Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Eğer bugün Cumhuriyet değerleriyle, demokrasiyle, güçlü bir ekonomiyle dünyada söz sahibi bir ülke isek, 18 Mart tarihimiz açısından gerçekten bir dönüm noktası olmuştur” dedi.
18 Mart’ın birlik ve umudun adı olduğunu dile getiren Aşut mesajında şu ifadelere yer verdi:
“18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, ülkemizi işgal etmek isteyen müttefik ülkelerin, dönemin en üstün deniz donanmasının Türk ordusu önünde diz çökmesinin adıdır. Çanakkale Zaferi, hasta adam denilen Türk devletinin, küçümsenen Anadolu insanının gelecekte küllerinden yeniden doğacağının ve tarihteki ebediyete kadar sürecek olana varlığını Cumhuriyetle taçlandıracak olmasının müjdecisidir. Birlik ve beraberliğin somutlaşmış halidir. Umudun adıdır Çanakkale. Çanakkale Zaferi; vatan denilen şeyin ırk, din, mezhep aidiyetlerinin çok çok üstünde olduğunu gösteren; Vatanın, tüm farklılıkların ortak paydası olduğunu gösteren bir olaydır. Çünkü o gün bu ülkenin doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyi aynı cephede el eleydi. Tek dertleri vatandı. Çünkü millet tasada, sevinçte ortak olmak demekti. Çünkü biliyorlardı ki; bu vatan olmazsa başkaları onlara bu topraklarda hayat hakkı tanımayacaktı. İşte bugün, o cephede vatanı savunanların hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu vatandaşlarıdır. Vatanı o gün kurtaran bu insanların torunları olarak, o günkü birlik ve kardeşlik ruhunu devam ettirmemiz atalarımıza olan minnet borcumuz, çocuklarımıza sorumluluğumuzdur. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve ardından gelen Gelibolu kara savaşı zaferleri ile Anadolu insanı tekrar küllerinden doğdu. Eğer bugün Cumhuriyet değerleriyle, demokrasiyle, güçlü bir ekonomiyle dünyada söz sahibi bir ülke isek, 18 Mart tarihimiz açısından gerçekten bir dönüm noktası olmuştur. Okuma yazma bilmeyen ile öğretmenler aynı cephedeydi; dedeler ve torunlar aynı cephedeydi; Diyarbakırlısı, Mersinlisi, Edirnelisi aynı cephedeydi; bu ülkenin vefakar kadınları, genç kızları aynı cephedeydi; Ahmet’i, Mehmet’i, Hasan’ı, Hüseyin’i hatta devletin bir çok gayrimüslim vatandaşı aynı cephedeydi. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bize bu ülkeyi armağan eden tüm şehitlerimizi, Atalarımızı, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere minnetle, şükranla anıyoruz.
Bu vesileyle yüzyıllardır sömürgeci küresel güçlerin oyunlarını bugün bile bozmaya çalışan aziz milletimizle gurur duyuyoruz. İşte 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı tek yumruk olan ve bu uğurda şehitler veren Türk halkı; yine bugün Afrin’de ulusal güvenliğimiz, bağımsızlığımız ve bölge barışı ve huzuru adına hayatını ortaya koyan Mehmetçiklerimizin ortaya koyduğu destan, 18 Mart Çanakkale ruhunun devamıdır. Bu vatanı var eden ve bu günlere taşıyan herkese minnettarız.
Rahmet ve minnetle anıyoruz…”