MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Azimli kadınlar tecrübelerini paylaştı 09.03.2018 tarihinde yayınlandı

Dünya Kadınlar Günü’nde azmederek kendi alanlarında başarıya ulaşmış kadınlar tecrübelerini Mersinli hemcinsleriyle paylaştı. ‘Azimli Kadınlar Güçlü Yarınlar’ isimli panelde bir araya gelen kadınlar, yarınlara daha umutlu nasıl bakabileceklerini, kadınların neler yapması gerektiğini konuştu. 


Azimli kadınlar tecrübelerini paylaştı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Mersinli kadınlara rol model oluşturacak ve potansiyelleri hakkında farkındalık yaratacak başarılı isimlerin konuşmacı olarak katıldığı ‘Azimli Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ Paneli düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un açılış konuşmasını yaptığı Panel, 2 oturumda gerçekleşti. Oturumların Moderatörlüğünü Başkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zuhal Yeniçeri Kökdemir yaptı. İlk oturumun konuşmacıları Ressam Ayşe Işık, Türk Hava Yollarında Kaptan Pilotu Dilek Karabağlı, Yardım Hemşiresi Mülkiye Okyay oldu. İkinci oturumun konuşmacıları ise İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Baltalı Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Funda Özer Baltalı ve Ejder Kimya Genel Müdürü Pervin Ejder’di. 
Panelde Kişisel Marka, Kurumsal Stil ve İmaj Yönetimi Danışmanı Rüzgar Mira Okan, “Ben Kadınım” konulu sonum gerçekleştirdi. Panel 5 yaşında geçirdiği kaza sonrasında kollarını kaybeden Ressam Ayşe Işık’ın ayaklarıyla gerçekleştirdiği canlı resim performansı ile sona erdi. 

Aşut: “Gelecek kadınların olacaktır”
8 Mart’ın tarihi anlamı itibariyle erkeklerin kadınlara bahşettiği, lütfettiği bir gün olmadığını vurgulayarak sözlerine başlayan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, “Emeğiyle, canıyla, kanıyla bu hakkı elde eden, bunun için bedel ödeyen kadınların günüdür” dedi. 
Dünyanın üçüncü bin yıla girerken, yepyeni bir devrimden geçtiğini ifade eden Aşut, bunun sadece ekonomik ve endüstriyel bir devrim olmadığını, sonuçları itibariyle bir yaşam şekli, bir sosyal devrim olduğunu söyledi. “Bilgi çağından ve bilgiyi elde edenlerin yeni dünyanın gücü olacağından bahsediyoruz” diyen Aşut, sözlerini, “Artık erkek dominant bir iş dünyasının, kas gücüne dayanan bir ekonomik yaşamın sona erdiğinden bahsediyoruz. Yeni çağın öncülerinin bugüne kadar yok sayılan gençler ve kadınlar olacağının altını çizerek vurgulamak istiyorum” diye sürdürdü. Kadınların eğitime daha açık olması, değişime açık, sezgilerinin ve yönetim becerilerinin güçlü olması, daha da önemlisi yeni devrimin dayanağı yaratıcılığın kadınlarda daha güçlü olması nedeniyle kadınların 21’nci yüzyılın öncüsü olacağını vurgulayan Aşut şöyle konuştu:
“Bu bir temenni değil, bir realitedir. Erkek egemen bir ekonomide, bugün kadınlar, yalnızca finans ve eğitim sektöründe erkeklerle aynı seviyede yer alıyor. Diğer alanlar, erkeklerin baskın olduğu alanlar. İnanın 21. Yüzyılın ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeleri sonunda, eğer kadınlarımız bu geleceğe hazırlanacak eğitimi iyi alırsa, gelecek kadınların olacaktır. Eğitimli kadın, yüksek bir medeniyet demektir. Olaya hangi açıdan bakarsanız bakın, dünya görüşünüz, siyasi görüşünüz ne olursa olsun milletimizin başka seçeneği zaten yoktur.”
MTSO olarak bu bilinçle hareket ettiklerini, kadının ekonomiye entegrasyonu adına kadınların girişimci olmaları, toplumun içinde öncü konumda olmaları adına projeler yaptıklarını anlatan Aşut, “Kadınlarını yok sayan bir toplum, ne ekonomide ne sosyal yaşamda ne de bütüncül bir ülke kalkınmasında bir yere gelebilir. Gelin bu toplantıda kadınların, haklarını söke söke aldıkları, bu konuda sizlerin de daha çok çaba gösterdiği bir kadın profili yaratmaya söz verelim” dedi.  

 

1. OTURUM

İlk oturumun konuşmacıları Ressam Ayşe Işık, Türk Hava Yolları Kaptan Pilotu Dilek Karabağlı ile Yardım Hemşiresi Mülkiye Okyay oldu. İş hayatına nasıl başladıklarını, karşılaştıkları zorlukları paylaşan panelistler, ardından iş hayatına yeni başlayacak kadınlara tavsiyelerde ulundu. 

Okyay: “Beynim sınır tanımıyor”
Göreve 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi sırasında 24 yaşında başladığını ve insanlara yardım etmekten büyük keyif aldığını anlatan Mülkiye Okyay, ardından ulusal kurtarma ekiplerine girdiğini, yurtdışında yaşanan felaketlerde görevler üstlendiğini söyledi. Pakistan’dan Filipinlere Afrika’daki birçok ülkeye yardım amaçlı gittiğini dile getiren Okyay, “Aileme Afrika’ya gitmek istediğimi ilk söylediğimde karşı çıkmışlardı. Ankara’ya gidiyorum der gibi Afrika’ya gidiyorum diyemeyeceğimi söylediler. Ama ben 16 kez Afrika’ya gittim” diye konuştu. ‘Kadın başına Afrika’da ne işin var’ diyenlere şiddetle karşı çıktığını vurgulayan Okyay, “Benim beynim sınır tanımıyor. Gözümüz kara ve cesaretimiz olduğu sürece çok fazla şey yapabiliriz” dedi. Bir de anısını paylaşan Okyay şöyle konuştu:
“Filipinlerde tayfun olmuş ve bir sağlık ekibi yardım amaçlı gidecek ve ekibin hepsi erkek. Ben de gitmek istediğimi söyleyince benim için ‘Bu’ gelmesin dediler. Bu diye hitap edilmesi çok rahatsız etti ve nedenini sorduğumda ‘Kiminle nerede yatacaksın’ dediler. Oraya yatmaya gitmediğimi yardım için gittiğimi söyleyerek ben de gittim. Gittiğimizde de hangi çadırda kalacağım sorun olunca yatmıyorum ve nöbet tutacağım dediğimde bana bir çadır verdiler. Sonrasında herkes bana alıştı. Azmederseniz oluyor.”
Okyay, kadınlara mutlaka eğitim verilmesi ve bilinç düzeylerinin artırılacağı çalışmalar yürütülmesi gerektiğini söyledi. 

Karabağlı: “Pegasus’un ilk kadın kaptanı oldum”
THY Kaptan Pilotu Dilek Karabağlı ise Türkiye’nin ilk kadın kaptan pilotları arasında yer aldığını belirterek mesleğe başlarken yaşadığı sıkıntıları anlattı. Türk Hava Kurumu’nda aldığı eğitimle bu meslekle tanıştığını ifade eden Karabağlı, ardından havayolu şirketlerinde pilot olarak çalışıp çalışamayacağını araştırmaya başladığını ancak kendisine, “Havayolu şirketlerinde kadın çalıştırılmıyor hele sivil kadın hiç çalışmıyor. Askeriyeden olman lazım” denildiğini bildirdi. O dönemde Eskişehir’de pilotaj bölümünün açıldığını ve Alev Kılıçkeser’in buradan mezun olmasıyla birlikte İstanbul Havayollarında stajyer olarak çalıştığını duymasıyla hemen bu kuruma başvurduğunu bildiren Karabağlı, çok zorlu ve ısrarlı bir süreç sonrasında kendisinin de aynı şirkette çalışmaya başladığını bildirdi. Sonrasında Pegasus’ta çalışan ilk kadın kaptan pilot olduğunu ve şimdi de Türk Havayollarında çalıştığını dile getiren Karabağlı şunları söyledi: 
“2000’li yılların başında Türkiye’de havayolu şirketlerinde çalışan 3-4 kadın kaptan pilot varken bugün Türkiye genelinde 200’e yakın kadın çalışıyor ve çoğu da 30 yaşın altında. Türkiye’de kadınlar bu meslekte çalışamazken Mısır ve Ürdün Havayollarında başka kadın kaptanlar vardı. Birçok meslekte öncü olmamıza rağmen kadınlar olarak bu alanda geç kaldığımızı gördük.”

Işık: “Anne, bir insanın yaşamında çok önemli bir varlık”
Ressam Ayşe Işık, 5 yaşında geçirdiği bir kaza sonrasında kollarını kaybettiğini ve hayatını ayakları yardımıyla devam ettirdiğini belirterek, bu yetisini geliştirmesinde annesinin büyük rol oynadığını anlattı. Annesi yanında olmadığı bir dönemde bir gün boyunca aç kalması sonrasında annesinin kendisini ayaklarını kullanarak yemeğini yiyip yazı yazmaya yönlendirdiğini anlatan Işık, o dönem için bu zorlamadan hoşlanmadığını, annesinin kendisini sevmediğini düşünmesine rağmen okula başladığında annesinin tutumunun önemini anladığını söyledi. Utanmak yerine böyle bir başarıya sahip olduğu için gururlanması gerektiğinin kendisine öğretildiğini ve artık dışarıda olmaktan, restoranda dahi ayaklarıyla yemek yemekten utanmadığını anlatan Işık, Adıyaman’dan İstanbul’a taşınmalarıyla birlikte resimle tanıştığını ve bugüne kadar yurtiçi ve dışında 30 sergi açtığını söyledi. Kimi zaman üniversitelerde de sergiler açtığını kaydeden Işık, “Özellikle üniversite gençliğinde hayata küsmüş kişi sayısı oldukça fazla. Beni gördükleri zaman onlara moral olduğumu enerji verdiğimi söylüyorlar. İnsanlara umut ışığı olmayı seviyorum” diye konuştu. 

 

2. OTURUM

İkinci oturumun konuşmacıları ise İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Baltalı Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Funda Özer Baltalı ve Ejder Kimya Genel Müdürü Pervin Ejder oldu. 

Özer: “Destek ya da kösteklere kulağım kapalı”
Önce Robert Koleji’ni ardından da hukuk fakültesini bitirdiğini anlatan Baltalı Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Funda Özer Baltalı, ancak mesleğini yapmak yerine bir süre bankada çalıştığını bir kızı olunca da bankadan ayrıldığını bildirdi. Ne yapacağını araştırırken bir arkadaşının deri çanta yap demesi sonrasında bu alana yöneldiğini bildiren Baltalı, çeşitli atölyelerde araştırma yaptığını deri işine girdiğini hatta bir dönem İzmir İhracatçı Birliği rekortmen ihracatçıları arasına dahi girdiğini anlattı. Ancak bu iş yerine Türkiye’nin geleceğinin tarım ve hayvancılıkta olduğunu düşünerek hayvancılığa adım atma kararı aldığını bildiren Özer, şunları söyledi: 
“Hayat bazen şans ama sonrasında çok çalışma başarıyı getiriyor. Türkiye’de o dönemde süt keçisi ırkı yoktu ve AB onaylı bir çiftlik kurdum, süt işine başladım. O dönem kızım İstanbul’da okuyor ve ben her sabah uçakla İzmir’e gidip akşam uçağı ile İstanbul’a dönerek 4 yılımı geçirdim.”
Kendisine bir hedef belirlediğinde kulaklarını dış dünyaya kapattığını vurgulayan Özer, dışarıdan gelen desteği de kösteği de duymadığını, detaylara takılmadan hedefine kilitlendiğini söyledi. Özer, sözlerini, “Kadın ya da erkek fark etmez hepimiz mutlaka üretimin içinde olmalıyız. Üretirsek başarılı oluruz, her alanda çalışalım, üretelim, üretmekten vazgeçmeyelim” diye tamamladı. 

Ejder: “Ne istediğini bilen insan hayata değer katar”
Üniversiteyi erken tamamlayıp çok genç yaşlarda iş hayatına girdiğini bildiren Ejder Kimya Genel Müdürü Pervin Ejder, çeşitli ilaç firmalarında çalışması sonrasında, bulunduğu pozisyonlarda yükselebilmek için erkek olması gerektiğini fark ederek kendi şirketini kurma kararı aldığını söyledi. Hiç sermayesi bulunmadığını, ailesinden de bir yardım almak istemediğini belirten Ejder, 500 Euro ile şirketini kurduğunu bildirdi. Gece gündüz demeden, yeri geldiğinde 36 saat hiç uyumadan çalıştığı günler geçirdiğini kaydeden Ejder, “Bir insan çalışıp üretiyorsa mutlaka karşılığını alıyor” değerlendirmesini yaptı. İş hayatında yol alabilmesinde annesinin büyük rolü olduğuna da dikkat çeken Ejder, “Biz 4 kız kardeşiz ve annem bana her zaman sen yapabilirsin dedi. Okulu hiçbir dönem sevmedim. Bu nedenle de beni her zaman daha çok desteklemesi gerekti. Bu noktada ailenin motivasyonunun çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Çocukların başarılı olabilmek için elde ettiği başarıları ya da vizyonlarını mutlaka ailesinin bir adım ilerisine taşıması gerektiğini kaydeden Ejder, ne istediğini bilen insanların hayata değer katabileceğini söyledi.  

Karaosmanoğlu: “Azim mevlanın kadına verdiği bir ayrıcalık”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, küçük yaşlarda bir rafinerinin bacasında tüten ateşi görerek rafineride çalışmak istediğini anlattı. Sonrasında Hedefleri doğrultusunda İTÜ’yü kazandığını ve staj için bir rafineriye gittiğinde kendisine çalışabileceği uygun bur pozisyon araştırdığını ifade eden Karaosmanoğlu, “Çalışmak için beğendiğim bir pozisyona kadın almadıklarını, kadınları daha çok masa başı işlerde tercih ettiklerini söylediklerinde akademisyen olmaya karar verdim” dedi. 
Kadınların hem anne, hem eş hem başarılı bir iş hayatı hem de sosyal hayatı bulunduğuna dikkat çeken Karaosmanoğlu, “Azimin, mevlanın kadınlara verdiği bir ayrıcalık olduğuna inanıyorum. Bizim anaç olmamız, bir duruşumuzun olması bize bahşedilmiş bir artı değer. Mutluluğu yönetecek kişinin kadınlar olduğuna inanıyorum” dedi. Azimli kadınların, yöneten kadınların yaptığı işte başarılı olabileceğini vurgulayan Karaosmanoğlu, bu nedenle mutluluğun da yönetilmesi gerektiğini belirterek, kadınlara, “Mutlaka dışarı çıkın gezin, sosyal olun” çağrısında bulundu. 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER