MTSO 19 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyeleri yeni yılda sektörde uygulanacak zorunlulukları değerlendirdi. Uzun vadede yeni uygulamaların sektörün kalitesini artıracağı görüşünde birleşen üyeler, ancak geçiş sürecinin sağlıklı yönetilmesi ve uygulamaları kolaylaştıracak altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin gelişmeleri değerlendirip önümüzdeki süreçte komite olarak yürütecekleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Üyeler özellikle 30 Haziran 2020 tarihine kadar ertelenen Ulaştırma Elektronik Takip Denetim Sistemi’ne (U-ETDS) veri gönderme zorunluluğu, sayısal takograf uygulamaları ve Taşıma İşleri Organizatörlüğü (TİO) Belgesi konularına değindi.
Yüksel: “Altyapı yatırımlarına ağırlık verilmeli”
Yeni yılla birlikte taşımacılık sektörüne getirilen zorunlulukları değerlendiren Meclis Katip Üyesi ve Yüksel Lojistik Sahibi Kemal Yüksel, bu yeniliklerin fikir olarak iyi olduğunu ancak uygulamada zorluklar yaşanabileceğini söyledi. Özellikle altyapıdaki eksiklikler nedeniyle firmaların hangi durumlarda uyum sağlamakta zorlanabileceğini Yüksel, şöyle açıkladı: “Yeni sayısal takograf uygulamasına göre şoförün 4 saat araç kullanıp 45 dakika dinlenmesi gerekiyor. Ancak bu 4 saatlik sürenin Türkiye’de hangi karayolunda hangi tesise denk geleceği belli değil çünkü Türkiye karayollarında şoförlerin dinlenmesine imkan sağlayacak yeterli sayıda TIR Parkı ya da tesis bulunmuyor. Gümrüklerde ya da liman kapılarında uzun araç kuyrukları oluyor ve şoförlerimizin kaç saat burada bekleyeceğini tahmin edemiyoruz, ya da bir ürünü alacağımız zaman fabrika hazırlamamış oluyor ve araçlarımız fabrikada uzun süre bekleyebiliyor. Kısaca kontak çalıştığı andan itibaren takograf devreye giriyor ama bizim dışımızda yaşanan birçok gecikme işimizi aksatıyor ve belirlenen süreler bekleme sırasında dolabiliyor. Bu nedenle gerekli altyapı hazırlanmadan araç sürüş sürelerinde uzatma ve sisteme kademeli geçiş talep ediyoruz.”
U-ETDS sistemine veri aktarımına yönelik değerlendirme de yapan Yüksel, bu konuda da yük bildirimlerini kamyoncu yerine nakliye firmasının yapmasını istediklerini, bu durumun sürecin daha sağlıklı işlemesini beraberinde getireceğini söyledi. Konuşmasının sonunda TİO Belgelerine değinen Yüksel, R Belgelerinin yerini alacak bu belgenin de maddi açıdan sektörü zorlayabileceğine dikkat çekerek, belge alımları için taksitlendirme beklediklerini anlattı. Yüksel, “Hükümet düşük faizli krediler tahsis etsin ki herkes belgesini alarak çalışabilsin. Sektör disipline edilsin ama sektöre uyum şartları hafifletilsin. Amaç ceza kesmek yerine herkesin bu belgelere ulaşabilirliğini artırmak olsun” dedi.
Maya: “Mersin lojistikte iyi bir yıl geçirdi”
Meclis Üyesi ve Ufuk İntermodal Lojistik Sahibi Ufuk Maya Mersin’in lojistik sektörü adına iyi bir yılı geride bıraktığını anlattı. 2019 yılında Mersin Limanı’nda elleçlenen konteyner hacminin yüzde 13 arttığını bildiren Maya, aynı şekilde kuru yük elleçlemesinde %2, ihracatta %7’lik, Ro-Ro ile Avrupa’ya yapılan araç taşımasında ise % 11 artış yaşandığını söyledi. Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği Doğu ile Batıyı, Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayarak küresel ticaret için önemli bir kesişme noktasında yer alması yanında toplam küresel ticaretin yarısına karşılık gelen birçok pazara erişim sağlayan bir ülke olduğunu kaydeden Maya şunları söyledi: “Bu özellikleriyle bölgedeki taşımacılık faaliyetleri için bir üs işlevi görmektedir.
Türkiye lojistik sektörü günümüzdeki hacmiyle Türkiye milli gelirinin yaklaşık %13’ünü oluşturur. 2018 yılında yapılan anketlerde ve yorumlarda 2019 yılında ekonomik daralma ve krizlerin lojistik sektörünü fazlasıyla etkileyeceği yönünde görüşler ortaya atılmasına karşın 2019 son ayında sektörün beklendiği kadar kötü bir tablo çizmediğini görmekteyiz. Son yıllarda dövizin hızlı yükselişi nedeniyle sektörün borç yükü artmış görünse de GSYH içindeki payıyla kıyaslandığında sektörün borç yükünün yüksek olmadığı görülüyor.”
Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün coğrafi konumu ve ekonominin dış ticaretteki esnekliği yanında Ulaştırma Bakanlığı’nın sektörü disipline etme ve geliştirme tedbirlerinin de sektörün orta vadede önünü açacağına inandığını kaydeden Maya, “Bununla birlikte lojistik sektör uzun vadede küresel rekabetten geri kalmamak için dijital teknolojilerdeki gelişimle uyumlu olarak dönüşümü mutlaka gerçekleştirmelidir” değerlendirmesini yaptı.