizler bir slalom kayakçısı gibi engellerin arasında geçer ve ülkemizin üretimini, ihracatını, istihdamını ve zenginliğini devam ettiririz. Bugünün sorunları bizim geleceğe olan güvenimizi sarsamaz veya umutsuzluğa düşüremez. Ancak, geleceğe ait planlarımızı yaparken de gerçekçi olmak ve gerçekleri anlamak zorundayız. Ülke olarak
sıkıntıların ortasında olabiliriz ama biz işimize bakmalı ve kendi eksiklerimize odaklanmalıyız. Ekonomik anlamda çözüm bekleyen onlarca yapısal sorunumuz varken başka şeylerle enerjimizi, sinerjimizi israf etmemeliyiz. Eğer biz kendi eksiklerimizi; ekonomik anlamda, siyasi anlamda, hukuk ve eğitim anlamında, ar-ge ve ileri teknoloji anlamında, girişimcilik anlamında eksikliklerimize odaklanırsak küresel sıkıntılardan etkilenmeyiz. Aksine, bunlar bizi tüm küresel sorunlara karşı dirençli yapar.
Mersin özelinde ise; her şeye rağmen kriz sonrası dönemde Mersin üretimini ve ihracatını arttırdı. Ancak kârını arttıramadı. Aslında bu Türkiye'nin sorunudur. Belki de en çok düşünülmesi gereken konu da budur. Üretiyoruz ama para kazanamıyoruz. Yani, aynı koşu bandında koşan biri gibi; Koşuyoruz ama mesafe alamıyoruz. Bunun da tek bir nedeni var; Düşük ve Orta teknolojili bir üretim sistemine sahip olmamız. Yani, katma değer yaratmayan bir sistem. Artık, hem ülke hem de Mersin olarak orta teknolojili üretimden, daha çok katma değer yaratacak olan yüksek teknolojili üretime geçmemiz gerekiyor. Orta gelir tuzağından kurtulmamız ve Ar-Ge'ye önem vermemiz gerekiyor. Bu geçişi sağlayabilirsek ve gençlerinizi buna göre eğitebilirsek işte o zaman hedeflerimize ulaşabiliriz. Mersin'in yeni hedefi budur.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, kentimizin ve iş dünyasının yaşadığı sıkıntıları istatistiklerden faydalanarak somut tablolar ortaya koyabilmekteyiz. Bu bağlamda; Odamız tarafından hazırlanan kitabımız farklı kurumlarca derlenen verilerin detaylı olarak bir araya getirilerek, toplumsal ve kültürel yapı, ekonomik yapı ve makro ekonomik göstergeler, alt yapı sistemleri, sivil toplum kuruluşları alt başlıklarında incelenen konuların yanı sıra Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki gelişmeler ve beklentilere ait değerlendirmelere de yer verilmiştir. Yayınımızın üyelerimize ve ilgililere faydalı olmasını diler, destek veren tüm Kurum ve Kuruluşlara teşekkür ederiz.
Şerafettin AŞUT
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Mersin Ekonomik Raporu - 2015 - pdf indirmek için tıklayınız