MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

2013 Mersin Ekonomik Raporu 09.06.2014 tarihinde yayınlandı

2013 Yılı Mersin Ekonomik Raporu 2013 yılı Mersin Ekonomik Raporu elektronik kitap formatında hazırlanarak kullanımınıza sunulmuştur. Üzerine tıklayarak açılan yeni pencere içerisinde okuyabilirsiniz.


2013 Mersin Ekonomik Raporu

Başkanın Önsözü:

2013 yılı Türkiye açısından hem ekonomik hem de ekonomiyi doğrudan etkileyen iç ve dış siyaset anlamında çok hareketli bir yıl oldu. 2013 yılında önemli bir hedef pazarımız olan Kuzey Afrika’da sular durulmadı. Özellikle Körfez ülkelerine ve Doğu Afrika’ya ulaşabileceğimiz en etkin nokta olan Mısır ile sıkıntılarımız artarak devam etti. Suriye’de durum hala bir iç savaş durumunu sürdürüyor ve bu da hem Suriye ile hem de Suriye’nin arka hinterlandı ile bağlantımızı kopartıyor. İran’ın küresel anlamda yalnızlığı ise eski konu. İlişkiler var ama tam anlamıyla istenilen güven noktasında değil. Avrupa 2008-09 küresel finans krizinden en büyük yarayı alan kıta oldu ve 2013 yılında da ekonomik sıkıntılar devam etti. Özellikle AB üyesi olan Akdeniz ülkeleri ekonomik iflas noktasına geldiler. Her ne kadar yeni yeni toparlanma işaretleri geliyorsa da, her ekonomik krizin ardından olduğu gibi iç politikada aşırı sağcı ve radikal milliyetçi partilerin oyunun artması ve AB Parlamentosunda sayılarının artması başka sorunlara gebe olduğumuzun işaretlerini vermektedir. AB üyeliği yolundaki bir Türkiye için bu politik ortam hiç umut vermemektedir. Öte yandan Rusya’nın etki alanında olan ve Ukrayna ile başlayan Doğu Avrupa bölgesindeki sorunlar artarak devam edecek gibi görünmekte ve geçmişin soğuk savaş izleri tekrar ortaya çıkmaktadır. Yani, 2008-09 küresel finans krizinden sonra yeni bir dünya kurulacağı belliydi ama bunun bu kadar kanlı, şiddetli ve yıkıcı olacağını beklemiyorduk. Tüm bu sıkıntıların merkezinde kalan ülkemiz uzun süredir koruduğu ekonomik istikrarı, ekonomik büyümesi ve siyasi istikrarı ile dünyada örnek gösterilirken, demokrasi ve sivilleşme adına yüksek demokrasiye sahip ülkelerden bile ileri adımlar atmaya başlamışken, son birkaç yıldır ülke genelinde oluşan toplumsal gerginlik, kutuplaşmalar, siyasetin toplumu birleştirmek yerine ayrışmalar için kullanılması, demokratikleşme yolunda alınan hızlı yolun bir anda durdurulması ve daha çok seçim odaklı politikaların uygulanması, iç sorunlarımıza odaklamak yerine daha çok sanal sorunlarla veya ikincil sorunlarla uğraşılması Türkiye’nin son yıllarda ki kazanımlarını geriye götürmeye başladı.

Bunları karamsar bir tablo yaratmak için değil realiteye parmak basmak için söylüyorum. Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak gerçeklerle ilgileniriz ve asla umutsuzluğa düşmeyiz. Bizler bir slalom kayakçısı gibi engellerin arasında geçer ve ülkemizin üretimini, ihracatını, istihdamını ve zenginliğini devam ettiririz. Bugünün sorunları bizim geleceğe olan güvenimizi sarsamaz veya umutsuzluğa düşüremez. Ancak, geleceğe ait planlarımızı yaparken de gerçekçi olmak ve gerçekleri anlamak zorundayız. Ülke olarak sıkıntıların ortasında olabiliriz ama biz işimize bakmalı ve kendi eksiklerimize odaklanmalıyız. Ekonomik anlamda çözüm bekleyen onlarca yapısal sorunumuz varken başka şeylerle enerjimizi, sinerjimizi israf etmemeliyiz. Eğer biz kendi eksiklerimizi; ekonomik anlamda, siyasi anlamda, hukuk ve eğitim anlamında, Ar-Ge ve ileri teknoloji anlamında, girişimcilik anlamında odaklanırsak küresel sıkıntılardan etkilenmeyiz.

Aksine, bunlar bizi tüm küresel sorunlara karşı dirençli yapar. Mersin özelinde ise; her şeye rağmen kriz sonrası dönemde Mersin üretimini ve ihracatını arttırdı. Ancak kârını arttıramadı. Aslında bu Türkiye’nin sorunudur. Belki de en çok düşünülmesi gereken konu da budur. Üretiyoruz ama para kazanamıyoruz. Yani, aynı koşu bandında koşan biri gibi; koşuyoruz ama mesafe alamıyoruz. Bunun da tek bir nedeni var; Düşük ve Orta teknolojili bir üretim sistemine sahip olmamız. Yani, katma değer yaratmayan bir sistem. Artık, hem ülke hem de Mersin olarak orta teknolojili üretimden, daha çok katma değer yaratacak olan yüksek teknolojili üretime geçmemiz gerekiyor. Orta gelir tuzağından kurtulmamız ve Ar-Ge’ye önem vermemiz gerekiyor. Bu geçişi sağlayabilirsek ve gençlerinizi buna göre eğitebilirsek işte o zaman hedeflerimize ulaşabiliriz. Mersin’in yeni hedefi budur.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentimizin ve iş dünyasının yaşadığı sıkıntıları istatistiklerden faydalanarak somut tablolar ortaya koyabilmekteyiz. Bu bağlamda; Odamız tarafından hazırlanan kitabımız farklı kurumlarla derlenen verilerin detaylı olarak bir araya getirilerek, toplumsal ve kültürel yapı, ekonomik yapı ve makro ekonomik göstergeler, alt yapı sistemleri, sivil toplum kuruluşları alt başlıklarında incelenen konuların yanı sıra Dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve beklentilere ait değerlendirmelere de yer verilmiştir. Yayınımızın üyelerimize ve ilgililere faydalı olmasını diler, destek veren tüm Kurum ve Kuruluşlara teşekkür ederiz.

 

Şerafettin AŞUT
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı


Mersin Ekonomik Raporu - 2013 - pdf indirmek için tıklayınız

 

 

 


Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER