MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

En donanımlı ‘Makerspace’ler: Meslek Liseleri 14.06.2017 tarihinde yayınlandı

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünler tasarlamak ve üretmek için UMEM Projesi ile altyapısı güçlendirilen meslek liselerinin bir an önce üniversitelerle eşleştirilmesi, aynı zamanda sivil toplum kuruluşları ile de irtibatları artırılarak Makerspace olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.


En donanımlı ‘Makerspace’ler: Meslek Liseleri

Tüm dünya ekonomilerinin hızla Endüstri 4.0’a hazırlandığı ve adım adım bu yeni sanayi devrimini gerçekleştirmeye başladığı günümüzde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) da kent sanayisinin yeni ekonomik düzene uyum sağlaması adına çalışmalarını sürdürüyor. Mersin’de bu alanda doğru adımları atmak konuyla ilgili detaylı araştırma yaparak bilgi almak adına Mersin Heyeti, Barselona temasları sırasında Barselona Fab Lab’ı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, yeni çağın yeni üretimler ve inovasyon gerektirdiğini belirterek, bu inovasyonun da en hızlı şekilde, ortak üretim alanlarında ortak akılla oluşacak sinerjiyle sağlanabileceğini vurguladı. Bunun da üretim ve inovasyonun topluma indirgenmesiyle sağlanabileceğine dikkat çeken Aşut, “İşte Makerspace veya Maker Lab olarak tanımlanan yenilikçi ortak üretim alanları dünyada bu amaçla kurulmaya başlanan alanlar. Bu alanların temel amacı beraberce üretebilmek” diye konuştu. 

“Yenilikçi ortak üretim alanları oluşturmalıyız”
Beraberce üretmeyi amaç edinen Makerspace’lerde 3 boyutlu yazıcılar, lazer kesiciler, CNC tezgâhları, freze, kuka robot kollar, arduino ve benzeri  prototipleme kartları  gibi birçok ortak üretim materyali bulunduğunu kaydeden Aşut, bazı Makerspace’lerin farklı konulara odaklanıp üretim araçları ya da alt yapısını buna göre şekillendirebileceğini söyledi.
Barselona’da Barselona Fab Lab’ı ziyaret ettiklerini anlatan Aşut şu bilgileri verdi:
“Burası Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün belirlediği standartlar ile kurulan Fab Lab’lardan bir tanesi. Bu merkezin çeşitli üniversitelerle işbirliği bulunmakta. Mimarlık Enstitüsü bünyesinde kurulmuş olması dolayısıyla ağırlıklı olarak mimarlık yüksek lisansı yapan gençlerin kullandığı ortak bir atölye. Sahip olduğu teknik ekipmanlar sayesinde öğrenciler tasarımlarını burada hazırlayabiliyor, hatta metal, kil, tahta gibi çeşitli materyallerden tasarımlarının prototipini üretebiliyor. Arzu ederlerse bu üretim sürecinde Fab Lab’da yer alan teknik uzmanlardan destek alabiliyor. Her cihaz grubunun bir sorumlusu var, bu kişiler genel olarak Fab Lab'in kusursuz biçimde çalışmasını sağlıyorlar. Ortak kullanıma açık olan cihazlardan bütünleşik hizmet alabilen gençler aynı zamanda birbirleri ile tanışarak yeni ve inovatif projelere de imza atabiliyor. Hatta dünya genelinde bine yakın şubesi bulunan Fab Lab kullanıcıları da birbirleri ile iletişime geçebiliyor, bir proje diğer bir projenin tamamlayıcısı olabiliyor.”

“Öğrencilerin yanı sıra özel sektöre de açık yapılar”
Bu merkezleri yoğun olarak üniversite öğrencilerinin kullanmasına rağmen Fab Lab’ın aynı zamanda sahip olduğu altyapısı ve teknik uzmanları ile dönem dönem mesleki eğitim ve sertifika programları düzenleyerek özel sektörün ihtiyaç duyduğu kalifiye elemanların yetişmesine de destek verdiğini açıklayan Şerafettin Aşut, özel sektör ile birlikte projeler yürütüldüğünü anlattı.
Bu tür altyapıların sürdürülebilir olmasının ise konunun bir diğer önemli kısmı olduğunu belirten Aşut, “Barselona Fab Lab ile bu konuda yaptığımız görüşmede üniversitelerin ve Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STKA) önemli desteği olduğunu, bunların yanı sıra ulusal ve uluslararası hibe fonlarından ciddi katkılar aldıklarını ifade ettiler. Öte yandan kendi işlerinde özel sektöre yönelik verdikleri eğitim ve sertifika programları ve üyelik ücretlerinin de önemli gelir kalemleri arasında yer aldığını vurguladılar” dedi.

“Biz ne yapmalıyız?”
Bu noktadan hareketle önce Mersin, ardından da Türkiye genelinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda da değerlendirme yapan Şerafettin Aşut, şöyle konuştu:
“Yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünleri tasarlamak ve üretmek istiyorsak aslında formül çok net. Öncelikle genç nesillerin faydalanacağı, ortak kullanıma açık çalışma alanı alt yapılarını tüm şehirlerimizde bir an önce oluşturmaya başlamalıyız. Bunun için Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi ile alt yapıları ciddi anlamda güçlendirilmiş olan meslek liselerimizin kullanılması iyi bir alternatif olabilir. Bu liselerimiz bir an önce üniversiteler ile eşleştirilip ortak projeler geliştirmeleri sağlanmalı, üretim malzemeleri üniversite gençliğinin kullanımına açılmalı, bu yapılar sivil toplum kuruluşları ile irtibatlandırılmalı ve her bir meslek lisesinin sahip olduğu altyapıları herkesin kullanabileceği “Makerspacelere” çevrilmeli. Gerekirse bu okulların teknik altyapıları verilecek desteklerle güçlendirilmeli. Böylece atıl kaynak yaratmamış, var olanı en iyi şekilde kullanmış oluruz. Bir taraftan mevcut ticari şirketlerin gelişimine katkı sağlarken diğer taraftan ticari amaçla başlayacak, daha sonra çok yüksek değerli start-up'lar haline gelecek birçok firmanın ilk üretim alanını sağlamış oluruz.”
Yeni yüzyılın mavi yakalılarının artık fiziki güçlerini ve kaslarını değil, robotları idare eden kontrol panellerini kullanacağına işaret eden Aşut, “Yani işi tanımı değişiyor. Çağın işçileri el emeğiyle değil, bilgileri ile öne çıkacak. Buna mesleki anlamda hazır olmalıyız. Bir taraftan eğitim sistemimizi bu yönde yenilerken diğer taraftan Fab Lab’ları artırarak bu alanda yetişen gençlerin pratik yapmasına imkan tanımalıyız. Unutulmamalıdır robotik üretim ve paralelinde değişen işçi profili insanlarımızı işsiz bırakmayacak, yeni meslekler yaratacaktır” ifadelerini kullandı.

 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER