MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Mersin’in rengi Yeşil 15.04.2016 tarihinde yayınlandı

Halatın ritmiyle yaşamın ritmini buluşturan, uluslararası başarılara imza atan Mersinli Ressam Ahmet Yeşil, sanat hayatının 35’inci yılını, 130 yaşındaki Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda kutladı.


Mersin’in rengi Yeşil

Ressam Ahmet Yeşil, sanat hayatının 35’inci yılını; ‘35. Sanat Yılı Etkinlikleri’ kapsamında 2 ayrı sergi ve bir panel düzenleyerek kutladı. 70 ile 80 yılları arasında yaptığı çalışmaları İçel Sanat Kulübü’nde sergileyen sanatçı, son dönemlerde yaptığı çalışmaları ise MTSO Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin beğenisine sundu.
Kutlamalar çerçevesinde düzenlenen panelde Yazar ve Sanat Eleştirmeni Celal Soycan, Sahne Yönetmeni ve Resim Eleştirmeni Mehmet Ergüven ile Akademisyen ve Ressam Yrd. Doç. Dr. Veli Mert, Ahmet Yeşil’i anlattı. Panele CHP Mersin Milletvekilleri Hüseyin Çamak ve Serdal Kuyucuoğlu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, İl Kültür Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, çok sayıda sanatçı ile sanatsever katıldı.
Panel, bugüne kadar 109 kişisel sergi açan, 302 karma ve yarışma sergisine katılan, ulusal ve uluslararası 26 ödül sahibi Ahmet Yeşil’in hayatını konu alan belgesel gösterimi ile başladı. Ardından bir konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut,  35’inci sanat yılını kutlayan Ahmet Yeşil’in bu etkinliğinin, 130’uncu kuruluş yılını kutlayan MTSO’nun bir parçası olmasından onur duyduğunu söyledi. MTSO’nun kuruluşundan bugüne, Mersin’in kültür-sanat yaşamının gelişimine katkıda bulunmayı görev bildiğini belirten Aşut, “Bir kenti zenginleştiren şey, sadece fabrikalar, ticarethaneler, liman, tarımsal üretimler değildir. Gerçek zenginlik evrensel değerlerle bizi buluşturan sanatı ekonomiye entegre etmekle olur” değerlendirmesini yaptı.

“Amacımız; kültür sermayesini, kentin her alanına entegre etmek”
Aşut, marka kent olma hedefine giden yolun kültür sermayesinden geçtiğini ve sanatı bu işin dışında kutsal bir şey gibi değil, tam ortasında ve merkezinde yer alması gerektiğine vurgu yaptı. Sanatın ve kültürün ilk rolünün insanı evrensel değerlerle buluşturmak olduğuna işaret eden Aşut, sanatın, kentin her alanda gelişmesine, markalaşmasına, sosyal yaşam kalitesine destek veren ve kendi ekonomisini yaratmasına olanak sağlayan bir eko-sistem oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. MTSO olarak çabalarının bu eko-sistemi kentin ekonomi başta olmak üzere her alanına entegre etmek olduğunu aktaran Aşut, “Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nde var olmamızın ve Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ne destek olmamızın amacı budur. Sanat ve kültür organizasyonların içinde bulunmamızın nedeni budur” dedi.
Bu eko-sistemin somut anlamda en önemli örneğinin Ahmet Yeşil olduğunu kaydeden Aşut, dünyaca tanınan bir ressam olan Ahmet Yeşil’in, Mersin’de olmasının, bu kentte yaşamasının;  Mersin’in bir sanat kenti olduğu imajını ve yaşanabilir bir kent olduğu algısını yarattığını belirtti. Tüm bunların para harcanarak yapılacak şeyler olmadığına da değinen Aşut, “Bunun için Ahmet Yeşil’e teşekkür ediyorum; Mersin’de yaşamayı tercih ettiğin ve bu kente değer kattığın için teşekkürler. Ahmet Yeşil’e uzun bir sanat yaşamı diliyorum” diye konuştu.

Yeşil: “22 yıl aradan sonra Mersin’de en kapsamalı sergim”
Ressam Ahmet Yeşil ise, aklında böyle bir projenin olduğu ancak bir türlü gerçekleştiremediğini belirterek; “MTSO böyle bir sergi açmayı teklif ettiğinde çok heyecanlandım. Bu sergimin en özel yanı da 22 yıl sonra Mersin’deki en kapsamlı sergim olması. Sanat hayatımın ilk sergisi olan 20 yaşındayken 1979’da açtığım sergiyi de yine MTSO desteği ile açmıştım. Bu da gösteriyor ki gençler desteklendiğinde önemli başarılara imza atabilirler. Bu nedenle 35’nci yıldaki sergimin yine bu mekanda olması benim için çok anlamlı” diye konuştu.
Günümüzde sanatçıların ancak özel kurum ve kuruluşların destekleriyle ayakta durabildiklerine değinen sanatçı, MTSO’nun Sanat Galerisi’ni sanatçıya kazandırmasının, özellikle de galerilerin kapandığı bu ortamda, Mersin için büyük kazanç olduğunu vurguladı. Yurtdışında sanatçıyı ürününe bakarak değerlendirdiklerini ifade eden Yeşil, “Bizde sanatçılara biraz daha duygusal davranıyorlar. Bizde biraz da lobicilik var. Bunun 35 yıl boyunda büyük mücadelesini verdim. Belli bir noktaya kadar geliyorsunuz ve sonra pes edip kendi yolunuzu çiziyorsunuz. Bizlere nazaran gençlerimizin işi çok daha zor. Disiplinli ve ilkeli bir şekilde çok çalışmaları lazım. Ancak o zaman fark yaratabilirler” diyerek genç sanatçılara da tavsiyede bulundu.

Soycan: “Ahmet Yeşil resimleri feminen resimlerdir”
Ahmet Yeşil’in resimlerinin karmaşık resimler olmadığını anlatan Yazar ve Sanat Eleştirmeni Celal Soycan, yalın ve basit, hakikati basitçe gösteren resimler olduğunu söyledi. Ahmet Yeşil resimlerini, ‘feminen resimler’ olarak tanımlayan Soycan şunları söyledi:
“30 yıldır Ahmet Yeşil resminin göbeğindeyim. Ahmet Yeşil resminde zaman içinde giderek resmi dış dünyada karşılığı olan figürlere kapatması ve resmini her yaştan ve her kültürden insanın hemen duygu bağıyla kavrayabileceği bir yere taşımasının gerisinde yatan sahicilik, onun resminin asli öğelerine tanıdığı özgürlüktür. En iyi satış yaptığı resim tarzlarını bir gecede bırakmıştır. Talep gelse de o tarz resim yapmaz. Bu çok ahlaklı ve sahici bir şeydir.”
Ahmet Yeşil resmine soru sorulmayacağını vurgulayan Soycan, ‘bu resim ne anlatıyor?’sorusuna karşılık bulunamayacağını dile getirdi. Böyle bir soruya yalnızca ‘resim kendisini anlatıyor’ cevabı verilebileceğini ifade eden Soycan, “Ahmet Yeşil’in resmiyle bir şey anlatma derdi yok. Bir dışa vurum resmi değil. Bakmanızı isteyen bir duygu alanı var. Sadece bana bakın diyor” ifadelerini kullandı. “Işıkla, ritimle, renkle, hareketle. Gündelik hayatımızın ve insanlık tarihinin binlerce yıllık kullandığı dil üzerinden kuramadığı bir evrensel duygu alanını bu resimlerle oluşturur” diyen Soycan, kentteki kamu kurum ve kuruluşlarının Yeşil’e sahip çıkmasını istedi.

Ergüven: “İlk günkü resimlerine devam etse Ahmet davayı kaybedecekti”
Sahne Yönetmeni ve Resim Eleştirmeni Ahmet Ergüven konuşmasına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut’a teşekkür ederek başladı. “İçinde bulunduğumuz ortamda sanatta nasıl bir yozlaşma nasıl bir sorunlu dönemden geçtiğimizi sanat ve kültürle ilgilenen herkes görüyor” diyen Ergüven, böyle bir ortamda MTSO’nun kentte yaşayan bir sanatçıya sahip çıkmasını çok anlamlı bulduğunu söyledi
Ardından Ahmet Yeşil’in sanatına yönelik değerlendirmeler yapan Ergüven şöyle konuştu:
“Ahmet Yeşil, geçen 35 yılda uluslararası olmuştur. Kendi bileğinin gücüyle, izlediği tutarlı yöntemle, ödün vermeden, sürekli bir değişimle bu başarıyı yakalamıştır. Geçmişinden kopma Ahmet’te bir zorunluluğun sonucu olarak doğdu. Bugünkü resimleriyle ilk resimleri bambaşka resimler ama dünya literatürüne giren her sanatçı için bu tür değişimler kaçınılmazdır.”
Yeşil’in ilk dönemlerdeki resimlerinin dış dünyadaki gerçekliğe gönderme yapan, yanılsamanın, illüzyonun önde olduğu, anlatı boyutunun önde tutulduğu resimler olduğunu dile getiren Ergüven, “Ahmet o dönemlerde resimle bir şeyler söylemek istiyordu. Eğer Ahmet bu resimlerle yola devam etse davayı kaybedecekti” değerlendirmesini yaptı. Resmin bir şey anlatmak için değil, ifade etmek için yapılması gerektiğini ve kısa sürede Yeşil’in bunu fark ettiğini kaydeden Ergüven, sanatın gündelik dile sığmayan ifadelerin anlatılması için yapıldığını söyledi. Ergüven, “Ahmet son derece sağduyulu ve yaptığı işin bilincinde olan, komplekssiz bir insan” diye konuştu.

Mert: “Ahmet Yeşil, öğrencilerle evirildi, rol model oldu”
Akademisyen ve Ressam Yrd. Doç. Dr. Veli Mert ise konuşmasında sanata ve sanatçıya verdiği destek nedeniyle MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’a teşekkür etti. Ardından Ahmet Yeşil’in çalışmalarını değerlendiren Mert, Mersin’e geliş nedenini Ahmet Yeşil olarak açıkladı. Ömrünün yarısının Ahmet Yeşil ile geçtiğini ve bu alanda uzmanlaştığını bildiren Mert, “Ahmet Yeşil, resimlerinin değerlendirilmesinden çok kendisi bir resim veriyor” dedi. Ahmet Yeşil’in etrafında her zaman öğrenci toplulukları olduğunu kaydeden Mert, “Yeşil, öğrenci topluluklarıyla evirildi, onlara canlı model oldu. Mersin’de bu anlamda profesyonelliğini sürdüren ilk kişi oldu. Bu anlamda rol model oldu” dedi. Yeşil’in atölyesinin kapısında ‘Atölye ve yaşam merkezi” yazdığını bildiren Mert, “Bu iki yapıyı birbiriyle iç içe tutabilmek çok önemli. Ahmet Yeşil de bunu başaran kişilerden biri” dedi. Yeşil’in İstanbul’daki öğrencilere de uzandığını ifade eden Mert sözlerini şöyle tamamladı:
“Mersin’de bir kent enstitüsüne ihtiyaç var. Alt bölümde kültür merkezi bulunan üstünde ise enstitünün oluşturulduğu bir yapılanmaya gidilmeli. Bunu başarabilirsek bir Ahmet Yeşil Müzesi oluşturulabilir. Ahmet Yeşil resimleriyle ilgili ekspertizlik yapılabilir. Önümüzdeki süreçte hangi resim sahte hangisi orijinal ayırt edilebilir. Mersin sanatla bütünleşip böyle bir yapıyı hayata geçirmeli.”

Panel, Ahmet Yeşil'e 35'inci yıl anısına verilen plaket ve Yeşil'in kitaplarını imzalamasıyla sona erdi. Sergi, 30 Nisan tarihine kadar hafta içi 08.30 – 18.00, Cumartesi günü ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

 

 

 

 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER